Celal DENİZ
Ergenekon Davası'nın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin oluşumunda ve soruşturma, yargılama, delil toplama aşamalarında adil yargılanma ilkelerine aykırılık bulunduğu tespitini yaptı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, "Ergenekon terör örgütünün" varlığına ilişkin somut delil ortaya konulamamasını da bozma gerekçesi yaparak dava ile ilgili yerel mahkemenin kararını usul yönünden bozdu. Buna göre yerel mahkeme yeniden yargılama yapacaktır.
2007 yılında başlayan soruşturmalar sonucunda çuvallar dolusu delillerle mahkemeye delil sunma yarışına girişildi. Basın Ergenekon soruşturmasından güç alarak ha bire delil üretmeye çalıştı. Türkan Saylan gibi bir eğitim gönüllüsünü de bu soruşturmanın parçası yapmaya çalıştılar. At izi ile it izi birbirine karıştı. Öyle bir hava estirildi ki artık her muhalif olanda bir Ergenekon uzantısı aramaya çalıştılar. Gerçek darbecilerle olmayanları bir çuvala bir bavula sığdırıp mahkemeye taşıdılar.
Bu ülkede cumhuriyetin kuruluşunda, meclisin yapısı % 64 oranında asker ve sivil bürokrasinin egemenliğindeydi. Sonra ki yıllarda Milli Güvenlik Kurulunun oluşu mu ile vesayet rejimi pekiştirilmiş oldu. Milli Güvenlik Kurulu siyaset belgesi hükümetlerin bütün hareket alanlarını sınırlayan bir işleve dönüştü. Meclisin kuruluşunda ki asker sivil bürokrasinin egemenliği yıllarca bu ülkede belirleyici oldu.
AKP İktidara geldiğinde bu vesayet rejimine karşı olduğunu ve onun silahlı güçlerinin siyaset üzerinde ki egemenliğinin son bulmasını istiyordu. Ergenekon davası ve operasyonları bu gücün kırılmasına dönük bir işlev gördü. AKP silahlı kuvvetlerin siyaset üzerinde ki etkisini göreli bir biçimde geriletti. Ancak devlet bürokrasisi geçmişten devir aldığı siyasi misyonu devam ettiriyordu.
AKP 17-25 Aralık operasyonuyla, paralel yapılanma gerekçesi ile devlet bürokrasisinde ki cemaatçi unsurlara karşı bir operasyon başlattı. Emniyette ve yargıda süren operasyon bugün para kaynaklarına dönük olarak iş adamlarına, şirketlere ve derneklere yönelmiş durumda. Aynen Ergenekon davasında olduğu gibi şimdi de bizzat AKP il başkanları eliyle valilere Cemaatçi ihbarları gidiyor. Valiler bu davada birer ihbar müessesesi haline gelmiştir. Bu davada da at izi it izi birbirine karışmış durumdadır.
Ergenekon davası üzerinden devleti, AKP'yi ve yargıyı ele almak üzerinde düşünmek elzem hale geldi.
Yargıtay’ın bu bozma kararı sonrası şu soruyu soralım. Ergenekon davasında ortaya konulan deliller sahte miydi? Her sokak başında yere gömülü bulunan silahlar bilerek mi oralara gömüldü? Balyoz, Sarıkız gibi sayfalarca darbe planları sahte miydi? Sahteyse kim üretti niye üretti? O yıllarda bas bas bağırıp hükümete karşı darbe planları olduğunu bizzat Erdoğan söyledi. Bugün o söylediklerine sahip çıkıp darbe olduğunu söyleyebiliyor mu? Yoksa darbe yoktu da bizi cemaat yanılttı mı diyor. Dün davaya sahip çıkıp yargının bağımsızlığını söyleyen yine Erdoğan'dı. Davanın savcısı olduğunu kabul edip Baykal'a sen Ergenekoncuların avukatı mısın diye sormadı mı?
O dönemin köşe yazarları Erdoğan'ın ağzıyla yazıp çizmediler mi? Verilen kararları gayet '' adil'' bulmadılar mı? CHP'ye karşı siyasetin bir aracı haline getirmediler mi bu davayı? Şimdi bu dava bozulunca suçu ''kumpas kurmakla'' suçladıkları cemaate atıyorlar.
Oysa daha dava sürecinin belli seyrinde AKP, Erdoğan silahlı bürokrasiyle barışmanın bir adımı olarak İlker Başbuğ'un tutukluluk haline itiraz edip tutuksuz yargılanmaları gerekir dediler. Bu ilk adım süreç içinde ''Ergenekoncularla'' ''Erdoğancıların'' kutsal ittifakına dönüştü. Bu kutsal ittifak hem cemaate karşı hem de Kürtlere karşı kuruldu. Bugünde hem cemaate karşı hem de Kürtlere karşı usulüz, hukuksuz bir saldırı girişimi vardır.
Dün cemaat ile hem ekonomik hem siyasi ittifak yapanlar bugün neden Cemaate operasyon yapıyorlar? Kendi iktidarlarını cemaat ile paylaşmamak adına yapılıyor bu operasyonlar. Burada bağımsız bir yargının olmadığını görmek gerekiyor. Yargı, erki elinde bulunduranların istemi doğrultusunda ısmarlama hukuk üretmektedir.
Yargının bu halini KCK operasyonlarında da görebiliyoruz. İktidar Kürt sorununda şiddet eğilimini güçlendirdiğinde yargı KCK operasyonları ile binlerce sivil siyasetçiyi içeriye atmakta beis görmedi. Çözüm süreci yaşanırken aynı yargı birer birer KCK sanıklarını tahliye etti. Şimdi Devlet sorunu şiddet yolu ile çözme eğilimine girdi, yargıda belediye başkanlarından parti yöneticilerine tutuklamalara yeniden girişti. Mevsimlik hukuk üretmede üstüne yok diyebiliriz mevcut hukuk sisteminin.
Bana göre Ergenkon'un derinine inilemedi. Ve gerçek suçlular hak ettikleri cezayı alamadı. Ergenekoncular bugün devlette kaldıkları yerden işlevlerini sürdürmeye devam ediyorlar. Cemaat operasyonları paralel devlet açısından doğru ancak paralel devletin oluşumunda bu AKP'nin sorumluğunu azaltmıyor. AKP cemaat operasyonunda devletin bekasını değil kendi iktidarını düşündüğü için harekete geçmiştir. Önümüzde ki süreçte yargının içler acısı halini cemaat operasyonlarında da görürsek şaşırmayalım. Çünkü bu ülkede dün suç olan bugün mübah, bugün mübah sayılan yarın suç olabilmektedir.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017