Cengiz AKTAR
Bugün, Suriye Devleti toprağı, kadim Kürd yurdu Afrin’in işgâlinin başlangıcının üçüncü yıldönümü. Suriye iç savaşının başladığı 2011’den 2018’e kadar korunabilmiş, zarar görmemiş olan Afrin işgâlle mahvoldu.
Türkiye’de salgından, yoksulluktan ve gayridemokratik uygulamalardan perişan olmuş halkın umuru değil bu işgâl. Farkında olanlar içinse Afrin’in fethi, HDP hariç, sağdan sola, yediden yetmişe gurur vesilesi. Türkiye, tek tük çatlak ses dışında, Afrin ve daha önce işgâl edilen topraklarda işlenen insanlık suçlarına kör, sağır ve dilsiz.
Ayrıntılara girmeden önce şu hususun altını çizelim. Ankara göstere göstere uluslararası hukuka aykırı işler çeviriyor. 1907 tarihli Lahey Kara Savaşı Hukuku Sözleşmesi uyarınca işgâlci devlet işgâl ettiği toprakta kamu düzenini sağlamak ve oradaki sivillerin yaşamını korumakla yükümlü. Yükümlülüğü bununla sınırlı, egemenlik yetkileri kullanamıyor.
Oysa işgâlle birlikte 300.000 Afrinli sivil yerinden edildi. Onların yerine, pek çok ülke tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan ve Sünnî olmayan herkese düşman Ceyş el-İslam’ın (İslâm Ordusu) Arab cihatçıları ve aileleri yerleştirildi. Başta Ceyş, Şam’a muhalif olan çeşitli cihatçı birliklerin denetimine teslim edilen Afrin’de ve diğer işgâl bölgelerinde tek sorumlu, uluslararası savaş hukukunu uygulamakla mükellef olan işgâlci güç Türkiye Cumhuriyeti. Ne var ki Ankara sivilleri korumadığı gibi emrindeki besleme cihatçıların Afrinlilere reva gördüğü vahşete göz yumuyor. Dolayısıyla cihatçıların işledikleri bütün suçlardan Ankara sorumlu; BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği açıkça bunu söylüyor.
Diğer yanda, işgâllerin kılıfı olan meşru müdafaa, süreli bir kavram. Dünyada hiçbir ülke Türkiye’nin “güvenlik endişesi” masalına inanmasa da türlü nedenden işgâle göz yumuldu. BM Şartı’nın 51’inci maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkına dayanarak Suriye topraklarında gerçekleştirilen askerî operasyonların belli süreyi aşmaması gerekiyor. Oysa ilk harekâtın üstünden dört buçuk yıl geçti ve Ankara’nın niyeti, İsrail’in Golan Tepeleri işgâli gibi, kalıcı olmak.
Bu amaçla işgâl ettiği yerlerde egemen gibi davranıyor. Kapsamlı bir demografik mühendislik yapıyor. Kürtsüzleştirme ve Araplaştırma/Türkleştirme projesi yürürlükte. Okullarda Kürtçe yasak, Arapçanın yanında Türkçe mecburî. Yeni yerleştirilenler için köyler, camiler ve dinî okullar inşa ediliyor. Türk mülkî idare mensubu kaymakam atanıyor. Kamu idaresinin farklı birimlerinin şubelerini açılıyor ve işletiliyor. Hastane, postane, ortaöğretim, yükseköğretim, polis, banka ile Suriye idaresine paralel bir yapı kuruluyor. Öyle ki yaz/kış saati uygulaması pas geçilerek Afrin saati Suriye’nin diğer bölgelerinden bir saat ileri alınıyor.
Bu gayrinizamî uygulamaların yanında Afrin ve tüm işgâl bölgeleri her türlü suçun cezasızca işlendiği yerler. 2018 Martından itibaren “fetih hakkı” uyarınca TSK tarafından cihatçıların her türlü yağmasına maruz bırakılan Afrin’de işlenen suçlar başından beri biliniyordu. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği üç yıldır hazırladığı Bağımsız Uzmanlar Suriye raporunda Afrin’den de söz ediyordu. Keza dört kurum, Kuzey Suriye’deki İhlâller Dokümantasyon Merkezi, Afrin Aktivistler Ağı, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Rojava Enformasyon Merkezi işgâl gücünün bütün engellemelerine rağmen içerden bilgi aktarıyordu.
Yörenin kültürel mirasına, özellikle 3000 yıllık Aïn Dara Tapınağına yönelik hırsızlık, Afrinlilerin gayrimenkullerine ve ticarethanelerine yönelik yağma, fidye amacıyla rehin alma, yörenin temel geçim kaynağı olan zeytinciliğe yönelik hırsızlık, talan ve tahribat konularında bölük pörçük de olsa bilgi geliyordu. Zeytinyağı hırsızlığı artık ayyuka çıkmıştı. Cihatçı şebekelerce Türkiye’de satıldığı gibi Türk Malı damgasıyla taa Amerika’ya ihraç ediliyor.
Bu defa yeni kanıtlar ve yoğun yeni ihlâller ortaya çıkarıldı. İlki kadınlara yönelik şiddet, diğerleri organ ticareti ve cihatçı işe alma merkezi.
Geçtiğimiz Eylül’de BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine sunulan son rapor korkunç ayrıntılar içeriyor. Afrin’de keyfî gözaltı, işkence ve yaygın cinsel ve cinsiyete dayalı şiddeti belgelendi. Rapora göre çok sayıda Afrinli, rehin alma, işkence, tecavüz, öldürme, evlerinden zorla çıkarma gibi sistematik eylemlere maruz kaldı. Afrin’deki özel hapishane/toplama kamplarında kadınlara cinsel saldırılar gerçekleştirildi.
Raporda şu ifade yer aldı: “Kadınlar ve kızlar da Suriye Ulusal Ordusu savaşçıları tarafından gözaltına alındı. Tecavüz ve cinsel şiddete maruz kaldılar. Bu hem bireysel hem de toplum düzeyinde ciddî fiziksel ve psikolojik hasara neden oldu”.
İşte bunun üzerine Yüksek Komiser Michelle Bachelet Türkiye’yi bu suçları soruşturmaya çağırdı: “Hakları ihlâl edilen bu bölgelerde yaşayan insanlar korunma ve başvuru hakkına sahiptir. Bu bağlamda, Türkiye’yi doğruladığımız olaylarla ilgili olarak derhal tarafsız, şeffaf ve bağımsız bir soruşturma başlatmaya, bağlantılı silâhlı gruplar tarafından gözaltına alınan ve kaçırılanların akıbetini açıklamaya ve bazı durumlarda sorumluları sorumlu tutmaya davet ediyorum. Bunlar, savaş suçları da dâhil olmak üzere uluslararası hukuk kapsamındaki suçlar anlamına gelir.” Tabiyatiyle Ankara bu çağrıyı cevapsız bıraktı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Türkiye destekli cihatçı gruplara ait yirmi özel hapishane/toplama kampından kadınların akıbetini kapsayan bilgiler aktardı. Türkiye üzerinden Libya’daki cihatçılara cariye olarak götürülen kadınların çoğunun kaybolduğu belirtiliyor.
Nitekim Kayıp Afrinli Kadınlar Projesi verilerine göre 2020’de kimlikleri bilinen ve aralarında Ezidî ve Alevîlerin de olduğu 88 kadın ve kız çocuğu Türkiye’nin beslemesi Hamza Tugayları ve Sultan Murad Tugayları tarafından kaçırıldı. 1 Ocak 2021 itibariyle 35 kadın serbest bırakıldı bunlardan 17’si için fidye ödendi. 51 kadın hâlen kayıp, biri öldürüldü.
Savaş suçu, insanlık suçu, erillik suçunu birlikte işleyen bu zihniyet Türkiye’de hiç gündeme gelmiyor. Afrin ve Suriye’de TSK işgâli altındaki bölgelerde yaşamaya çalışan yerel halka ve özellikle kadınlara reva görülen cinayet dâhil her türlü şiddet hâlâ Türkiye’deki kadın hakları savunucularının radarına girebilmiş değil. Rezilliği sadece HDP vekilleri Ayşe Sürücü, Feleknas Uca, Dilan Dirayet Taşdemir ve Tülay Hatimoğulları dile getiriyor. Bugüne kadar verdikleri onlarca yazılı soru önergesinden sadece bir tanesi, o da iki yıl sonra cevaplandığı gibi çoğu Meclis kayıtlarına dahî geçmiyor. ***
Bir ulusun diğeri üzerinde doğrudan veya dolaylı ama daima zorla, siyasî, iktisadî, ticarî, beşerî, cinsel, dinî, dilsel egemenlik kurması olarak tanımlandığında, Ankara’nın Suriye’deki icraatı düpedüz emperyalizmdir.
Emperyalizm Türkiye’de insanların asla kendilerine kondurmadıkları, bilakis kurnazca bir çarpıtmayla ebedî mağduriyet ifade eden siyasî kavramdır. Bu duruşun Osmanlının çöküşüne uzanan tarihî gerekçesi hep hazırdır. Yıllardır Kürd siyasetince sürekli dile getirilse de Türk emperyalizmi, alıcısı bol olan resmî “kardeşlik masalı” ile hep savuşturuldu. Ama şimdi Suriye’nin Kürd çoğunluklu bölgelerinde süregelen, dahası arzulanan uygulama bu masalı bir kez daha yerle bir ediyor ve Türkiye’nin emperyalist niyetlerini açığa çıkarıyor. Haberiniz olsun.
Yazarlar
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020