Cengiz AKTAR
“Gençlik tarihimizi doğru tanırsa işte o zaman bu gençliği kimse tutamaz”! Günün üslubuyla söylense de Atatürk hadislerini hatırlatan bir söz. Yanlış tanıtılan tarihten kasıt devletin Kemalist tarihi ise dediği doğru ancak kendisi de bu tarih dersinden azade değil. Bir avuç araştırmacının çabası dışında memleketin tarihi masallar, hurafeler ve millî destanlardan oluşan bir güzelleme.
Ama mesele, bu her öğrencinin sanki zırvalığı hissediyormuşçasına nefret ettiği uyduruk resmî tarihten derin. Meselenin temelinde o tarihi temel alan, üzerine şahsî ve ahlakî bir cilâ çeken bir siyasî proje var. Zira Başbakan tarihçilikten önce siyasetçi ve artık tarih yazıyor, kendi tarihini yazıyor. Her kadir-i mutlak gibi vakit geldiğinde âlim-i mutlak olmaya meyyal.
Vazettiği tarih okumasındaki ecdat, ulus ve din vurguları baştan aşağıya gayrıtarihî. Hayalindekilerin aksine, hanedan ziyadesiyle kozmopolit ve dünyalı, Osmanlı ulusöncesi bir siyasî yapı, din ise cihanşümul. Okumalarındaki Ahlâk, Türklük ve Müslümanlıkla hiçbir alâkaları yok. Ancak mühim olan tarih değil, yeni tarih.
1453 Tarih Müzesi
“Burası İstanbul... İskeçe’nin, Girne’nin, Gazi Magosa’nın, Kerkük’ün, Kırım’ın, Hicaz’ın, Şam’ın, Bağdat’ın, Yemen’in, Trablus’un da emanetini, hatırasını yüreğinde hisseder. Bakü’nün kardeşliği ve Karabağ’ın acısı da burada yüreklerde hissedilir. İstanbul’da herkes kendi çapına, anlayışına, felsefesine uygun, kendine yakışan şehirler inşa eder. Biz belediyecilik icraatlarımızla şiirlerdeki İstanbul’u canlandırıyoruz. Biz şarkılardaki, türkülerimizdeki İstanbul’u canlandırıyoruz. Biz edebiyatımızdaki, tarihimizdeki İstanbul’u canlandırıyoruz. Bugün burada açılışını gerçekleştirdiğimiz Panorama 1453 Tarih Müzesi, Topkapı Kültür Parkı ve Sosyal Tesisleri de bu anlayışımızın bir yansıması.” Başbakan’ın Ocak 2009’da, takma adıyla Ottoman Disneyland’ın açılışında yaptığı konuşmadan... Mekânı ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Başbakan ve teşkilâtının “İstanbul/ Fetih/ Fatih/ 1453” temalarına düşkünlüğü mâlum. Fetihçi ya da yeniden fetihçi ruhun AK Parti tarihiyle organik ilişkisi var. Ama “kusura bakmasınlar” tarihle yok.
Misâlen: Erdoğan’ın sıraladığı Müslüman kimlikli şehirlerden önce Fatih’in mesaisi Konstantinopolis ve Hıristiyan dünyayladır. Bizans’a “çanak çömlek” diyen Erdoğan’ın ecdadı esas Doğu Roma’nın mirasçısıydı. Ecdat, şehri fethettiğinde bugün şehirden silinmiş olan Ortodoksluğun tahtına patrik atayacak kadar evrensel ve patrikle Rumca konuşacak kadar dünyalıydı. Oğlu Bayezid ise bugün nefret söylemi hedefi hâline getirilmiş Yahudileri, İspanya’dan kovulmalarından sonra Osmanlı toprağına kabul eden ecdat idi.
Siyasî tarih babında Fatih, Ortodoksluğun hâmisi durumuna gelerek hem kendi imparatorluğunun hem de Doğu Hıristiyanlığı’nın Batı Hıristiyanlığı karşısında ortak çıkarını belirleyendi. Hâsılı ehl-i Sünnet olduğu kadar ehl-i Rumdu.
Medeniyet tarihi babında, gayrımüslimlerden iştahla ilim ve tecrübe devşiren, nüfusu 40.000’e inmiş düşkün şehri ayağa kaldırıp evrensel bir başşehir yapan, o çağlarda evrenselliğin yanından geçemeyen Hıristiyanlığın yanında İslâm’ın kucaklayıcılığıyla yol alan bir imparatordu.
Ama bu medeniyetin üzerinden bugünkü zihniyeti belirleyen ve pek azımızın azade olduğu İttihatçı-Kemalist ulus-devlet geçti, silindir gibi. O yüzden ahlâkçı, millî ve Sünnî bakış tarih dâhil, içten dışa her politikayı bu denli kolay kuşatabiliyor. O yüzden bugün fetih dönemi İstanbulunun millî, Müslüman ve cihatçı kimliğine vurgu yapan zihniyet ile şehrin tarihini 1453’te durdurup 1821’de Yunan İsyanı ile tekrar başlatan Helenci zihniyet arasında tarihdışılık açısından fark yok.
15. yüzyıl Osmanlısının feraseti, bereketi ve medeniyet kuruculuğu “bu boş kubbede hoş bir nida”. Kalıntıları elbet bir yerlerde gömülü ve lâyıkıyla keşfedilmeyi bekliyorlar. “Erdoğan Tarihi” ile değil.
***
Pınar Selek adaletten alacaklı. Bizse ona hukuk yoluyla reva görülen zulmün tanığıyız. 13 aralıkta13:00’te Çağlayan Adliyesi C Kapısı’nda buluşuyoruz. Razı gelmediğimiz adaletsizliğe karşı hep birlikte direniyoruz.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020