Cengiz AKTAR
Dinlemek zorundayız maalesef kendisini, zira yaşadığımız memleketin bir numaralı yetkilisi ve sorumlusu. Yetkili olduğu aşikâr ama sorumluluk konusu tartışmaya açık. Başbakan olmasa her ağzını açtığında üzerimize boca ettiği ipe sapa gelmez fikriyat ve kanaati dinler miydik acaba? Çünkü bunlar sorumluluk sahibi bir yetkilinin söyleyeceği sözler değil. Daha ölüm orucundan yeni sıyrılmış memleketi 10 BDP’li vekilin dokunulmazlığının kaldırılması hamlesiyle yeni bir krize sürüklemeye hazırlanan“sorumlunun” gerekçesine bakın:“Çünkü milletvekili sorumluluğu, sıradan, caddede giden bir insanın durumuna benzemez. Milletvekilinin taşıdığı sorumluluk çok daha farklı olmalı. Ne konuştuğunu bilmeli, hareketlerine dikkat etmeli.” Âlemle alay etmek herhalde böyle bir şey. Partisinden gelmekte olan belayı gören 60 vekile kapalı kapılar ardında neler dedi acaba?
Kupa orda verilmez burda verilir diyen futbol teşkilatçılığı, frene değil gaza basılsın isteyen iktisatçılık, ucube uzmanlığı, sanat kritikliği, tarihçilik ve en son cami mimarisinde tekseçicilik. Çamlıca’da, bittiğinde büyük ihtimalle adını taşıyacak olan ibadet yerinin nasıl olması konusunda serdettiklerinden alıntılar: “Bu katedral, bu kilise diyebiliyorsunuz. Biz de baktığımızda, ‘bu cami’ diyebilmeliyiz. Cami mimarisinde Müslüman olmayanların o ruhu yakalaması zor!”
Yere göğe sığmayan egolar bu topraklara mahsus değil mutlaka. Çamlıca-Taksim takıntısı münasebetiyle bir dünya turu atalım, biraz havamız değişsin. Herhalde bu konuda, teknoloji çağını, esas mahareti temsil eden insan ve hayvan gücüyle inşa döneminden ayırmak gerek.
Gigantisme, “devasacılık” diye çevirebileceğim büyüklük hastalığına çağımızdan iyi bir örnek Batı Afrika Fildişi Sahili’ndeki Yamusukro Meryem Ana Katedrali. Bu yer ülkenin müteveffa başkanının köyü. Hayattayken yaptırdığı Katedral Roma’daki Aziz Petrus Bazilikası’ndan azman, devasa bir yapı. Özelliği dünyanın en büyük kilisesi olması! Frenk müteahhidin bu tuhaf ve tamamen fuzulî yapının inşaatına nasıl iştahla giriştiğini hatırlarım.
Yine bir Frenk mimar-müteahhit işi olan Fas Kazablanka’daki II. Hasan Camii. Bunun “en”liği ise 210 metrelik dünyanın en uzun minaresine sahip olması. Ve gelelim Saddam camilerine. İran’la savaş ve ardından I. Körfez Savaşı’ndan sonra din imanla işi olmayan Saddam Hüseyin birdenbire cihat ve din ağırlıklı bir ruh hâline savrulmuştu. O dönemde üç devasa caminin temeli atılmıştı. Umm al-Ma’arik, Bütün Savaşların Anası Camii’ni görmek Saddam’a nasiboldu ama diğer camii Ar-Rahman bugün dahi bitmedi sanırım. Üçüncüsü, Bütün Savaşların Anası’ndan beş kat büyük olarak düşünülmüş Büyük Saddam Camii ise sanırım gündemden düştü. Umm al-Ma’arik de bu aradaUmm al-Qura, Bütün Şehirlerin Anası olarak yeniden adlandırıldı.
Bütün Savaşların Anası Camii sembolden geçilmeyen başlı başına bir efsane. 43’er metre uzunluğundaki dört dış minare I. Körfez Savaşı’nın ABD’nin 43 günlük “Çöl Fırtınası” operasyonuna karşılık geliyor. Bunlara yapışık 37 metrelik dört iç minare ise Saddam’ın doğumu Nisan 1937’yi kutsuyor. İç minareler Irak’ın savaşta ABD ve İsrail’e yolladığı Scud füzesi şeklinde. Bunları Kalaşnikofa benzeten de var. Bir zarafet abidesi!
Caminin Kur’an-ı Kerim’i hattat Abbas el-Bağdadi tarafından Saddam’ın 28 litre kanı ve mürekkep karışımıyla yazılmış. 605 sayfanın her biri cam muhafazada. Cami etrafındaki gölet Arap dünyasının haritası biçiminde, ucundaki adacık ise mavi mozaikten ve Saddam’ın parmak izinin kopyası.
Bitmeyen Ar-Rahman Camii’nin resme bakarak ne olabileceğini şimdiden kestirmek mümkün.
Bakalım Çamlıca’da ne semboller, ne gizli güzellikler olacak. Heyecanla beklemedeyiz.
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020