Burhanettin DURAN
IKBY Başkanı Barzani, aksi yöndeki bütün telkinlere rağmen, 25 Eylül'de bağımsızlık referandumu yapmakta ısrarlı. Bu ısrarın Irak, İran ve Türkiye'yi ziyadesiyle rahatsız ettiği ortada.
Temel kaygı Irak'ın toprak bütünlüğünün bozulmasının yeni çatışmaları ve ayrılıkçı hareketleri besleyeceği yönünde. Bu sebeple İran'dan açık, Bağdat yönetiminden örtülü tehditler geliyor Erbil'e.
Türkiye ise referandumun iptali için çaba sarf ederken Barzani'yi Bağdat ile müzakere masasına çekmeye çalışıyor. Kuzey Irak'ın ekonomik ve siyasi haklarını bu yolla aramasını salık veriyor.
Türkiye, referandumun hem Türkiye hem de Kuzey Irak için "kaybet-kaybet" formülü olduğu görüşünde. Barzani'nin iç kamuoyundaki zorluklarını da gördüğünden referandumun suhuletle, yani "onurlu bir çıkışla" iptalini istiyor. Ne bağımsızlık kararının getireceği çatışmayı ne de referandumun ertelenmesinin ya da iptalinin Barzani'ye getireceği itibar kaybını arzu ediyor.
Yani Kuzey Irak'ta bir iç savaş ya da Goran ve PKK'nın Barzani'yi devirmesi ihtimali gerçekleşmeden referandumun engellenmesi lazım. Türkiye son yıllarda iyi ilişkiler içinde olduğu bir müttefikini kaybetmek istemediği için de Barzani'nin girişimine dengeli eleştiri ve öneri ile yaklaşıyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun referandum yapılması durumunda KYB'ye ekonomik yaptırım uygulamayı düşünmediklerini söylemesi de bu hassas yaklaşımla irtibatlı.
Kuzey Irak'ta bağımsızlık kararı verilmesi ihtimali MHP'de de alarm zillerini çaldırıyor. MHP Genel Başkanı Bahçeli, Hükümet'in "dengeci" yaklaşımını hedef aldı: "Bu referandum Türkiye için gerekirse de savaş sebebi sayılmalıdır."
Başbakan Yıldırım ise "Savaş devletle devlet arasında olur" diyerek Bahçeli'nin sert yaklaşımını paylaşmadığını gösterdi.
Bu noktaya kadar söylenenler yakın işbirliği içindeki iki farklı siyasi partinin bir dış politika konusunda aynı pozisyonda olmadıklarını göstermekte. Ancak Yıldırım'ın sözlerini eleştiren Bahçeli'nin yaptığı yazılı açıklama ile konu iki parti arasındaki mevcut "mutabakatı" değerlendirmeye dönüştü: "Ankara'da kurulan 16 Nisan mutabakatını, 25 Eylül bahanesiyle bozmak kimseye bir yarar sağlamayacaktır."
Anlaşılan bu MHP açısından bir kırmızı çizgi hatırlatması... Kritik kelime "mutabakat" ve geleceği...
Her şeyden önce 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'de siyasetin giderek iki blok etrafında şekillendiğini hatırlayalım: AK Parti- MHP ve CHP- HDP- Akşener grubu.
Bu bloklaşma sadece kişiler üzerinden yürümüyor, ideolojik bir karşılığı da var. Siyaset, Türkiye'nin saldırı altında olduğunu söyleyen "milli -yerli" blok ile Türkiye karşıtı uluslararası kampanyanın söylemine paralel şekilde ülkenin "diktatörlüğe gittiğini" savunan blok arasındaki amansız mücadeleye dönüşüyor.
2019 cumhurbaşkanlığı seçimleri de bu bloklaşmayı perçinleyecek bir parametre. Ve bu bloklaşmadaki dalgalanmalar seçim sonuçlarını ciddi ölçüde etkileyecektir.
Seçimlere giderken AK Parti ve MHP'nin birbirine ihtiyacı ortada. İlki için yüzde 50 artı 1 çıtası, ikincisi için ise yüzde 10 barajı zorlu bir hedef.
Unutulmasın, iki parti arasındaki "mutabakatın" asıl temeli 16 Nisan referandumu değil, 15 Temmuz darbe girişimine gösterilen milli- yerli direniştir. 16 Nisan referandumu ise bu mutabakatın en önemli meyvesidir.
"Mutabakat" dış politikadaki "farklılıklara" rağmen korunabilmeli ve sıklıkla kırmızı çizgi dayatma noktasına varmamalı.
Ve mutabakatın kaybedilmesi durumunda her iki parti de zora girebilir vesselam.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020