Ayşe HÜR-Taraf yazıları
Yazıma bir duyuru ile başlayayım. Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Girişimi, bizleri İstanbul’daki Ermeni cemaatinin ileri gelenlerinin Çankırı’ya ve Ayaş’a doğru bir ölüm yolculuğuna çıkarıldığı o meşum günün 97. yıldönümü olan 24 Nisan 2012 günü saat 19:15’te Taksim’e davet ediyor. O gün orada olacağım. Bugün de, “Özür literatüründe Almanya ve Japonya örneği” (Taraf, 27.112012) başlıklı yazımda söz verdiğim gibi, 1915-1917 arasında tehcir adı altında yapılan soykırımda Alman uzmanların rolünü ele alacağım.
Osmanlı-Rus Savaşı sonunda imzalanan 1878 Berlin Antlaşması’nın 61. maddesi uyarınca Doğu Anadolu’da Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı altı vilayette yapılması gereken Ermeni Islahatları’nın bir türlü yapılmaması üzerine ortaya çıkan gerilim sonucu 1894 yılında, Doğu Anadolu’da başlayan, ardından Orta Anadolu ve Karadeniz bölgesine yayılan ve 26 Ağustos 1896’da Osmanlı Bankası Baskını ve onu izleyen katliamların ardından 1909’a kadar sönümlenen toplumlararası çatışmalarda, bazı kaynaklara göre 80 bin, bazı kaynaklara göre 200 bin Ermeni hayatını kaybetmişti.
Bu olaylar yüzünden Avrupalı devletlerin Osmanlı İmparatorluğu’nu izole etmesinden korkulduğu günlerde, Ortadoğu’da Alman hegemonyası ile ilgili gizli emelleri olan Kayzer II. Wilhelm, dönemin padişahı II. Abdülhamid’e imzalı bir aile fotoğrafını yaş günü hediyesi olarak gönderdi. Abdülhamid bu hediyeye çok sevinmiş, Kayzer’e tekrar tekrar teşekkür etmişti. 1897 yılında, Kayzer’in tavsiyesiyle İstanbul’a gelen ve Osmanlı ordusunu yeniden örgütleyen Goltz Paşa’nın hazırladığı planlar sayesinde Yunan ordusu bozguna uğratılınca, Abdülhamid Kayzer’i İstanbul’a davet etti.
Kayzer’in 7.11.2010 tarihinde bu sayfalarda ayrıntılarıyla anlattığım 1898 tarihli Doğu Seyahati sırasında Milliyetçi liberal Alman gazetesi Badische Landeszeitung, Abdülhamid’i kastederek “Elleri Ermeni kanına bulanmış bir adamın elini Kayzer nasıl sıkacak? Bu gezide yatın kömür masraflarını haşmetmeab kendi tahsisatından mı, yoksa devlet kasasından mı ödüyor?” diye sert bir eleştiride bulunmuştu. Resmî ideolojiyi savunan Germania bu yazıya “Budala şaşkın liberallerin zırvası” diye cevap verirken, liberal gazete Constanzer Zeitung “Ermenilerin kendileri suçlu. Abdülhamid olmasa Türkiye ayakta duramaz. Abdülhamid akıllı bir diplomattır. Sınırları dışında bile halife olarak hürmet görür, İmparator’un böyle bir Sultan’a misafir olması önemli olaydır” diye cevap vermişti.
Sosyalist ve komünistlerin tavrı
Bu polemiklerin arkaplanında Bernstein ve Kautsky’nin liderliğini yaptığı Revizyonist Sosyalist Parti ile komünist Liebknecht’in başını çektiği Spartakistlerin çatışması vardı. İlginç biçimde, Revizyonistler Abdülhamid’in Ermeni politikalarını eleştirirken, Spartakistler 1853-1856 Kırım Savaşı’ndan beri, Çarlık Rusya’sına karşı Osmanlı İmparatorluğu’nu desteklemeyi doğru bulan Karl Marx ve Friedrich Engels’in politikalarını izliyorlardı. Liebknecht’in yoldaşlarına göre Balkanlar ve İstanbul’da Çar’ı görmektense Sultan’ı görmek evlaydı. Kayzer de böyle düşünüyor olmalıydı ki, Almanlar Birinci Dünya Savaşı’na girerken, Osmanlı İmparatorluğu’nu İtilaf Devletleri’nin eline bırakmamak için kesenin ağzını açmışlardı. (1914’te Almanya ile kol kola nasıl Cihan Harbi’ne girdiğimizin hikâyesini de 18.9.2011’de bu sayfalarda anlattığımdan hızla devam ediyorum.)
Önce Almanya’daki Almanların 1915-1917’de yaşananlara dair tavrına ilişkin küçük bir özet yapalım. Almanlar kamuoyuna yönelik açıklamalarında konudan habersiz gibi davranıyorlardı. Örneğin çok satan sol eğilimli Berliner Tageblatt gazetesi, günde üç dört baskı yaptığı halde, 24 Nisan 1915’te gayrı resmî olarak başlayan Ermeni Tehciri/Soykırımı’na değinen haber sayısı sadece beş tane idi. Bunlardan üçü Talat Paşa, Enver Paşa ve Halil (Menteşe) Bey’le yapılmış röportajlardı. İkisi ise Osmanlı kaynaklı iki haberin tekrarıydı. Halbuki başka kaynaklardan bilindiği gibi, o sırada Almanya’da Anadolu’da nelerin olup bittiğini bilen çok kişi vardı. Örneğin, Sosyal Demokratların ve Hıristiyanların yayın organlarında çalışan uzmanlar, İstanbul’daki Doğu İstihbarat Bürosu’nun istihbaratçı şarkiyatçıları, Protestan Kilisesi’nin önde gelenleri, Alman Katolik Kilisesi’nin önde gelenleri ve Papa, Deutsche Bank’ın başkanı ve Reichstag’ın (Parlamento) bazı üyeleri Anadolu’da olanları biliyorlardı. Nitekim, basında bu konulara en fazla yer ayıranlar Hıristiyan gazeteleriydi. Ancak onlar da son derece dikkatli ve kontrollü bir dil kullanıyorlardı. Sosyalistler ise “savaştayız ve hükümet bu ittifakın bizim için önemli olduğunu düşünüyorsa, biz bu ittifakı devam ettireceğiz” diyorlardı.
Madalyonun iki yüzü
Osmanlı ülkesindeki Alman görevliler ise 1915’e kadarki dönemde merkezden gelen emirler uyarınca Ermeni taleplerini geri çevirmişlerdi. Çok sıkıştıkları zamanlarda ise, konuyu “savaştan sonra” görüşmek üzere savuşturmuşlardı. Nitekim Osmanlı Devleti’nde yaşayan Alman işadamları, bankerler, mühendisler ve diplomatlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermeni politikalarını protesto ederken, Kayzer: “Türkler ne yaparlarsa yapsınlar, bizim müttefikimiz onlardır, Ermeniler değil” diyordu. Taner Akçam’a göre Alman karar alıcılar, 1915 baharından beri İttihatçı liderlerin Ermeniler için yaptıkları planlardan haberdarlardı.
Ancak Mart 1915’te Müttefiklerin Gelibolu Harekâtı başladığında Almanlar için durum hayat memat meselesine dönmüştü. Almanlar o sırada Belçika, Fransa, Galiçya ve Doğu cephesinde yaşananlarla da baş etmek zorundaydılar. Dolayısıyla Anadolu’da nelerin olup bittiğine pek dikkat etmiyorlardı. Örneğin 1890’lı yıllardan beri Doğu Anadolu’da görev yapan Protestan Rahibi Johannes Lepsius’un (biyografisi yanda) Almanya’ya gönderdiği raporları önemsenmiyordu.
Biraz daha ayrıntıya girmek gerekirse, bugün Alman arşivleri üzerinde çalışan uzmanlar, 1915 Ermeni Tehciri/Soykırımı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nda görevli Alman askerlerin, diplomatların (kısaca Alman uzmanların) rolleri konusunda ise ikiye ayrılıyorlar. Bazı araştırmacılara göre Alman uzmanlar Tehcir’in soykırıma dönüşmesinin asıl sebebiydi. Bazı araştırmacılara göre ise, Almanların merkezden yönlendirilen, sistematik bir tutumu yoktu. Daha çok kişisel yaklaşımlar sözkonusuydu.
Dadrian’ın yorumu
İlk gruba Alman tarihçiler Tessa Hoffman ve Wolfgang Gust, İsviçreli tarihçi Christoph Dinkel ve Ermeni araştırmacı Vahakn Dadrian giriyor. Bunlardan bizde daha iyi tanınan Dadrian’a göre Almanların Bakü petrol bölgesine ulaşma niyeti Pantürkizm’in kışkırtılmasına, Berlin-Bağdat demiryolu hattının güvenliği ve Almanların Ermeni burjuvazisinin yerine geçme düşünceleri de soykırıma giden yola döşenen taşlardı.
Dadrian, Alman etkisini iki kategoride inceler: Biri tavsiye ve kolaylaştırma, diğeri de rıza ve icabet etme. Dadrian’a göre Alman askerî misyonuna bağlı görevlilerin bir kısmı kararları verirken, bir kısmı verilen kararları uygulamış, bir kısmı Ermenilere yapılan muamelelere rıza göstererek göz yummuştur. Dadrian’a göre katliama bizzat iştirak eden Alman görevliler de vardır. Örneğin Mart 1915’te isyan eden Zeytun’a Osmanlı birliklerinin gönderilmesi emrini bir Alman subay vermiştir. Ağustos 1915’te Musa Dağ’a saklanan Ermeni köylüleri kuşatan Osmanlı birliklerine bir Alman komuta ediyordu. Ekim 1915’te Urfa’da toplanan Ermeni sürgünlerin etrafının kuşatılmasını Suriye’deki Alman Kurmay Eberhard Graf Wolfskeel von Reihenberg yönetiyordu. Bağdat Demiryolları Şirketi ile Alman ordusu arasındaki ilişkileri sağlayan görevli Colonel Böttrich, şirketin bazı Ermeni işçilerinin tehcirine bizzat izin vermişti.
Serdar Dinçer de, kaynakçada künyesini verdiğim kitabında Dadrian’ı destekleyen örnekler veriyor ve sürgün kafilelerine saldırılarda görev alan sabıkalı timleri örgütleyen Miralay Seyfi’ye propaganda çalışmalarında yardım eden “Kayzer’in Casusu” Max von Oppenheim’dan, “Türk hükümetine karşı tehlikeli bir ayaklanma içinde olan bir ahaliye biz yardım edemeyiz” diyen Osmanlı ordusunun Alman Genelkurmay Başkanı Schellendorf’tan, “Ermenilerin şimdi az ya da çok kökleri kazınıyor. Bu katıca, ancak yararlı” diyen Kayzer’in muteber adamı denizci Humann’dan, “Türkler Ermenilere karşı mümkün olduğunca sessiz ve radikal şekilde yürüyor. (Bunların dörtte üçü bertaraf edilmiş durumda.) Umarım bu dram yakında son bulur” diyen Amiral Suchon’dan, sürgünlerin acıklı durumlarını anlatan raporları sumen altı etmekle meşgul olan Büyükelçi Wangenheim’dan bahsediyor.
Ancak Dadrian soykırıma tavır alıp belgeleyenlerin de yine bu misyon görevlileri olduğunu teslim eder. Bu işlevleri görenler arasında, İstanbul’daki Alman Büyükelçiliği Müsteşar Vekili Neurath, Almanya’nın Erzurum Konsolosu Scheubner-Richter (daha sonra Hitler’in en yakın adamı olacaktır) Teşkilat-ı Mahsusa’da görevli olan Albay Stange, Ege’de görevli von Sanders’in adını sayar.
Anderson’un yorumu
Alman arşivlerinde çalışan Amerikalı araştırmacı Margareth Anderson’a göre ise Dadrian gibi yazarlar durumu abartmaktadır. Osmanlı ordusundaki Alman askerler Alman Genelkurmayı’na bağlı olmadığı için (çoğu Prusya ordularından emekli olmuş, atılmış ikinci sınıf askerlerdi) benzer bir emri Ermeni Tehciri konusunda veremezdi. (Gerçekten de Enver Paşa’nın Erkân-ı Harbiye Reisliğine bizzat seçtiği, “vasatlığı ile tanınan” Schellendorf Enver Paşa’nın her dediğine evet diyecek biriydi. Ancak bu adam bile bazen “Türk hükümetine karşı tehlikeli bir ayaklanma içinde olan bu ahaliye biz yardım edemeyiz” derken bazen de Ermeni işçilerin sürülmesine karşı çıkmıştı.) Anderson’a göre, Almanya’nın elindeki tek silah, Osmanlı Devleti’ne söz verdiği beş milyon markı göndermekten vazgeçmesiydi ancak bu da genel stratejik hedefler açısından zararlı olurdu.
Yine Anderson’a göre Osmanlı ülkesinde görevli Alman yetkililer İttihatçıların Ermenilere karşı eylemlerini büyük bir dikkatle izlediler, Ermenilerin büyük bir kısmının hain olmadığını tesbit ettiler, bunu hükümetlerine bildirdiler ancak olayları önlemek için bir şey yapmadılar. Bu da o dönemdeki bütün ülkelerin askerlerinin tavrından farklı değildi. Nitekim 1909-1917 arasında Almanya Şansölyesi (Başbakanı) olan Bethmann Hollweg bir raporunda şöyle yazmıştı: “Bizim tek hedefimiz, Türkiye’yi savaşın sonuna kadar kendi tarafımızda tutmaktır, bu arada Ermeniler mahvolur veya olmaz, fark etmez.” Ve bu politika uyarınca 1915’te İstanbul’a Alman Büyükelçisi olarak atanan Metternich, “Ermeni Tehciri hakkındaki gerçekleri fazla vurgulamaya başlayınca” 1916’da görevinden alınmıştı.
Serdar Dinçer’in kitabından Anderson’u destekleyen birkaç olumlu örnek de verebiliriz: Trabzon’dan Bergfeld, Samsun’dan Kuckhoff, Musul’dan Holstein, Adana’dan Büge, Tekirdağ’dan Ziemke, Bağdat’tan Dr. Schact, Şam’dan Lytved-Hardegg, Halep’ten Niepage adlı görevliler sürgünlerin maruz kaldıkları korkunç muamele konusunda merkezi sürekli uyarmışlardı. Almanya’nın Halep Konsolosu Rössler 27 Temmuz 1915 tarihli uzun raporunda Tehcir’e dair öyle korkunç bilgiler vermişti ki, Almanya Dışişleri Dairesi Müsteşar Yardımcısı Zimmerman, savaş sonrasında Almanya’dan hesap sorulmasından korkmaya başlamış ve görevlilere Almanya’yı temize çıkaracak belgeler toplamaları için emir vermişti. Aynı şekilde Bağdat Demiryolları Şirketi’nin 2. Direktörü Günther başta olmak üzere şirketin bazı Alman çalışanları bazı Ermenileri saklamış, korumuşlar ve merkez ofisleri nezdinde olayı protesto etmişlerdi. Cemal Paşa’nın yardımcısı Albay (daha sonra General) von Kressenstein Suriye’de 400 Ermeni yetiminin hayatını kurtarmıştı. (Bu kitabın ekindeki belgeler, kötü tercümeyi görmezden gelirseniz, 1915-1917 arasındaki vahşeti anlatan eşsiz bir kaynak, okumanızı şiddetle tavsiye ederim.)
Sonsöz
Yer olsaydı örnekleri daha da çoğaltabilirdim, ama tablo değişmezdi. Anlaşıldığı kadarıyla, Osmanlı ülkesindeki Alman askerî uzmanlar sonunda bir soykırıma dönüşen tehcir sırasında tek tip davranmamışlardı. Almanya ise savaş sonrasında da Enver, Talat ve Cemal gibi bu kanlı sürecin üç asli failine kol kanat gererek Kayzer’in mirasına sahip çıkmıştı. Ama en kötümser bakış açısıyla bile Ermenilerin başına gelenleri Almanların sırtına yıkıp İTC’yi ve onun seferber ettiği kesimleri temize çıkaramayız. Nitekim Talat Paşa bile anılarında “Bazı fena fikirli düşman propagandacıları Almanların Türkleri, Ermenileri ezmek hususunda teşci ettiklerini söylemek suretiyle Ermeni hadiseleri dolayısıyla Almanya’nın şerefine de tecavüz etmişlerdir. Hadiseler ise tamamıyla aksini ispat etmektedir” demişti.
***
Lepsius kimdir?
Bugün 1896-1915 yılları arasında Anadolu Ermenilere ne olduğunu en çok Johennes Lepsius adlı bir rahibin çalışmalarından biliyoruz. Entelektüel bir ailenin çocuğu olarak üniversitede matematik okumuş, doktorasını felsefe dalında almış olan Lepsius, misyonerlik faaliyeti yürütmek üzere Osmanlı ülkesine 1896 yılında gelmiş, aynı yıl Urfa’da Ermenilere Yardım Cemiyeti’ni kurmuştu. Örgütün adı dört yıl sonra “Alman Doğu Misyonu” olarak değiştirilmişti. Bu tarihten itibaren aralıksız olarak Osmanlı ülkesinde kalan Lepsius 16 Haziran 1914’te Türk-Alman Derneği’ni kurdu. Derneğin kuruluşu için yayımlanan çağrı mektubunu imzalayanlar arasında ünlü romancı Thomas Mann da vardı. (Dernek 1956 yılına kadar faaliyet gösterdi.)
Oğlunun Doğu Cephesi’nde hayatını kaybetmesinden sadece beş gün sonra, Almanya Dışişleri Bakanı Zimmerman’ın görevlendirmesiyle İstanbul’a gelen Lepsius, 1915 temmuzunun sonlarında İstanbul’da Tokatlıyan Han’da Enver Paşa’yla görüştü ve ondan Ermenilere karşı insaflı olmasını rica etti. Ancak Ermenilerin büyük bir kısmının tehciri tamamlandığı için Lepsius’un ricaları işe yaramadı.
Lepsius 1915-1917 sürecine ilişkin gözlemlerini “Türkiye’deki Ermenilerin Durumu Hakkında Rapor” adıyla ve yaklaşık 20.500 adet olarak 1916 yılında Almanya’da gizlice yayımladı. Alman hükümeti bunların büyük bir kısmı Osmanlı İmparatorluğu yetkilileri duruma müdahale etmeden toplattı. Bu tarihten itibaren Lepsius’la Alman hükümetlerinin arası iyice açıldı, nihayet Lepsius Hollanda’da inzivaya çekildi. 1917 yılı sonbaharında Lepsius tekrar hatırlandı. “Başta Ermeniler olmak üzere Doğu’daki Hıristiyanlar için yapmış olduğu etkin çalışmaları” için Berlin Üniversitesi Teoloji Fakültesi tarafından “fahri doktora” payesi verilen Lepsius Almanya’ya dönerek hevesle çalışmaya başladı. Savaştan sonra Alman Dışişleri Bakanlığı’nın desteğiyle, arşiv belgeleriyle desteklediği Almanya ve Ermenistan 1914-1918. Toplu Diplomatik Belgeler başlıklı kitabını ise Mayıs 1919’da yayımladı. Bu kitap, uzun yıllar, Lepsius, Almanları suçlu veya sorumlu gösterecek, Ermenileri suçlayan bazı belgeleri ve ifadeleri yayımlamadığı için Türk resmî tarihçileri tarafından kaynak olarak değersizleştirmeye çalışıldı. Ancak, hatıratın sansürsüz şeklini “Almanya ve Ermeniler” adı altında yayımlayan Alman tarihçi Wolfgang Gust, Lepsius’un atladığı belgelerin ve yaptığı tahrifatların işin esasını değiştirecek kadar önemli olmadığını ortaya koydu.
Özet Kaynakça: Vahakn N. Dadrian, Ermeni Soykırımında Kurumsal Roller, Toplu Makaleler, Kitap 1, Çeviren: Atilla Tuygan, Belge Yayınları, 2004; Dadrian, Türk Kaynaklarında Ermeni Soykırımı, Toplu Makaleler, Kitap 2, Çeviren: Attila Tuygan, Belge Yayınları, 2005; Dadrian, İttifak Devletleri Kaynaklarında Ermeni Soykırımı, Toplu Makaleler, Kitap 3, Çeviren: Ali Çakıroğlu, Belge Yayınları, 2006; Margareth Anderson’la Khatchig Mouradyan’ın yaptığı mülakatın İngilizce versiyonu için bkz. http://headoverhat.blogspot.com/2007/06/interview-with-margaret-anderson.html; Mustafa Çolak, “Kaynak Kritiği ve Tehcir Olayında Belge Tahrifatı–Johannes Lepsius Örneği”,http://www.ttk.org.tr/templates/resimler/File/Makaleler/247/247_9/247_9.html; Serdar Dinçer,Alman Belgelerinde Alman-Türk Silah Arkadaşlığı ve Ermeniler, İletişim Yayınları, 2011.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2012
22.04.2012
15.04.2012
8.04.2012
1.04.2012
25.03.2012
18.03.2012
11.03.2012
4.03.2012
26.02.2012