Ayhan ONGUN
Son günlerde gelişen olaylar ve özellikle barış görüşmelerindeki gelinen olumlu noktadan sonra aslında çok fazla söylenecek bir şey kalmadı.
Bundan sonra toplum olarak bir sınavdan geçeceğiz.
Kimler gerçekten tüm toplumu kucaklayacak, ülkemizi huzura kavuşturacak bir barıştan yana, kim ipe un seriyor, kim barışa karşı ve savaş kışkırtıcılığı yapanlar kimler? Önümüzdeki günler bunu çok net göreceğiz, kişi ve kurumlarım gerçek yüzü ortaya çıkacak.
Dikkat ederseniz, mahcup tavırlı ulusolcular, doğrudan karşı duramıyorlar.”Ama, fakat, neyin karşılığı barış, bedeli ne olacak?” gibi bahaneler üretmeye, vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyorlar.
Hatta oluşacak barış ortamının maliyet hesabını yapanlar var!
Geçmişte ölen on binlerce insanın canının karşılığını hesaplayacak rakamlar daha icat edilmedi! Ya onların anaları, çocukları, yakınları, sevenlerinin çektiği acının bedeli? Var mı bunun Türk parası karşılığı?
İlginç olan da kendisini sosyalist, devrimci ve hatta Marksist tanımlayanlardan gelen itirazlar.
Statüko yanlısı endişeli modernlerin, darbe yanlılarının ve de AK parti karşıtlığı üzerinden muhalefet yapanların uydurdukları sudan bahaneleri anlarım da şu bizim anlı şanlı devrimcilerin, barışla ne sorunları var, bir türlü anlayamadım.
Gerekçeleri irdeleyecek olursak, aslında büyük çoğunluğun söyleyemediği ama bilinç altına sinmiş gerekçe “barış görüşmeleri başarıya ulaşır ve silahlar durursa bu durumdan AK Parti kazançlı çıkar ve biz bir daha kolay kolay Tayip Erdoğan’dan kurtulamayız.”
Diğer en çok dillendirilen bir gerekçe; “bakın terörist başıyla görüşüp, anlaştıktan hemen sonra İsrail’de özür diledi. Bu kesin emperyalistlerin oyunudur. Ortadoğu üzerinde planladıkları projelerini hayata geçirecekler, iktidar da bu oyunun bir parçası.” Ya da “Erdoğan kendi diktatörlüğünü kuracak başkanlık sistemini getirmek için Öcalan dahil herkesle işbirliği yapar, asıl amaç İslami cumhuriyet.”
Eğer bu ülkede silahlar susacak, terör bitecek, analar ağlamayacak, çocuklar yetim kalmayacak, gençlerimiz yok yere ölmeyecekse varsın Erdoğan yönetsin bu ülkeyi!
Halkın çoğunluğunu ikna ederek, parlamenter sistemin ruhuna uygun yapılacak seçimlerle sandıktan çıkabiliyorsa, buna karşı durmaya ne hakkımız var.
Gerçek anlamda muhalefet yapamadıkları için yapılan her seçimde AK Parti iktidarını pekiştirenler versin bunun hesabını.
Bugün siyasal anlamda gelinen noktada bir başarı varsa, AK Partinin tek başına başarısı değil, muhalefetin başarısızlığı, daha doğrusu beceriksizliğidir.
Kimin yöneteceğinden çok, nasıl yönetileceği, barışı kimin getireceği önemli benim için. Ne gelen barışın, ne de ölen tek bir insanın yaşamının maddi karşılığı olmayacağı gibi, bu uğurda zaten yeterince bedel ödemedik mi?
Bu saatten sonra neyin bedelinden söz ediyorsunuz? Bu dünyada insan yaşamından daha kutsal ne vardır ki?
İnsan odaklı, bireyi esas alan politikalar, sosyal barışı güçlendirecek projeler geliştirerek halka gidenler mutlaka bunun karşılığını alıyorlar.
Diğer yandan, politik doğrultusu olmayanlar, bugünü göremeyip, dünde kalanlar, yeni dünya koşullarını; değişen, yenilenen ilişkileri kavrayamayanlar da öylesine savruluyorlar ki, düştükleri yere kendileri de şaşırıyorlar.
Birazcık empati yapabilsek, yüzyıllardır hep ötelenen, yok sayılanların yerine koyabilsek kendimizi. Örneğin oğlunun mezarını bile göremeden ölen ama yüz dört yaşında bile mahkeme koridorlarında darbecilerden hesap sormaya çalışan, iki büklüm halde ama onurlu duruşuyla cumartesi annelerini yalnız bırakmayan Berfo ananın yerine koysak, onun çektiği acıları bırakın yaşamayı, hayal edebilsek’
Sanırım o zaman, kim tarafından, nasıl ve hangi koşullarda olursa olsun barışa, barış görüşmelerine bu denli karşı çıkamazdık.
Vesayet sistemi tüm kişi ve kurumlarıyla dirense de, çağın gerisine düşmüş, köhnemiş zihniyetle politika yapmaya çalışanlar engellemeye çalışsa da bu ülkeye barış gelecek.
Öyle ihtişamla, törenlerle, davul zurnayla değil belki ama sessizce girecek yaşamımıza, sarıp sarmalayacak ruhumuzu, yüreğimiz sevinçle dolacak.
Daha özgür bir ülkede sevgi ve kardeşliğin esen serin rüzgarında nefesimizi barışla dolduracağız, barışı soluyacağız. Yeni bir insan olacağız, korkularından arınmış, geçmişiyle yüzleşmiş, geleceğe güvenle bakan. Yeniden aşık olacağız, aşka doyacağız, yüreğimiz daralmayacak gecenin karanlığında sabahı beklerken..
Ben dersime iyi çalıştım, bu sınavı başarıyla geçmek istiyorum.
Gelin sizde sözün bittiği yerde bu sınavdan yüzünüzün akıyla çıkmak için bir kez daha sorgulayın kendinizi.
Barış hepimize iyi gelecek………………….
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020