Cafer Solgun
Bazen gözünüz dalar gider olmadık bir yerde. Belki bir otobüste evinize giderken, vapurda, minibüste veyahut, yürürken ya da. Belki kitap, gazete okurken, TV izlerken, memleket meseleleriyle meşgulken kafanız. Birden ve öylesine, gözleriniz belirsiz bir noktaya takılmış, dalıp gitmiş bulursunuz kendinizi…
Olur ya bazen, birine takılır gözleriniz. Bilemezsiniz o an, nedendir, tanımadığınız, bilmediğiniz, ilk defa gördüğünüz biridir oysa. Birine mi benzetmişsinizdir, giysileri mi tanıdık gelmiştir yoksa ya da bir sözü, bir sözcüğü, duruşu mu olmuştur nedeni takılıp kalmanızın…
Bazen bir eski resim, siyah beyaz, yıpranmış, arkasında hatıra niyetine dolmakalemle bir şeyler yazılmış olan resimlerden hani… O resimlerden artık sadece sahaflarda bulunabiliyor. Sahi, hatıraları insanın, neden eskiciye düşer? Belki bir şehir görüntüsüdür resimdeki, belki fotoğraf makinesine soluklarını tutmuş poz veren çoluk çocuklu bir aile, belki bir vesikalık resim… Bir resim… Öylesine bir resim… Olur mu sizde de mıh gibi çakılır kafanıza bir şeyler. Fırtınalar kopar içinizde, ruhunuz kanar belki…
Bazen olur ya, bir yerlerden bir türkü çalınır kulağınıza. Bazen izlediğiniz filmin bir sahnesinde durur zaman. Çocukluğunuz ayaklanır, gençliğiniz. Hayatınız bir film şeridi gibi akar önünüzden. Gözleriniz dolar. Hıçkıra hıçkıra ağlamak istersiniz. Sadece ağlamak… Kafanızı güvenle yaslayacağınız bir omuz özlersiniz. Özlersiniz... Belki ilk defa o anlarınızda anlarsınız özlemek ne demek, hasret yani, sığınacağınız kocaman bir yürek, bir omuz, sizi teselli eden biri…
Olur ya bazen, ruhunuz yorulmuştur. Belki memleket meselelerinden. Hayat gailelerinden belki. Omuzlarınız çökmüştür. Kendinizi yalnız, bir başına ve çaresiz hissedersiniz… Üstünüze üstünüze geliyor gibidir hayat…
Olur ya, eski mektuplarınıza bakmak istersiniz bazen. Eski resimlerinize. Çocukluk resimlerinize. Bakamazsınız… İçinizdedir. Bir parçasıdır varlığınızın. Tutulur kalırsınız. Tuhaf bir isyan duygusu dolar içinize. Bir ‘keşke’ duygusuyla kuşatılırsınız. Kendinizi paramparça hissedersiniz…
Olur ya hani, bazen gözünüz dalar gider olmadık bir yerde. Olur ya, gözleriniz takılır kalır birine. Eski bir resim ruhunuzu kanatır. Bir türkü, bir film saklı hasretinizi ayaklandırır. Kendinizi yalnız, bir başına, çaresiz hissedersiniz. Olur ya, hayat üstünüze üstünüze gelmektedir. Eski resimlerinize, mektuplarınıza bakmak istersiniz hani. Bakamazsınız…
Babanızı özlemişsinizdir…
O benim içime döndüğümdür. Kanadığım, yaralandığım, paramparça olduğum. Memleketimdir. Özlediğimdir. Kızımın her ‘baba’ deyişinde gözlerimden taşan hayatımdır. O benim uzaklara yaktığım ağıt ve o ağıdın bana anlattıkları ve ömrümce anlatacaklarıdır…
Yarın Babalar Günü. Boş vermeyin sakın. Babalar Gününüz kutlu olsun.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025