Ayşe HÜR-Taraf yazıları
Resmî belgelere göre 13.806 ölü, 11.118 sürgünle sonuçlanan Dersim Harekâtı’na son noktayı ordunun kullandığı zehirli gazın koyduğunu ilk kez, 2008 yılında posta ile bana gönderilen bir ses kaydından öğrenmiş ve 16 Kasım2008 tarihli “1937-1938’de Dersim’de neler oldu?” başlıklı yazımda sizlerle paylaşmıştım. Kayıtta Süleyman Demirel hükümetlerinin ünlü Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’le emekli olduktan sonra, 1986’da yapılan bir röportajdan bir bölüm vardı. Hatırlanacağı gibi Çağlayangil, 1937’de Malatya Emniyet Müdürü olarak Seyit Rıza’nın hukuk dışı yargılamasını örgütlemiş, Seyit Rıza ve altı arkadaşının idamlarına tanıklık etmişti. Röportajı yapan ise o sırada hesap uzmanı olarak çalışan, bugünün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu idi. Çağlayangil’in özellikle şu son sözleri tüyler ürperticiydi: “Neticeyi söylüyorum. Bunlar mağaralara iltica etmişlerdi. Ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısının içinden... Bunları fare gibi zehirledi. Yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler. Kanlı bir hareket oldu. Dersim davası da bitti. Hükümet otoritesi de köye ve Dersim’e girdi. Dersim böyle bitti...”
Bu sözler o günlerde dikkati çekmemişti ama 2009 yılında CHP Genel Sekreteri Onur Öymen’in “Dersim’de analar ağlamadı mı?” vecizesi üzerine konu tekrar gündeme geldi, Çağlayangil’in anlattıklarını doğrulayan tanıklar ortaya çıktı. Ama son günlerde bazıları Çağlayangil’in itirafını ve Dersimlilerin tanıklıklarını geçersiz kılmak için “o günlerde zehirli gaz mı vardı ki” gibi sorular soruyorlar. Hem bu soruya cevap vermek için, hem de Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin molotofkokteylini ve havaifişeği terör silahı kabul ederek iki sanığa 12 yıl 6’şar ay ceza vermesinin anlamı üzerine biraz düşünmeyi sağlamak için bu haftayı kimyasal silahların tarihçesine ayırmaya karar verdim.
İlk kimyasal silah
Tarihin en ünlü kimyasal silahı Haçlılar’ın verdiği adla Rum Ateşi (bizde Grejuva) denen gizemli silahtı. Silah ilk kez 674-678 yılları arasında Bizans’ın başkenti Konstantinopolis’i (bugün İstanbul) kuşatan Arap ordularına karşı kullanılmıştı. Rivayete göre silahın yarattığı korku öylesine büyük olmuştu ki, Araplar çekilmekle kalmamış Bizans’a 30 yıl süreyle yılda üç bin altın ödemeyi kabul etmişlerdi.
Silaha ilişkin anlatımlar, Rum Ateşi’nin çıkardığı sesin insanları büyük bir paniğe sevkettiğini, değdiği yerde taş taş üstünde bırakmadığını, suda bile yanmaya devam ettiğini düşündürüyor. Kaynaklarda Rum Ateşi’nin temel maddesi olarak pek çok maddenin adı veriliyor. En çok neft, sülfür ve zift karışımı; zift, reçine, sülfür karışımı, sülfür, zift, katran, günlük, doğal gübre, reçine ve keten kıtığı karışımı, ya da pamuk kıtığına emdirilmiş neft ya da neftyağı ile damıtılmış petrol karışımından sözediliyor. Rum Ateşi’nin su üstünde bile yanmaya devam etmesinin nedeni içindeki neft yağı olmalı. Bazı kaynaklarda Rum Ateşi ile birlikte canlı akreplerin ve yılanların da düşman üzerine fırlatıldığı, ayrıca toz kireç de atılarak düşmanın yoğun bir toz bulutu ile kör edildiği ya da boğulduğu da kaydedilmiş.
Ana madde konusu henüz açıklığa kavuşmadığı gibi, Rum Ateşi’nin belli bir dereceye kadar ısıtıldıktan sonra herhangi bir patlamaya neden olmadan bir boru aracılığıyla çok uzaklara püskürtülmesinde kullanılan düzeneğin de nasıl olduğu bilinmemekte. Çünkü Rum Ateşi’nin formülü yüzlerce yıl Bizans’ın en büyük devlet sırrı olarak saklanmış. Silahın dair nadir tasvirleri ise Madrid Milli Kütüphanesi’nde saklanan Skilitzes Yazması’ndaki bir kaç minyatür ile Vatikan’da bulunan 11. yüzyıla ait bir resimden ibaret.
1139’da Roma’da toplanan Lateran Konsili’nde savaş sırasında bu öldürücü silahın kullanılması yasaklanmıştı ama 1191’de Araplar, III. Haçlı Ordusu tarafından kuşatılan Akka kalesini savunurken; 1249’da ise Nil Deltasındaki Mansura şehrini kuşatan IX. Louis’nin komutasındaki Fransız ordularına karşı savaşırken Rum Ateşi’ni kullanmışlardı. Bu tarihten itibaren kaynaklarda Rum Ateşi’ne rastlanmaz, çünkü yeni yeni silahlar keşfedilmişti. Yine de Bizanslı tarihçiler Mihael Dukas ve Georgios Sfrantzes’e göre 6 Nisan-29 Mayıs 1453’te Konstantinopolis Osmanlılar tarafından kuşatıldığında da meşhur silah kullanılmıştı.
Leonardo da Vinci’nin icadı
Sadece çok başarılı bir ressam değil, on parmağında on marifet olan, 16. yüzyılda yaşamış Leonardo da Vinci’nin bile, kireçtaşı, arsenik, sülfür ve bakır pasından oluşan bir toz karışımı düşmanı boğacak bir silah olarak kullanmayı önerdiğini biliyoruz. 17. yüzyıldan itibaren kükürt, donyağı, reçine, terebentin, güherçile ve antimon karışımı yanıcı bir madde kuşatmalarda kullanılmıştı. Bu madde yanmazsa bile çıkardığı dumanla kitlesel boğulmalara neden oluyordu. 1672 yılında Münster Piskoposu, ‘güzelavratotu ile yapılmış boğucu gazların’ kullanılmasını sağlamıştı. Ancak bu silahlar öylesine yıldırıcı olmuştu ki, 27 Ağustos 1675’te Fransızlar ve Almanlar Strasbourg Anlaşması ile bu ‘hain ve iğrenç’ zehirli silahların kullanılmasını yasaklamışlardı. Yasağa rağmen basit boğucu gazların kullanımına devam edildi.
Kaptan Mahan’ın itirazı
Örneğin 1854’te Kırım Savaşı sırasında Britanyalı bir kimyager, kakodil siyanür adlı iğrenç kokulu bir maddenin Sivastopol kuşatması sırasında kullanılmasını önerdi. Öneri Başbakan Lord Palmerstone tarafından beğenildiyse de, ilginçtir, Ordu Donatım Bölümü, düşmanı zehirlemeyi ‘kötü bir âdet’ olarak niteledi ve kabul etmedi. Kimyasal gazların kullanımına karşı ilk ciddi tavır alış 1899’da Hague Konferansı’nda oldu. Bu konferansta boğucu gazların kullanımına karşı alınan karara ret oyu veren tek kişi Amerikan temsilcisi Kaptan Alfred Thayer Mahan’dı. Mahan, “Amerikalıların yaratıcılığı yeni silahların gelişmesine sıkıştırılmamalıdır” demişti.
Elbette, silah teknolojisi Mahan’ın dilediği yönde gelişti. 1899-1902 Boer Savaşı’nda İngilizler pikrik asit dolu mermiler kullandılar. 1907 tarihli La Haye Konvansiyonu ile zehirli gazların kullanımı yasaklandığı halde Birinci Dünya Savaşı sırasında 124 bin tondan fazla zehirli gaz kullanıldı.
Bu konuda öncü olan Almanlar 22 Nisan 1915’te Belçika’nın 22 Ypres bölgesinde Fransız, Belçika, Cezayir ve Kanada tümenlerine karşı 51 bin ton klorin kullandılar ve beş bin askeri öldürdüler. Almanlar bu gazı Ruslara karşı da kullandılar. Fransızlar da Almanlara karşı fosgene ve turpunite gazını kullandılar. Karşılıklı bu saldırılarda 50 bin kişi öldü, bir milyondan fazla kişi ise zarar gördü.
Almanların içine sodyum hipoklorit ve bikarbonata batırılmış yastıklar yerleştirilmiş deri gaz maskelerini, İngilizler güya geliştirdiler (ilk örneklerde sidiğe ve sodaya batırılmış pamuklar kullanılmıştı) ama bu maskeler öyle ilkeldiler ki, ölümleri engellemek bir yana, hızlandırıyorlardı. Almanlar maskeleri daha da etkisiz kılmak için ‘at pisliği, sarımsak ve elma kokulu’ yakıcı bir gaz olan hardal gazını icat ettiler. Bu gazı difenilkloroarsin adlı kusturucu bir gazla birlikte kullanıyorlardı çünkü bu gaz maskelerin çıkarılmasını sağlıyor, böylece hardal gazının etkisi artıyordu!
Çanakkale’de gaz kullanıldı mı?
Peki, bizde sıklıkla iddia edildiği gibi 1915’te Çanakkale (Gelibolu) Savaşı sırasında zehirli gaz kullanıldı mı? İngiliz ve Rus kaynaklarında Türk tarafının 26-27 Kasım 1915 tarihinde zehirli gaz kullandığına dair iddialar vardır. Yine iddiaya göre, Türk tarafı İngilizleri caydırmak için 50 kadar gayrımüslimi ‘rehine’ babından cepheye götürmüştü. Türk tarafı ise Churchill’in “Türkler insan bile değildir, gaz bombası atın” dediğini; İngilizlerin de Türklere karşı zehirli gaz kullanmaya çalıştığını ancak rüzgâr yüzünden başarılı olamadığını iddia ederler. Ancak bu güne dek, ne Churchill’in böyle dediğine, ne de iki tarafın da zehirli gaz kullandığına dair kanıt ortaya çıkmıştır. Bu iddiaların, Osmanlı ordusunun Almanlardan alacakları zehirli gazları kullanmaları ihtimaline karşı İngiliz askerlerine dağıtılan gaz maskelerinden kaynaklanmış olması muhtemel. Bu arada not edelim ki, İngiliz askerleri gaz maskelerini bazılarının iddia ettiği gibi “Türkler temiz savaş yaparlar” diye düşündüklerinden değil, Gelibolu’da gaz kullanılamayacağını bildiklerinden takmamışlardır. Çünkü Gelibolu gibi cephelerin iç içe geçtiği ve rüzgârın tek bir yönü olmadığı bir coğrafyada zehirli gaz kullanmak aynı zamanda intihar anlamına da gelirdi.
Çanakkale’de zehirli gaz kullanmaya fırsat bulamayan İngilizler 1920 temmuzunda işgalleri altındaki Irak’ın Necef ve Kerbela şehirlerinde başlayan halk ayaklanması sırasında uçakla zehirli gaz bombaları atma mutluluğuna (!) erdiler. Sadece emperyalistler değil, 1921’de Bolşevikler devrime karşı çıkan Tambov köylülerinin ayaklanmasını bastırmak için zehirli gaz kullanırken, İspanyol ve Fransız kuvvetleri Fas’taki Berberî ayaklanmasını bastırmak için hardal gazı kullandılar. Bu iş o kadar benimsenmişti ki, 1923’te Almanya ile SSCB, Volga Nehri civarındaki Trotsk şehrinde ortak bir kimyasal silah fabrikası kurmak için görüşmelere başladılar ama neyse ki sonunu getiremediler.
Tabun, soman ve sarin
1925’te dünyanın 16 büyük devleti savaşlarda kullanılacak silahları ve savaşan taraflara yönelik muameleleri kurallara bağlayan Cenevre Protokolü’nü imzaladılar ama durum değişmedi. (ABD protokolü ancak 1975’te imzaladı.) 1935’te Mussolini İtalya’sı Etiyopya’da hardal gazıyla 150 binden fazla kişiyi öldürdü. 1934’ten itibaren ‘kimyasal silah birlikleri’ oluşturan Almanya, 1938’de sinir gazı diye bilinen tabun, soman ve sarini üretti ancak Müttefiklerin elinde de benzer gazlar olduğunu sandığı için bunları kullanmaktan kaçındı. 1938’de Türk ordusu, Dersim’de kendi halkına karşı zehirli gaz kullandı ve ‘Dersim müşkilesini bitirdi (!)...
Literatüre “garibanların silahı” olarak geçen ve artık kullananların 12 yıl altı ay hapse mahkûm olabileceği molotofkokteyli, ilk kez 1939’da Finlandiya’yı işgal eden Rus tanklarına karşı kullanıldı. Bir cam şişe içine konan az miktarda sülfürik asit ile benzin/parafin karışımının bir filtre ile yakılmasıyla faaliyete geçen bu ilkel yangın bombasına Finliler, Finlandiya’nın işgalinden sorumlu gördükleri SSCB Dışişleri Bakanı Molotof’un adını vererek Ruslarla adeta dalga geçmişlerdi.
Zehirli gaz merakı Yeni Dünya’ya da geçmişti. Nitekim 2 Aralık 1943’te İtalya’nın Bari limanında Alman güçlerince batırılan Amerikan gemilerinde bol miktarda hardal gazı olduğu anlaşıldı. Aynı dönemde, Japonya, Hindi Çin’de ve Mançurya’da bol bol zehirli gaz kullanıyordu.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından İngiltere, ABD ve Rusya, Almanlardan geriye kalan sinir gazlarını yoğunlaştırarak kalıcı sinir gazları ürettiler. İngilizlerin icadı V, ABD’lilerin icadı VX, Rusların icadı ise VR-55 ve Goman adıyla anılacaktı. Bu devletler müttefiklerini de bu nimetten mahrum etmediler elbette. Mısır 1966-1967’de Yemen iç savaşında; Libya 1969’da Çad’da hardal gazı kullandı. Aynı yıl ABD’nin Utah eyaletinde depodan sızan VX gazı binlerce koyunu öldürdü. ABD 1963-1973’te Vietnam’da “Kargaşaları Bastırma Gazları” dediği kusturucu, göz yaşartıcı, yanıcı kimyasalları ve 800-1200 derece ısı veren korkunç napalm bombasını kullandı. Vietnam, 1975-1981’de Laos ve Kamboçya’da; Sovyetler Birliği 1979’dan sonra Afganistan’da; Irak 1984-1988’de İran’a karşı kimyasal ve biyolojik silahlar kullandı. Mart 1988’de Saddam Hüseyin, VX, hardal gazı ve sarin karışımını Halepçe’de Kürtlere karşı kullandı. Bu saldırıda altı bin kişi öldü, 65 bin kişi çeşitli zararlar gördü. İran da aynı dönemde savunma amaçlı (!) kimyasal silah üretimine başladı.
Tokyo Metrosu’na sarin
Günümüzde sadece devletler değil terör örgütleri de kimyasal silahları çok seviyor. 1995 mart ayında Tokyo Metrosu’na sarin atarak 12 kişinin ölümüne ve beş bin 700 kişinin hastanelik olmasına neden olan Aum Shinrikyo örgütü Hinduizm ve Budizm’den esinlenmiş, kıyamet gününe inanan bir çeşit dinsel fanatikler topluluğuydu. Renksiz ve kokusuz olduğu için tesbit edilmesi son derece güç olan sarin gazının üretimi ileri teknoloji gerektiriyordu ama yıllık bir milyar dolardan fazla cirosu olan ve üyelerini Japonya’nın seçkin üniversite öğrencilerinden ve bilim adamlarından derleyen örgüt için sarini üretmek zor olmamıştı.
Son olarak İsrail, 27 Aralık 2008’de Gazze’ye yönelttiği “Dökme Kurşun Operasyonu” sırasında fosfor gazı kullandı. İsrail savunmasını “Fosfor bombası, kimyasal silah olarak nitelendirilse de, askerî açık alanlarda geceleri çatışma bölgesini aydınlatma ya da çıkardığı yoğun dumanla karşı tarafın hedefini köreltme amacıyla kullanılabiliyor, biz de öyle kullandık” diye yaptı.
ABD ve Rusya’nın stokları
1993 yılında 130 ülke, kimyasal silahların yasaklanmasını öngören antlaşmaya imza attı, anlaşma 1997’de yürürlüğe girebildi. Bugün Suriye’nin elinde bir miktar sarin olduğu, HAMAS’ın da sarin peşinde olduğuna dair ipuçları var. Ama bu tür silahların ana deposu ABD ile Rusya. ABD’nin elinde 36 bin ton kimyasal gaz olduğu, sadece sinir gazı stoklarının dünya nüfusunun dört bin katını öldürecek miktarda olduğu söyleniyor. Rusya’nın elinde ise 270 ila 360 bin ton arasında fosgene, tabun, sarin, soman, hardal ve hidrosiyanik asit olduğu sanılıyor. Hâl böyleyken, özünde çok haklı bir tepki olmakla birlikte, İran’ın nükleer silah edinmesine bu ülkelerin karşı çıkması çifte standardın daniskası oluyor.
Bu kısa özet sadece kimyasal silahların tarihçesine dair. Daha ateşli silahlar var, biyolojik silahlar var, nükleer silahlar var... Şimdi bu tarihçeye bakınca, 1937-1938’de Dersim’de “devlet Kürtleri mağaralara doldurdu ve fare gibi zehirledi” diye itirafta bulunan İhsan Sabri Çağlayangil’e ve zehirli gazla yakınları öldürülmüş Dersimlilere inanmamak mümkün mü? Peki, molotofkokteylini veya havaifişeği 12 yıl altı ayla cezalandıran bir mahkemenin, acaba 13.806 kişiyi ateşli silahlarla, bombalarla, zehirli gazlarla öldüren bir devlete ne kadar ceza kesmesi adil olur?
Özet Kaynakça: Ayşe Hür, “Rum Ateşi’nin Sırrı Neydi?”, Toplumsal Tarih, S. 120, Aralık 2003, s. 50-53; L. Szinicz, History of chemical and biological warfare agents, Toxicology, Volume 214, Issue 3, 30 October 2005, s. 167-181; Richard Price, “A genealogy of the chemical weapons taboo”, International Organization, Volume 49, Issue 01, December 1995, s. 73-103; Yetkin İşcen, “Kimyasal silah, Çanakkale’de hiç kullanılmadı”, Çanakkale 1915, Nisan 2010, s. 34-42.
[email protected]
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2012
22.04.2012
15.04.2012
8.04.2012
1.04.2012
25.03.2012
18.03.2012
11.03.2012
4.03.2012
26.02.2012