Cengiz AKTAR
Kanaat önderleri, siyasetçiler, gazeteciler, kamuoyu yoklamacıları son seçimden bu yana erken seçim konuşuyor, hükümet adisyonları yapıyor, mâlum. Moraller, kamuoyu yoklamalarına göre yükseliyor veya düşüyor. Ama değişmeyen bir ezber var ki o da AKP-MHP dışında kalan partilerin muhalefet bloğu oluşturduğu, blok olamasalar da rejime muhalif siyasî duruşları temsil ettikleri, rejimi oluşturan koalisyonun seçimi kaybedince terk-i saltanat eyleyeceği.
Sanal muhalefet bloğu üzerine çok yazıldı; sadece temenniler var, böyle bir blok yok. Eskiden de yoktu, gelecekte de olmayacak. HDP’nin dışlandığı bir blok olamayacağı gibi, diğer partilerin HDP ile işbirliği, kısa süreli seçim ittifakı dahî, basitçe im-kan-sız!
Zira bu partilerin varlık nedenlerinden biri ırsî Kürd karşıtlığı. Tek vatan, tek dil, tek bayrak, tek vesaire siperlerine binaen Kürdlerle hiçbir şekilde iktidar paylaşmamak. İktidarı paylaşmama takıntısı Kürdlerle de sınırlı değil tabii. Bu partilerin siyaset tasavvuru iktidara geldiklerinde elde ettikleri gücü kimseyle paylaşmama üzerine kuruludur. Bu Kürd olur, yerel talep sahipleri olur, herhangi bir toplumsal sorunda itiraz sahipleri olur, hak arayan herhangi bir toplumsal katman olur…
Gelelim bu yapısal imkânsızlıkla bağlantılı olarak, muhalefet partilerinin diğer varlık nedenine, rejime muhalif siyasî duruşlarına. HDP dışında kalan partiler rejime ne ölçüde muhalif? Ettikleri muhalefet sınırsız ve tavizsiz mi? Değil elbet. HDP dışında kalan partilerin istisnasız hepsi aynı siyasî akımın farklı sürümleri, tümü milliyetçi muhafazakâr; muhalefetlerinin sınırı da AKP-MHP ile birlikte dâhil oldukları siyasî aile kadar.
Siz bakmayın yeni kazanılan belediyelerin kozmetik ilericiliklerine, ya da AKP-MHP’den türemiş nevzuhur muhalefetlerin ucuz salvolarına. Rejim o kadar sık ve o kadar çok hata yapıyor ki, bir ilkokul çocuğu dahî o kadarını görür.
Özünde bu muhalefet memleketin en girift meselelerinde ve en başta, halkı histerik hâle getirip esir almış olan fetihçi dış politikada, kâh rejimin payandasıdırlar, kâh rejimden de rejimcidirler. En veciz örnekleri tezkere oylamalarındaki hevesleri, Doğu Akdeniz ve Ege’deki mesnetsiz hak talepleridir.
Rejimin her konuda yerlerde sürünen uygulamalarına karşı, bırakın alternatif politika önerisini herhangi bir ciddî eleştiride bulunmaktan acizdirler. İstisna yok mu, var. Deva Partisi alternatif politika önerilerinde şimdilik yegâne ciddî siyasî oluşum gibi duruyor ama ne halkta karşılığı var ne de dolayısıyla herhangi bir ağırlığı.
Bu partiler, üzülmek, kınamak, dalga geçmek, taş atmak, parmak sallamakla vakit öldürürler. Ağaçlarla uğraşmaktan ormanı göremezler. Rejimin adını dahî koymaktan geri dururlar. Faşist demek onurlarına dokunur. Bazıları hâlâ “bu yapılanlar demokratik bir ülkeye, AB’ye üye olma yolunda olan bir ülkeye yakışıyor mu” diye yakınırlar.
Hiçbirinin, yerle bir edilmiş devlet kurumlarının nasıl ihya edilebilecekleri konusunda ne bir kelâmı ne bir çalışması vardır. Kurumsal harabeleri daima görmezden gelirler. Aralarında, sihirli değnek bir anayasa ile düze çıkılacağı inancını taşıyanlar bir haylidir.
Ve son tahlilde bu partiler Erdoğan için kolay lokmalardır. Birincisi, CHP hariç hepsi, AKP-MHP’den türediği, ya da onlarla iltisaklı olduğu için suç ortaklıkları eskiye dayanır. Denildiği gibi, hiçbir şeyi unutmayan Erdoğanca haklarında biriktirilmiş dosyalar, kasetler her neyse, bunları ziyadesiyle kırılgan kılar. Çoğunun, özellikle 2019’a kadar rejimin parçası olan Babacan ve her türlü kire bulaşmış Davutoğlu’nun bir dosyalık canları vardır.
Diğer taraftan hegemonik rejim bloğunun kapladığı alan dışında pek bir politika yapmak artık mümkün değil; siyaset alanı mendil kadar. Yasamanın hâli ortada, AKP-MHP bloğunun el kaldırıp el indirmesiyle yetinilen, muhalefetin hiçbir yasa veya soruşturma teklifinin kabul görmediği, yazılı soru önergesinin cevaplanmadığı kendini inkâr etmiş bir meclis var. Meclis dışında kalan siyasetin alanı son derece marjinal, toplumdaki karşılığı ise eser miktarda. İlâveten yakın tarihte sık yaşanan derin bir apolitizasyon, siyasetsizleşme topluma hâkim. Vurdumduymazlık bunun sonucu. Salgın nedeniyle can derdinde olmak da cabası.
Bu veriler, milliyetçi muhafazakâr duruşun doğal erleri olan bu muhalifleri ikbal sirenlerine her daim duyarlı kılar. Atlayıverirler rejimin katarına elhamdülillah. Parti olarak veya münferiten. Süregelen zulme, yapılan devasa hatalara rağmen rejimin hâlâ alıcısının bol olduğunu da hatırda tutarak…
AKP-MHP bloğu, Erdoğan’ın ve rejimin siyasî ömrüne beş yıl daha katmak için nizamî seçim tarihi Haziran 2023’ten en geç bir yıl önce erken seçim kararı almaya karar verirse bu seçime Erdoğan’ın başını çekeceği en geniş “millî koalisyon” ile girer. Oraya kadar gelmeden önce ve ihtiyaca göre, başta İyi Parti olmak üzere muhalefet, sanal muhalefet bloğuna değil gerçek iktidar bloğuna dâhil olma fıtrat ve fırsatına sahiptir.
Eğer mukadder iktisadî çöküş siyaseti bambaşka ve bu sefer maalesef tamamen siyaset dışı bir mecraya sürüklemezse…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020