Ayşe HÜR-Taraf yazıları
Bundan 103 yıl önce tam bu günlerde, İstanbul’da tarihe “31 Mart Vak’ası” veya “31 Mart Olayı” olarak geçen ayaklanma patlak vermişti. Olay, bugün kullandığımız Milâdî Takvim’e göre 13 Nisan 1909 günü, o tarihte kullanılan Rumî Takvim’e göre ise 31 Mart 1325 günü başladığı için böyle adlandırılmıştı. 11 gün süren isyanın lider kadrosu doğru dürüst soruşturma yapılmaksızın idam edildiği ve İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) arşivleri günümüze kadar ulaşmadığı için olayın arkaplanını hâlâ tam bilmiyoruz. Ancak ön yüzde, İTC’yi sevmeyen sabık Sadrazam “Monarşist” Kâmil Paşa, hem İTC’ye, hem Saray’a karşı olan “ademimerkeziyetçi” Prens Sabahaddin’in Ahrar Fırkası; iktidara tamamen el koymak isteyen İTC; halkın dinî duygularını tahrik eden Derviş Vahdetî ve Nakşibendîlerin kontrolündeki İttihad-ı Muhammedi Cemiyeti; Meşrutiyet’le birlikte ayrıcalıklarını yitirmekten korkan medreseli softalar; Arnavut asıllı askerler arasındaki milliyetçi unsurlar, ulema veya asker kılığına girmiş yerli ve yabancı ajanlar gibi değişik aktörler vardı. Ancak, planlayıcısı kim olursa olsun, sonuçta kazançlı çıkan ordu ve İTC olmuştu. İsyan bastırıldıktan sonra, Abdülhamid tahttan indirilerek Selanik’e sürgüne gönderilmiş, 1826’da Yeniçeri Ocağı’nın kapatılmasından beri siyasetten uzak tutulan ordu yeniden siyasete ağırlığını koyarken, İTC adım adım iktidarı ele geçirmeye başlamış, 23 Ocak 1913 tarihindeki Babıâli Baskını ile de otoriter rejimini kurmuştu.
Resmî tarihe göre “irticai” bir kalkışma olan 31 Mart Olayı’nı ve gayrı resmî tarihe göre “darbeciliğin miladı” olan Babıâli Baskını’nı bu sayfalarda (sırasıyla 6 Nisan 2008 ve 24 Ocak 2010’da) anlatmıştım. Bu haftaki konumuz, 31 Mart Olayı ile eş zamanlı olarak Adana’da yaşanan olaylar. Osmanlı yöneticilerinin deyimiyle “Adana İğtişaşı” (karışıklığı), yerel hükümet temsilcilerinin deyimiyle “Adana Vak’ası”, Ermeni kaynaklarına göre “Adana Faciası”, misyoner kaynaklarına göre “Adana Katliamı”. Bu yazının, her yıl ocak ve nisan aylarında zoraki biçimde hatırlanan Ermeni Meselesi ile ilgili belleğimizi tazelemesini umuyorum.
Çukurova’da zorlu mevsim
Kilikya (Adana havalisi), Ermeni nüfusun yoğun olduğu, ancak 1894-96 çatışmalarında zarar görmemiş bölgelerden biriydi. Zengin bir liman bölgesi olan Adana’nın 550 binden biraz fazla olan nüfusunun 60 bin kadarı Ermeni, 25 bini “Arap Uşağı”, 10-15 bini Rum, geri kalanı, yani 450 bin kadarı da Müslüman/Türk’tü. Ancak bu kesimler arasında en zengini Ermenilerdi. Adana’daki pamuk tarımı ve ticaret Ermenilerin elindeydi. Meşrutiyet’in ilanı bölgede zaten hassas olan dengelerin bozulmasına neden olmuştu. Müslüman-Türk kesim, artık “millet-i hâkime” olmadıkları için rahatsızdı. Ermeniler ise verilen haklardan tatmin olmamış, daha fazlasını elde etmenin yollarını arıyordu.
Nisan ayının başları Çukurova için önemli günlerdi. Her yıl olduğu gibi mart ayından itibaren pamuk çapası için çevre illerden gelen çoğunluğu Kürt asıllı mevsimlik işçiler şehrin çeperlerinde konaklıyorlardı. Arpa hasadı için ise civardaki Ermeni köylerinden işçiler gelmişti. 12 Nisan 1909 günü Ermeniler için çok önemli olan Paskalya Yortusu idi. 13 nisanda ise Adana’da pazar kurulmuştu. 14 Nisan 1909 günü Doğu vilayetlerinde çalışan Amerikalı misyonerler yıllık toplantıları için Adana’ya gelmişlerdi.
İşte böylesi yoğun ve heyecanlı günlerde, şehirde nasıl olduğu hâlâ tam olarak bilinmeyen bir nedenle iki toplum birbirine girdi. Ermeniler, 31 Mart Olayı’nı bastırmak üzere Selanik’ten gelen Hareket Ordusu olaylara müdahale edecek diye ikna edilerek ellerindeki silahları yerel yöneticilere teslim ettikten sonra katliam şiddetlenmiş, 23 Nisan 1909 günü Hareket Ordusu’nun bir bölüğü şehre girdiğinde ise ortalık kan gölüne dönmüştü. Şiddet olayları buna rağmen durmadı. Sadece Adana’da değil Misis, İncirlik, Ceyhan (Hamidiye), Osmaniye, Tarsus, Sis (Kozan) kazalarında da sürdü. 25 nisanda Adana’da bazı Ermeni gençlerinin askerî kışlaya silahlı saldırıda bulunması üzerine Adana’da yeni bir alevlenme yaşandı. Ardından kan gövdeyi götürdü.
Meclis heyeti gönderiliyor
Nisan ayı sonunda Vali Cevad Bey ve Ferik Mustafa Paşa azledildi. Yeni Vali Babanzade Zihni Paşa’nın yaptığı ilk tahkikat sonunda ölü sayısı yaklaşık 1.900 Müslüman, 1.500 Hıristiyan olarak verildi. (Ancak daha sonra gerçek sayının daha çok olduğu anlaşılacaktı.) Zanlıları yargılamak üzere biri Adana’da diğeri Cebel-i Bereket’te (Osmaniye) olmak üzere iki Divan-ı Harb-i Örfi kuruldu. İstanbul’dan da iki heyet gönderildi. Heyetlerden biri Mersin Mutasarrıfı Esad Bey başkanlığında Şûra-yı Devlet üyesi Faik Bey ile Cinayet Mahkemesi üyesi Artin Mosmorciyan Efendi’den; diğeri ise Meclis-i Mebusan üyeleri Yusuf Kemal (Tengirşenk) başkanlığında Tekirdağ Mebusu Hagop (Agop) Babikyan, Arif Bey ve Musdikyan Efendi’den oluşuyordu.
Mahkemeler ve heyetler işe koyuldular. Ermeni çevrelerine göre Bağdadizade Abdülkadir adlı biri Müslümanları Ermenilere karşı kışkırtmıştı. İki Ermeni gencin öldürüldüğü 13 nisandan beri Müslümanların dükkânlarına bir zarar gelmemesi için beyaz tebeşirle işaretlenmesi, hükümet yetkilileri de dahil bütün Müslümanların fes yerine sarık giymeleri, Payas Hapishanesi’nden üç bin tutuklunun silahlandırılarak salıverilmesi, Ermeni tarafınca olayların kasıtlı ve planlı olduğunun karinesi olarak görülüyordu.
Türklere göre ise suçlu 12.-14. yüzyıllar arasında Adana havalisinde varlığını sürdüren Kilikya Ermeni Krallığı’nı yeniden kurmak için Ermenileri kışkırtan Hınçak Partisi’ne yakın duran Piskopos Muşeg Seropyan’dı. 14 nisan günü taraflar arasında arabuluculuk yapmaya çalışan İngiliz Konsolos Yardımcısı Doughty-Wylie ise Müslümanların hepsinin olaylara karışmadığını, hatta bazı Müslümanların Ermenileri koruduğunu anlatacaktı.
Meclis-i Mebusan heyetinden Yusuf Kemal Bey hatıratında (sadeleştirilmiş Türkçe ile) şöyle demişti: “Yabancı müdahalesi sayesinde ayrı bir krallık kurmak amacıyla girişilmiş bir Ermeni ihtilaline kesinlikle inanmam. Eğer böyle bir amaçları olsaydı, topluca dağa çekilir, oradan kendilerini savunabilirlerdi (...) Bundan başka revolver ve av tüfeklerinden başka bir şeyle silahlı olmayan Ermenilerin gelişkin Osmanlı ordusuna karşı gelebileceklerini varsaymak saçma olur. Yabancı müdahaleye gelince, biraz siyasetten anlamak, böyle bir fikrin saçmalığını kanıtlamaya yeter. Müslümanlara gelince onların pek çoğunun, hükümetlerinin, yaşamlarının, dinlerinin tehlikede bulunduğuna gerçekten inandıkları düşüncesindeyim. Cehaletleri böyle bir durumun olanaksızlığını anlamayacak kadar çok idi. İçlerinden birçoğu Ermenilerce verilen küstahça söylevlerle kışkırtılmış (...) bundan başka yağma hırsı çevrenin çapulcularını çekmişti.”
Cemal Paşa Adana’da
Uzun bir süreçten sonra, tutuklu bulunan 130’u Müslüman, 95’i gayrımüslim (çoğu Ermeni) 225 kişiden, dokuz Müslüman, altı Ermeni suçlu bulunarak 10 Haziran 1909’da idam edildi. Ancak idamlardan sonra da olaylar devam etti, ortalık ancak, ağustos ortalarında Adana’ya vali olarak atanan Cemal Paşa’nın 47 Müslüman ile bir Ermeni’yi daha idam ettirmesinden sonra duruldu.
Olaylarda kaç kişinin öldüğü hâlâ bilinmiyor. Çünkü Yusuf Kemal Bey ve Hagop Babikyan görüş ayrılıkları yüzünden raporlarını hazırlayamamışlar; bir süre sonra da Babikyan evinde şüpheli biçimde ölmüştü. Adana Piskoposluğu’nun raporuna göre 17.844, Patrikhane’nin Adana’ya gönderdiği heyete göre 21.236 ölü (Ermeni?) vardı. Ayrıca kiliseler, okullar, tiyatro binaları, değirmenler, camiler, han ve oteller, evler, dükkânlar hasar görmüştü. Almanya’da yayımlanan Frankfurter Zeitung gazetesinin 20 Haziran 1909 tarihli nüshasında çıkan bir asker mektubunda ise “Kanları Adana sokaklarında akan 30 bin gâvur köpeğini öldürdük” deniyordu.
Cemal Paşa da anılarında, Adana’da 17 bin Ermeni ile 1.850 Müslüman’ın öldüğünü yazacaktı. Ölümünden sonra Babikyan’ın evine giden bir Ermeni ve bir Türk mebus Babikyan’ın raporunu mühürleyerek resmî olarak yayımlanana kadar eşine teslim etmiş, ancak bir grup Ermeni mührü kırarak mektubun bir kopyasını almıştı. 1912 yılında Kilikya gazetesinde yayımlanan bu kopyaya göre Adana İğtişaşı’nda hayatını kaybeden Ermeni sayısı 21 bindi.
Hangi rakam doğru olursa olsun, ortada büyük bir katliamın olduğu açıktı. Cemal Paşa yaraları sarmak için kolları sıvadı. Yıkılan binaların onarımı için bir komisyon kurdu, 200 bin lira banka kredisi buldu. Bu sayede Müslüman ve Ermeni mahalleleri yeniden ayağa kalktı, bir süre sonra da şehir tekrar eski günlerine döndü. Bu arada ilginç bir durum da şuydu: 1895’te Fransa’nın Ermenilere karşı sorumluluğuna dair ateşli konuşmalar yapan J. Jaures, A. France ve J. Clémenceau, Adana olaylarının haberleri geldikten sonra ya açık ya da örtük bir şekilde 1908 Devrimi’ne güvenmek gerektiğini savunmuşlardı. O günlerde en önemli hedefleri Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı ülkelerle ticaretinden daha büyük pay olmak olan ABD’nin tavrında da bir değişiklik olmamıştı.
İttihatçı-Taşnak kopuşu
Ancak Adana olayları, 1908’de II. Abdülhamid’e Meşrutiyet’i ikinci kez ilan ettiren İTC-Taşnak ittifakında ciddi bir kırılmaya neden oldu. Taşnaklar içinde bazı kesimler olayların liberaller, dinciler ve Abdülhamid arasında kurulan bir ittifakı sorumlu tutarken, bir grup doğrudan İTC’yi suçluyordu. Bunun ilk meyvesi parti içindeki Rusya yanlılarının (ayrılıkçı radikallerin) güçlenmesi oldu. Taşnaksutyun’u İTC’nin politikalarına fazla bel bağlamakla suçlayan Hınçakçılar da biraz mevzi kazandılar.
Taşnaksutyun’un 1909 ağustosunda yapılan V. Kongresi’nde bu durum uzun uzun tartışıldı ve birlikçiler galip geldi. Sonuç bildirgesinin ilk maddesinde İTC ile dayanışmayı devam ettirmek kararı alındı. İttihatçılar ve Taşnakçılar yeni bir ittifak antlaşması imzalamak için Selanik’te biraraya geldiler. İlk görüşme başarısız olduysa da İttihatçılar adına Mithad Şükrü (Bleda), Dr. Nâzım; Taşnaksutyun adına Karekin Pastırmacıyan (nam-ı diğer Armen Garo) ve Vahan Papazyan’ın yaptığı ikinci görüşmede “Vatanın hürriyeti, ülkenin birliği ve toprak bütünlüğü için, anlaşmazlıkların ortadan kaldırılması ve Osmanlı halkları arasında en iyi ilişkilerin kurulması için” İTC ve Taşnaksutyun arasında tam anlaşma sağlandı. Bundan böyle partideki çatışmalar Rusya Ermenileri ile Osmanlı Ermenileri arasında ya da genç kuşaklarla yaşlılar arasında değil, sosyolojik kökenlere göre gelişecekti.
***
Abdülhamid’in halli
İstanbul’da ve Adana’da olaylar bastırıldıktan hemen sonra İttihatçılar Abdülhamid’i hal etmeye karar vermişlerdi. Hal fetvasının ilk müsveddesini sarıklı mebuslardan Elmalı Hamdi Efendi (Yazır) hazırlamıştı. Fetva Emini Hacı Nuri Efendi, fetva metnini imzalamak istememişti, çünkü Padişah’a isnat edilen “31 Mart Olayı’na sebep olmak”, “dinî kitapları yaktırmak” ve “devlet malını israf etmek” suçlarına katılmıyordu. Ama sonunda imzalamak zorunda kaldı. Şeyhülislam’ın hal fetvasını padişaha okumak için Draç Mebusu Jandarma Mirlivası Esat Toptani Paşa, Selanik Mebusu Emanuel Karasu, Ermeni Katolik Cemaati temsilcisi Aram Efendi ve Ȃyan Meclisi’nden Gürcü Arif Hikmet Paşa görevlendirilmişti.
Emanuel Karasu anlatıyor
Emanuel Karasu’nun Alman gazetesi Frankfurter Zeitung’un 30 Nisan 1909 günkü nüshasında çıkan mülakatına bakılırsa, 27 Nisan 1909 günü Saray’ın girişinde kendilerini üç subay karşılamış, subaylar asker selamı verdikten ve kendilerini kucakladıktan sonra heyeti içeri yollamışlardı. Saray’da büyük bir sessizlik vardı. Tek ses heyetin adım sesleriydi. Nöbetçi subaylardan Selanikli Salih Bey heyeti sarayın bahçesindeki ufak nöbetçi kulübesine götürerek şapkalarını ve paltolarını burada bırakmalarını istemişti. Emanuel Karasu “Burası benim için garip buluşma yeriydi. Aylar önce tutuklu olarak buraya getirilmiş ve tam burada sorgulanmıştım. Kanun-i Esasi’nin ilan edilmesinden kısa süre önce Abdülhamid’in askerleri tarafından yakalanıp buraya getirilmiştim” diye devam ediyordu mülakatına.
Padişahı öldürecektik
Sultan’ın kaldığı köşkte Mabeyn Başkâtibi Cevad Bey tarafından karşılanan heyetteki bir diğer üye Esad Paşa, “Bir ilanı bildirmek için Sultan’ı görmek istiyoruz” demişti Cevad Bey’e. Devamını yine Emanuel Karasu’dan dinleyelim: “[Esad Paşa’nın] Kardeşini Galata Köprüsü’nde kiralık katile öldürtmesi nedeniyle, Abdülhamid’den öldüresiye nefret ettiğini biliyorum. Bundan dolayı Sultan’ın karşısında heyecanını kontrol edemeyip patlamasından korkuyordum. Fakat sakin görünüyordu. Abdülhamid sürekli olarak silah taşırdı ve bir suikasttan korktuğu anda bunu kullanmaktan çekinmeyecekti. Ani bir kol hareketiyle pek çok masum insanı öldürttüğünü biliyoruz. İyi bir nişancı olarak tanındığından, kendimizi korumak için tabancamızın kınını açtık; böylelikle tabancamızı kolaylıkla çıkarabilirdik. Bu bize güven verdi. Sultan eğer bize bir silah çekerse, kendisini birkaç saniye içinde öldürecektik.”
Padişaha “sen” mi dediler?
Abdülhamid’in heyeti gördüğünde “bir Türk padişahına, bir İslam halifesine hal kararını bildirmek için bir Arnavut, bir Yahudi, bir Ermeni’den ve bir nankörden başkasını bulamamışlar mı?” dediği rivayet olunur, ancak olayın tanıkları bu ifadeleri doğrulamazlar. Emanuel Karasu’ya göre küçük oğlu Abdürrahim ile salona gelen Abdülhamid korkulu gözlerle ve çaresizlik içinde heyete bakmıştı. Esad Paşa kaba bir Arnavut lehçesiyle “Milletimizin Şeyhülislam’ın verdiği fetvayla seni tahttan indirdiğini sana bildirmek için geldik” deyince Abdülhamid ürkmüş, yüzünde ve vücudunda bir ürperme görülmüştü. Padişaha “sen” diye hitap edildiği, Abdülhamid’in son Mabeyn Başkâtibi Ali Cevad Bey’in fezlekesinde de belirtiliyordu. Abdülhamid tebligatı duyduktan sonra derin bir yeis ifadesiyle sekiz on saniye suskun kaldıktan sonra “Milletin arzu ve amalinden zerre kadar inhiraf etmem,” diyecekti. Böylece “milletin arzu ve amali” ilk kez padişahın yetkilerinin kısıtlanmasının gerekçesi olmuştu. Abdülhamid önce Çırağan Sarayı’nda ikamet etmek istediğini söylemiş, İttihatçılar bunu kabul etmeyerek kendisini Avrupa’ya göndermek istemişler, Avrupa’yı da Abdülhamid kabul etmeyince, ailesi ve hizmetlileri ile birlikte Selanik’te Alatini adlı bir İtalyan un tüccarının köşkünde (Alatini Köşkü, sonradan Ordu Köşkü diye anılacaktı) mecburi ikamete tabi tutulmuştu.
Abdülhamid’in yerine Veliaht Mehmed Reşad Efendi’nin padişah ilan edilmesinden sonra İTC iktidara yerleşmeye başladı. 5 Mayıs 1909’da kurulan Hüseyin Hilmi Paşa kabinesinde cemiyetten bakan yoktu ama Hüseyin Hilmi Paşa’nın temmuz ayında kurduğu kabinede Talât Bey Dâhiliye Nazırı’ydı. Bu tarihten itibaren hükümet işleri İTC Merkez Komitesi’nin eline geçmeye başladı.
Abdülhamid’e gelince; İddialara göre, her tarafı sıkı sıkıya kapatılmış olan Alatini Köşkü’nde halı veya kilim parçası dahi bulunmadığı gibi, başlangıçta Abdülhamid ve ailesi yerde yatmak zorunda kalmıştı. Daha sonra ikamet şartları nispeten düzelecek, hükümet kendisine bazı şirket hisselerini ve Osmanlı Bankası’ndaki parasını teslim edecek, ancak gazete bile okumasına izin verilmeden, toplumdan tecrit edilmiş şekilde yaşayacaktı. Bu durum, I. Balkan Savaşı sırasında Selanik’in elden çıkması üzerine Abdülhamid’in İstanbul’da Beylerbeyi Sarayı’na nakline kadar böyle sürdü. Abdülhamid 10 Şubat 1918 günü bu sarayda son nefesini verdi.
Özet Kaynakça: Meltem Toksöz, “Adana Ermenileri ve 1909 ‘İğtişaşı’”, İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri, Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları, İstanbul Üniversitesi Bilgi Yayınları, 2011, s. 153-162; Yusuf Kemal Tengirşenk, Vatan Hizmetinde, Bahar Matbaası, 1967;Hatıralar, Cemal Paşa, Hazırlayan: Alpay Kabacalı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2001; Necmettin Alkan, “II. Abdülhamid’in Tahttan İndirilmesi”, Toplumsal Tarih, Nisan 2008, S. 172, s. 22-28; Ziya Şakir, Sultan Abdülhamid’in Son Günleri, Çatı Kitapları, 2006; Atıf Hüseyin Bey,Abdülhamid’in Sürgün Günleri, Yayına Hazırlayan: M. Metin Hülagü, Timaş Yayınları, 2010.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2012
22.04.2012
15.04.2012
8.04.2012
1.04.2012
25.03.2012
18.03.2012
11.03.2012
4.03.2012
26.02.2012