Aydın Ünal
28 Şubat darbesinin mimarı, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, Ankara’da görülmekte olan davada önceki gün savunmasını yaptı.
Çevik Bir, 2. Başkan olmasına rağmen 28 Şubat sürecinin birinci aktörüydü. Dönemin Genelkurmay Başkanı ve şimdinin sanığı İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir’in gölgesinde kalmıştı. Televizyonlarda, gazete sayfalarında, brifinglerde, MGK toplantılarında en fazla görünen Çevik Bir’di. Çok “kudretli” bir görüntüsü vardı. Kendinden emindi. Kibir abidesiydi. Yüzüne, duruşuna, yürüyüşüne, konuşmasına, mimiklerine bakan, 28 Şubat’ın gerçekten bin yıl süreceğine o anda inanırdı…
Çevik Bir şimdi 80 yaşında. 20 ay hapis yattı. 28 Şubat davasında hesap veriyor.
28 Şubat döneminde Çevik Bir’in etrafına yaydığı o elektrikten, o gerilimden eser yok. Geriye ne kudret, ne kibir, ne de kararlılık kalmış. Süt dökmüş kedi gibi, mahkeme karşısında boynunu eğerek, yalan söyleyerek kendisine bir çıkış kapısı arıyor.
Oysa Çevik Bir, 80 yaşına gelmiş bir emekli general olarak, hayatında ilk kez ayağına gelmiş “onurlu duruş” fırsatını değerlendirebilir, hayatında bir kez olsun dik durabilir, hayatında bir kez olsun Türk askerine yaraşan cesur tavrı sergileyebilir, 28 Şubat’ın sırlarını anlatabilirdi. “Evet yaptık, şöyle şöyle yaptık” diyebilir, Kenan Evren gibi, en azından yediği haltın arkasında durma erdemini gösterebilirdi.
Öyle yapmıyor Çevik Bir. Hırsızlara, milli irade hırsızlarına yakışan şekilde kıvırmayı tercih ediyor. “Benim annem de türbanlıydı” diyerek, “ben yapmadım, İsmail Hakkı Karadayı” yaptı diyerek, eğilip bükülerek kendisini daha da rezil ediyor.
Önceki gün yapılan 28 Şubat Davası duruşmasında Çevik Bir büyük bir pişkinlik, büyük bir yüzsüzlük sergiledi. Kullandığı ifadelere dikkat edelim:
“28 Şubat dönemi ile suçlanmakta olan bizlerin, yani TSK’nın, 21 yıl önce irtica tehdidi konusunda, devletin yönetiminin aldığı MGK kararlarına dayalı yaklaşımının ne kadar haklı ve doğru olduğu apaçık ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımın doğruluğu, son olarak yaşanan 15 Temmuz olaylarında da belgelenmiştir…”
Yani? Yani şunu demek istiyor Çevik Bir: FETÖ’cüler irticacıydı. Biz de 28 Şubat darbesini irticaya karşı yaptık. Yaptığımızın ne kadar isabetli bir girişim olduğu da 15 Temmuz’da ortaya çıktı…
Çevik Bir, yaşanan bu kadar hadiseye, aydınlanan bu kadar karanlık noktaya rağmen, FETÖ’yü, “İrticacı” dediği başta Refah Partisi olmak üzere ülkenin samimi dindarlarıyla aynı kefeye koyarak öncelikle FETÖ’yü aklamaya çalışıyor.
İkincisi: 28 Şubat FETÖ’ye karşı yapılmadı, FETÖ’yü hedef bile almadı. 28 Şubat Fetullah Gülen’le birlikte yapıldı. Genelkurmay Başkanı Karadayı, 28 Şubat’tan 2 yıl önce FETÖ’cüleri makamında ağırlamış, elleriyle ödül vermişti. Fetullah Gülen, 28 Şubat’ta askerle birlikte hareket etmiş, merhum Erbakan ve hükümetine “beceremediniz, artık bırakın” çağrısını yapmış, başta Karadayı ve Bir olmak üzere darbe mimarlarına “hoşgörü” ödülleri dağıtmıştı. 28 Şubat darbesi, FETÖ’nün bizzat içinde olduğu ve sonuçlarından azami ölçüde istifade ettiği bir darbeydi.
Çevik Bir, 80 yaşında, bir kez olsun onurlu davranarak, 28 Şubat’ı FETÖ ile birlikte yaptıklarını, 28 Şubat sürecinde FETÖ’yü kayırdıklarını itiraf edebilirdi. 15 Temmuz darbe girişiminin kadrolarının 28 Şubat ve sonrasında şekillendiği hakikatını teslim edebilirdi. Hayatında bir kez dik durarak, FETÖ’yü bu ülkenin başına bela edenlerin bizzat kendileri olduğunu söyleyebilirdi.
Çevik Bir, bunu yapmak yerine kıvırmayı tercih ediyor.
Mahkemedeki savunmasında Çevik Bir’in kısmen haklı olduğu bir detay var. Bir, 28 Şubat davasının FETÖ kumpası olduğunu söylüyor.
Gerçekten de, görülmekte olan davayı, şu an FETÖ’den tutuklu eski savcı Mustafa Bilgili açmıştı. Ve dikkat edilirse, 28 Şubat davası ilk zamanlarda ciddiyetten uzak ilerlemişti. Kuşkusuz FETÖ’nün bu davayı açmakta sinsi planları vardı. 28 Şubat davası açılıp kapatılacak, dosyayla birlikte 28 Şubat meselesi de sona erdirilecek, Fetullah Gülen ve örgütü mağdur gösterilecek, aklanacaktı.
İşler beklendiği gibi gitmedi. 15 Temmuz şu anda son derece dikkatli ve kararlı şekilde yargılanıyor. Aynı şekilde 28 Şubat davası da önem kazandı ve o dava da dikkatle, kararlılıkla yargılanacak.
Tıpkı 15 Temmuz gibi, 28 Şubat davası da en kısa zamanda sonuçlanmalı ve sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalı. Gelecekte aklının ucundan “darbe” geçen her bir yetkilinin gözünün önüne İsmail Hakkı Karadayı’nın, Çevik Bir’in, Akın Öztürk’ün mahkeme karşısındaki görüntüleri gelmeli ve darbenin düşüncesinden bile çekinmeli.
Keşke Çevik Bir de, ahir ömründe, “irticacı” diyerek FETÖ’yü aklamak yerine gerçekleri tek tek anlatsa… Tarih onu her zaman “zalim” olarak hatırlayacak ama, en azından son anlarında doğruyu söylemiş, her şeyi itiraf etmiş, pişman bir “zalim” olarak hatırlansa…
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2024
16.04.2024
6.01.2020
10.12.2019
21.01.2019
10.01.2019
3.02.2019
31.12.2018
27.12.2018