Ayşe HÜR-Taraf yazıları
Birleşmiş Milletler, 1999 yılında 21 Şubat gününü “Uluslararası Anadil Günü” ilan etti. Neden 21 Şubat derseniz kısa hikâyesi şöyle: 1947’de Hindistan’dan ayrılarak kurulan Pakistan’da hükümet Batı Pakistan bölgesinde yaygın olan Urducayı resmî dil olarak kabul edince, Bengal dilini konuşan Doğu Pakistanlılar (Bengalliler) buna büyük tepki göstermişlerdi. Dakka Üniversitesi öğrencileri, 21 Şubat 1952’de hükümeti protesto etmek için büyük bir gösteri düzenlediler. Polisin müdahalesi üzerine meydana gelen ölümler, ülkenin başka bölgelerinde de benzer gösterileri tetikledi. Hükümet yıllarca direndi, nihayet 1956 yılında Bengalceye Urduca gibi resmî dil statüsü verildi. Birleşmiş Milletler (BM), kültürel çoğulculuk politikaları uyarınca birden fazla dilin konuşulduğu ülkelerde, çok dilliliği teşvik için özel bir gün seçmeye karar verdiğinde, halen Pakistan’da milli bayram günü olan 21 Şubat’ı seçti.
Dilkırımının sonuçları
BM’nin Eğitim, Kültür ve Bilim Örgütü UNESCO, 21 Şubat Uluslararası Anadil Günü nedeniyle bir dil atlası yayımladı. Bu atlasa göre dünya genelinde konuşulan yaklaşık altı bin dilin yarısı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Atlas, dünya genelinde tehlikede olan dilleri, “güvensiz” (yok olmaya eğilimli), “tehlikede”, “ciddi tehlikede”, “kritik” ve “ölü” kategorilerine ayırıyor. Atlasa göre Kapadokya Yunancası, Mlahso dili (Lice-Kamışlı civarında konuşuluyor) ve bir Kafkas dili olan Ubıhça “ölü” diller kategorisinde yer alıyor. Abazaca, Hemşince, Lazca, Pontus Yunancası, Romani (Çingene dillerinden biri), Suret (Süryaniceye benziyor) ve Ermenice “tehlikede”.
Gagavuzca ve İspanya kökenli Yahudilerin konuştuğu Ladino ve Mardin-Midyat bölgesinde konuşulan Turoyo dilleri “ciddi tehlikede”. Midyat bölgesinde kullanılan bu dil 2008’deki konuşanların sayısı 50 bin olarak belirtiliyor. Siirt-Pervari’de konuşulan Hervetin dili “kritik durumda” yer alırken, Abhazca, Adige, Kabar-Çerkes dilleri ve Zazaki (Zazaca) “güvensiz” diller kategorisinde bulunuyor.
Bu durumun esas nedeni, ulus-devletlerin kültürel olarak “homojen” bir ulus yaratmak amacıyla “dilkırım”a varan zorba politikalar gütmesi. Sevindirici haber ise şu: Cumhuriyet tarihi boyunca ağır asimilasyona tabi tutulmasına rağmen Kürtçenin hâlâ ayakta kalması. Türkçenin bugünkü hegemonik statüsüne nasıl kavuşturulduğunun hikâyesini 8 Haziran 2008 tarihli Taraf’ta yayımlanan “Haydi, hep birlikte: Kürtçeye özgürlük!” başlıklı yazımda anlatmıştım. O yazıda yer almayan bir olayı da bu hafta anlatmak istiyorum.
Şark Ekspresi’nin mirasçısı
Türkiye’de yataklı vagonları Osmanlı döneminden beri, La Compagnie des Wagons-Lits (kısaca “Vagon Li” denirdi) adlı bir Belçika şirketi işletirdi. Filmlere ve romanlara konu olan efsanevi Şark Ekspresi’nin ve 1895’ten 1923’e kadar Pera Palas’ın da sahibi olan şirket 1924 yılının ağustos ayından itibaren, Mustafa Kemal’in izniyle, İstanbul-Ankara arasında yataklı ve yemekli vagon seferleri başlamıştı. Karayollarının henüz gelişmediği bu yıllarda Vagon-Li trenleri İstanbul-Ankara arasında tüccarlar, politikacılar, henüz Ankara’ya taşınmamış elçilik mensupları gibi pek çok önemli kişiyi taşıyordu. Başlangıçta, İstanbul-Ankara arası haftada iki gün (salı ve cumartesi) bir yataklı ve bir yemekli vagonu servis koyan şirket, daha sonra sefer sayısını haftada üçe çıkardı. 1926′da Mustafa Kemal’in isteğiyle, şirkete yeni kurulan TCDD’nin yataklı ve yemekli vagonlarını 40 yıl boyunca işletme ayrıcalığı tanındı. İşte devlet katında böyle itibarlı bir şirket olan Vagon-Li’nin Beyoğlu Acentesi’nde 22 Şubat 1933 günü yaşanan bir olay tarihe “Vagon-Li Olayı” olarak geçti.
Türkçe telefon konuşması
O gün, Tokatlıyan Hanı’nın alt katındaki acenteye gelen bir müşteri, memurlardan Naci Bey’e akşam kalkacak Ankara treninde, yataklı vagonda yer olup olmadığını sormuş, yer bulunmadığını öğrenince talebinde ısrar etmişti. Naci Bey de yardımcı olmak için şirketin Galata’daki acentesini aramıştı. Naci Bey’in telefonda Türkçe konuşması, şirkete yeni atanmış olan Belçikalı müdür Gaetan Jannoni’nin dikkatini çekmişti. Türk tarafının iddiasına göre müdür önce diğer memurlara Naci Bey’in hangi dille konuştuğunu sormuş, onlardan “Türkçe” yanıtını alınca Naci Bey’i yanına çağırarak “Burada resmî lisanın Fransızca olduğunu bilmiyor musunuz? Size sopa ile mi davranmalı!” diye bağırmıştı. Naci Bey’in yanıtı da şöyle olmuştu: “Ben Türk’üm. Ülkemde resmî lisan Türkçedir. Hatta siz bile Türkçe öğrenmelisiniz.” Bu cevaba çok sinirlenen Mösyö Jannoni, “Size on lira para cezası veriyorum” demiş, Naci Bey’in Fransızca olarak “Niye ceza vereceğim, kabahatim nedir? Memleketimde Türkçe konuşmak hakkımdır” demesi üzerine çileden çıkarak “Sizi 15 gün için kovuyorum” diye bağırmıştı. Bu konuşmalara şahit olan diğer memurlar, müdüre hareketinin doğru olmadığını söyleyerek arkadaşları hakkında verilen kararın geri alınmasını istemişlerse de müdürden “Ya ben giderim yahut da o!” cevabını almışlardı. Elbette müdür değil, Naci Bey gitmişti.
Gazetelerin kışkırtıcı yayınları
Dönemin yarı resmî gazetesi Cumhuriyet’in olayı “Vagon-Li şirketinde çirkin bir hadise”, “Türkçeyi istemeyenin Türkiye’de yeri yoktur”, “İki gün evvel Vagon-Li şirketinin Beyoğlu acenteliğinde milli haysiyetimize bihakkın tecavüz telakki edilebilecek teessüfe şayan bir hadise olmuştur” şeklindeki başlıklarla vermesiyle “milli hisleri galeyana gelen” Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) üyeleri ve Darülfünun öğrencileri 25 Şubat 1933 günü üniversitenin arkasındaki arsadan topladıkları taşları gazete kâğıtlarına sararak üçerli, beşerli gruplar halinde Galatasaray ile Parmakkapı arasında toplanmaya başlamışlardı. Göstericiler, bir öğrencinin “Arkadaşlar Türkiye’de Türk dili hâkimdir” diye bağırmasının ardından sloganlar atarak, kapıları, camları kırarak acenteye girmişlerdi. Acenteyi tahrip eden göstericiler, “Bu müessese bu resmi asmağa layık değildir” diyerek duvardan indirdikleri Mustafa Kemal fotoğrafı ve Türk bayraklarıyla Vagon-Li Şirketi’nin Karaköy bürosuna gelmişlerdi. Aynı tahribatı burada da yapan göstericiler ardından İstanbul Valiliği’nin önüne gelip, bir süre daha gösteriyi devam ettirmişler ve ellerindeki Mustafa Kemal fotoğrafını Eminönü Halkevi’ne teslim ettikten sonra Cağaloğlu’ndaki Akşam, Cumhuriyet, Milliyet ve Vakit gibi gazetelerinin önünde sloganlar atmışlardı. Gençlerin gazetelere kızgınlığının nedeni, gazetelerin o günlerde yapılan güzellik yarışması seçmelerine gösterdikleri ilgiyi Vagon-Li Olayı’na göstermemesiydi. Gençlerin bir türlü yatışmadığını gören polis gruba müdahale etmiş, 30 kadar elebaşını Galatasaray Karakolu’na götürmüştü.
Mustafa Kemal’in tavrı
Olayların içinde bulunan Adnan Ötüken adlı bir tanığın iddiasına göre, bunlar olurken, Vagon-Li Şirketi’nin Beyoğlu acentesinin yakınlarında Diş Hekimi Sami Günzberg’in muayenehanesinde dişlerini yaptırmakta olan Mustafa Kemal (6-26 Şubat 1933 arasında İstanbul’da kalmıştı) gürültünün nedeni sormuş, olayı öğrendikten sonra “Oradan polisleri, jandarmaları çekin. Çocuklardan da birinin başına en ufak bir şey gelmesin” demişti.
Cumhuriyet gazetesi başyazarı Yunus Nadi, 26 Şubat 1933 tarihli yazısında olayı aktardıktan sonra özetle şunları dile getiriyordu: “Türkiye’de çalışan hiçbir müessese burada illa filan dil konuşulur diye iddia edemez. Bu, kapitülasyonları ilga eden (yürürlükten kaldıran) Türkiye’ye mahsus bir hâl değildir. Bütün dünyanın medeni ve müstakil her memleketinde cari olan ve öyle cereyanı da pek tabii bulunan bir hâldir. Medeni ve müstakil her memlekette yabancı dillere sadece müsamaha olunur. O kadar. Yoksa herhangi yabancı dilin herhangi medeni ve müstakil bir memlekette, değil böyle yataklı vagonlar idaresi gibi umuma mahsus bir merkezinde, hatta yataklı vagonun birkaç kompartımanında dahi, kendisine mahsus bir hakimiyet iddia edilmesine asla ve kat’a müsamaha olunamaz. Yataklı Vagonlar Şirketi’nde Fransızca da konuşulabilir. Fakat orada Türkçe konuşmanın memnuiyetini (yasaklanmasını) farz etmek sadece mecnunluk veya ahmaklıktır...”
Yalnız Türk kültürü
Buraya kadar sorun yoktu. Gerçekten de bir ülkede, bir kişinin anadilini şu veya bu türdeki bir iletişimde kullanamamasının saçmalığı ortadaydı. Ancak ahmak ve kibirli bir şirket müdürünün densizliğinin böyle büyük çapta şiddet olaylarını tetiklemiş olmasını anlamak kolay değildi. Esas çelişki ise anadilini konuşamamayı aşağılanma olarak gören bir toplumun üyelerinin başka anadilleri gayet rahatlıkla aşağılaması ve yasaklamasıydı.
27 şubat tarihli Cumhuriyet’te, şiddet olaylarını yorumlayan Edebiyat Fakültesi’nden Adnan Bey ve Meliha Hanım adlı öğrencilerin sözleri olaylara katılanların duygu ve düşüncelerine tercüman olacak nitelikteydi: “Hadise Türklüğe ve Türk lisanına tecavüzlerin gençlik tarafından nasıl karşılanacağını, nasıl cezalandırılacağını çok iyi gösterdi. Bu hadise La Jeunnes, Parisien, Gloria vesaire gibi isimler taşıyan müesseselere de ders olmalıdır. Türkiye’de yalnız Türkçenin, yalnız Türk kültürünün hâkim olmasını istiyoruz.... Milli hudutlar dahilinde en küçük gayrımilli bir harekete tahammül göstermeyen gençlik bilhassa Türklüğe karşı yapılan en küçük bir hareket karşısında coşacak vaziyette bulunmaktadır. Eğer bu hareketi hukuki esaslara aykırı bulanlar varsa yanılıyorlar. Onlara deriz ki: Heyecan ve halecanlar (titreme, çarpınma) hayati kaidelere sığmaz. Halecanların hususi (özel) bir mantığı ve şuuru (bilinci) vardır. Nitekim Fransa’da ve Almanya’da hiçbir hukukçu, talebe hareketlerini tenkit etmez ve edemez. Her hareket aynı sertlikteki mukabilini doğurmak zaruretindedir. Gazi’nin içimize akıttığı milli heyecanları bulaştırmalarına gene Gazi’nin kafalarımıza aşıladığı fikirlerle isyan ettik. Ana vatanda her şey milli Türk dili ile yazısı ile olacaktır. Türkçe olmayan her şeyin akıbeti (sonu) budur.”
Jannoni Türkçe öğreniyor
Olayların yatışmasından sonra ortaya çıkan Bay Jannoni, kendisini şu sözlerle savundu: “Mevzubahis memuru bir müşteri ile sert bir tavırla konuşurken gördüm. Müşteri hoşnutsuzluğunu izhar ediyordu. O zaman meseleyi bana anlatmasını söyledim. Memur şu cevabı verdi: ‘Burası Türkiye’dir; ben Türkiye’de başka lisanla konuşmam.’ Bunun üzerine, memura 10 lira ceza verdim. Bana bu cezayı vermeyeceğini söyledi. Bunun üzerine kendisine 15 gün muvakkat mezuniyet (geçici izin) verdim. Fakat çalışkan bir memur olduğu için, cezayı bir haftaya indirdim. Memur şapkasını giydi ve gitti. Hadise bundan ibarettir. Benim Türkleri sevmediğimi söylüyorlar. Tamamen asılsızdır. Nitekim şimdi Türkçe öğreniyorum.”
Ancak Müdür Bay Jannoni’ye Türkçeyi öğrenmek nasip olmadı. Şirketin Paris’teki merkezinden gelen müfettişler, yaptıkları soruşturma sonucu davranışlarını hatalı buldukları Müdür Jannoni’ye işten el çektirdiler, yerine bir Türk müdür atadılar. Şirket Naci Bey’i de işe başlattı. Ayrıca, Vagon-Li kadrosunun tamamen değiştirilmesi ve Türk memurların sayısının arttırılması gündeme geldi.
“Vatandaş Türkçe Konuş!”
Olaydan sonra aynen 1928’de olduğu gibi ateşli bir “Vatandaş Türkçe Konuş!” kampanyası başlatıldı. Bursa, Diyarbakır, Adana, Ankara, Edirne, Kırklareli Yahudileri Türkçeyi “öz dil” ilan ettiler, cemaatin mekânlarına “Türkçe konuş!” levhaları astılar. İstanbul’da yaşayan Rum, Ermeni, Yahudilerden bir grup, Beyoğlu Halkevi’nde biraraya gelip Türk Dilini Yayma Birliği adı altında bir cemiyet kuracaklarını açıklamak zorunda kaldılar.
Ancak 18 Mayıs 1933 tarihli Uyanış dergisinde Reşat Feyzi (Yüzüncü) “Dil İnkılâbının Mana ve Ehemmiyeti” başlıklı yazısında şöyle şikâyet edildiğine bakılırsa henüz hedefe ulaşılamamıştı: “Hâlâ Beyoğlu’nda, Polonya, Venedik, Lamartin daha bilmem ne sokakları var. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında olduğumuzu bize bu isimler mi hatırlatacak? (...) Milli dil davası hepimizin davasıdır. Türklüğün hâkim olduğu bir memlekette yalnız Türk hâkimdir. Dil inkılâbının gayesi bu topraklarda yaşayan her mefhumun söylenişini Türkçeye çevirmek olmalıdır.”
Dört gün mühlet veriyoruz!
Aradan beş ay geçmişti. 25 Ekim 1933 günlü Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan (güya) bir okur mektubu azınlıklardan beklenenler bir kez daha hatırlatılıyordu:
“Yurttaş,
Cumhuriyet Bayramı’na kadar:
1) Enstitü dö Bote, Bazar dö Lövan, Rejans, La Jönes... gibi Türkçe olmayan levhaların Türkçeye çevrileceğini;
2) Otel Balkan, Otel Turan gibi Türk gramerine uymayan adların Turan Oteli, Balkan Oteli şekline konulacağını;
3) Türk topraklarında yaşayan her adamın Türkçe bilmesi icap ettiğine göre Türkçe yazıların yanında yabancı dilden tercümelerinin konulmasında faide olmıyacağı cihetle bunların da atılacağını kuvvetle umarız.”
Bu mektup üzerine azınlıkların ve gayrımüslimlerin yoğun olarak yaşadığı Pera civarında birçok yabancı şirket Türkçe isimler kullanmaya başladı. Aralık ayında MTTB, Avrupa mallarının kullanılmaması için bir kampanya başlattı. Vagon-Li ise daha sonra Osmanlı döneminden kalan birçok yabancı şirket gibi devletleştirildi ve o tarihten sonra Türkiye’de faaliyet göstermesine izin verilmedi.
Loryan nasıl Baylan oldu
Bu dönemde ismini değiştiren işletmelerden biri de Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki Loryan Pastanesi idi.Lezzetli pasta, turta ve çikolatalarıyla, kakao ve krema esaslı Batı tipi tatlılarıyla meşhur olan Loryan Pastaneleri’nin kurucusu Arnavutluk’un Epir bölgesinden gelmiş Philippe Lenas’tı. Osmanlı ülkesine göç ettiğinde 16 yaşında olan Lenas’ın kuzeni Yorgi ile Beyoğlu’nda Deva Sokak’ta kurduğu ilk pastanenin adı Fransızca L’Orient (Doğu) sözcüğünün okunuşundan geliyordu. İlk pastane 1923’te Beyoğlu’nda açılmıştı, kısa zamanda Markiz, Nisuaz, Lebon, Petrograt ve Moskova gibi ünlü pastanelerin klasmanına girmişti.
1933’te İstiklal Caddesi’ndeki yerine taşınan ve edebiyatçıların, sanatçıların uğrak yeri haline gelen pastane, Vagon-Li Olayı vesilesiyle yükselen “Vatandaş Türkçe Konuş” kampanyası sırasında sanat tarihçisi Burhan Toprak’ın önerisiyle Loryan olan adını, Çağatay Türkçesinde “kendi alanında kusursuzluk, mükemmellik” demek olan “Baylan” ile değiştirdi. Bu yıllarda pastane o kadar popülerdi ki, 1934’te Soyadı Kanunu çıktığında, pek çok kişi kendine soyadı olarak bu adı aldı, aileler yeni doğan çocuklarına Baylan adını verdiler. Ailenin büyük oğlu Harry, Viyana, Luzern ve Solingen’de pastacılık eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye döndü ve 1954’te Tünel’in Karaköy çıkışına yakın yerdeki şubeyi açtı. Ailenin Türkiye’de iktisat okuyan küçük oğlu Michael ise Kadıköy’deki şubeyi açtı.
Baylan’ın Beyoğlu şubesine uğramayı adet edinmiş Fahir Önger, Peyami Safa, Oktay Akbal, Behçet Necatigil, Orhan Arıburnu, Salah Birsel, Sait Faik, Orhan Kemal, Haldun Taner, Atilla İlhan, Fethi Naci, Hilmi Yavuz, Ferit Edgü, Cemal Süreya, Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi ünlülere “Baylancılar” adı takılmıştı.
1967’de Beyoğlu’ndaki pastane ekonomik zorluklara dayanamayarak kapandı ancak, Kadıköy ve Karaköy şubeleri günümüze kadar devam etti. 2009 yılında Altınkılıç Ailesi’ne devredilen ve Türkiye’nin en eski pastanesi olan Baylan’ın “mousse au chocolat”, “truffe”’ ve dünya literatürüne giren kendi spesiyalitesi “coupe grille”si hâlâ çok ünlü. Türkiye ise zaman zaman ırkçılığa varan milliyetçiliği ile...
Özet Kaynakça: Hakan Uzun, “Cumhuriyet Gençliğinin Misyonu Çerçevesinde 1933 Yılı Vagon-Li ve Razgrad Olayları”, Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, Cilt 6, S. 3 (Eylül 2009), s. 57-81; Rıfat Bali, “Vagon-Li Olayı ve Yeni Bir Türkleştirme Kampanyası”, Bir Türkleştirme Serüveni (1923-1945), İletişim Yayınları, 2005; Ertan Ünal, “Wagon-Lits Olayları”, Popüler Tarih Dergisi, S. 30, Şubat 2003, s. 70-75; “Baylan Pastanesi”, (İstanbul imzalı), Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı ortak yayını, 1994, C.2, s. 98.
[email protected]
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2012
22.04.2012
15.04.2012
8.04.2012
1.04.2012
25.03.2012
18.03.2012
11.03.2012
4.03.2012
26.02.2012