Kuzey Iraklı Kürtler, PKK'nın silahları susturması için yoğun çaba sarf ediyor. Talabani'ye göre Kandil ve Ankara kısmen ikna edildi. Yeni dönemde anahtar Erbil'de görünüyor.

KUZEY IRAK GÜNCESİ

Kim ne dedi? Ne yaptı? Ne anlama geliyor?

27 KASIM 2011 SAAT:18.00 

ANKARA

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “Gerçekleştirilen operasyonlar bağlamında terör örgütünün kaybı, ciddi derecededir. Hem ülke sınırları içinde hem de ülke sınırları dışında. Bir çözülme başladı” dedi. DHA’nın dünkü haberine göre Şahin şöyle konuştu: “Sokak hareketleri artık bugün Türkiye’nin gündeminden düşmek üzeredir. Düşmüştür hatta. Canlanmak istese de canlanamayacaktır.”

AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, “PKK ateşkes ilan edip etmemeyi bir taktik mesele olmaktan çıkarmalı ve ilkesel olarak Türkiye’deki demokratik standartların bu kadar yükseldiği bir ortamda tümüyle silahları bırakmalı” dedi. AA’nın dünkü haberine göre Çelik, “Türkiye’de asimilasyon, inkâr ve ret politikaları sona ermiştir. O çerçevede terör eylemleri yoluyla elde edilecek hiçbir hak yoktur” diye konuştu. 


IRAK

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani “Dönemin silahlı mücadele dönemi olmadığını, PKK’nın mutlaka silah bırakması gerektiğini” söyledi. AA’nın El Irakiye televizyonuna dayanarak önceki gün verdiği habere göre Talabani, “Bu konuda PKK’yı ikna etmeye çalıştığını ve PKK’nın silah bırakma konusunda 2 şart öne sürdüğünü” dile getirdi. Talabani şöyle konuştu: “PKK, silah bırakma konusundaki girişimimden memnun olduğunu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın silah bırakma konusundaki çağrısını yerine getirme konusunda bir endişelerinin bulunduğunu dile getirdi. Bana aynen şu söylendi, ‘Silahı bırakıp dağdan şehre inmemiz isteniyor. Gideceğimiz yer neresi? Ev mi yoksa hapis mi? Birinci şartımız, genel af ilan edilsin. Hazırlanacak yeni anayasada ‘Türkiye’nin hepsi Türk değildir. Türkiye birçok ırktan oluşur’ ifadesine yer verilsin’. PKK’yı ikna etme konusunda başarılı olduk sayılır. Türk tarafını ikna etme konusunda yarım başarılı olmuş sayılırız. Bu konuda kardeşim Mesut Barzani ve Berham Salih, Türk tarafıyla iyi çalışma yürütüyor.” 

KUZEY IRAK

Bölgesel Kürt Yönetimi Dışişleri Bakanı Falah Mustafa Bakır, PKK sorununun Türkiye’nin bir iç sorunu olduğunu, askeri çatışmalarla değil, diyalogla çözülmesi gerektiğini söyledi. ANKA’nın Kurdish Globe’a dayanarak dün verdiği habere göre Bakır, şöyle konuştu: “Demokratik seçimler, parlamento ve seçilmiş Kürt politikacılarının olduğu Türkiye’de en iyi yol demokratik araçlar kullanmaktır.” Çatışmaların sürmesi halinde sonucunun daha çok kan olacağını belirten Bakır “Bir noktada ‘yeter’ demek, ‘başka bir yol deneyelim’ demek lazım” dedi. Başbakan Erdoğan’ın cesur adımlar attığını savunan Bakır sorunun çözümünün bir gecede olmayacağını, sabır, çok çalışma ve karşılıklı güven gerektirdiğini ifade etti. 

Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanlık Divanı Başkanı Dr. Fuat Masum, “Başkan Barzani, Türkiye ile PKK arasında uzun süreli bir ateşkes sağlanması için çaba harcıyor” dedi. DHA’nın Rudaw’a dayanarak dün verdiği habere göre Masum, “Uzun süreliden kasıt iki ya da üç aylık bir ateşkes değil önü açık, uzun süreli bir ateşkestir. Başkan Barzani, Türkiyeli yetkililer ile yaptığı görüşmelerde Kürt halkının çıkarlarına karşı hiçbir söz söylemedi. Başkan Barzani, Türkiye Kürtlerinden habersiz Türkiye hükümeti ile görüşmeler yapmıyor. Ancak Barzani sürecin başlamasını amaçlıyor ve süreç başladığında çözümün bir bölümünü oluşturacak” diye konuştu. 

PKK

PKK’nın askeri kanadı HPG’nin lideri Nurettin Sofi, “Devletin eskiden olduğu gibi bugün de daha kapsamlı ve ince bir şekilde inkâr ve tasfiye politikası devam ediyor. Şu çok iyi bilinmeli ki, Kürt halkı özgürlük dışında başka bir şeyi kabul etmeyecektir” dedi. Fırat Haber Ajansı’nın dünkü haberine göre Sofi, son zamanlarda kendilerine yönelik büyük bir saldırı olduğunu belirterek tasfiye girişiminin boşa çıkarıldığını ileri sürdü. 

GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR

Şahin’in sözleri, en son PKK’nın 33. kuruluş yıldönümü gösterilerinde de kendini hissettirdiği gibi örgütün kitleleri seferber etme dozundaki düşüşe işaret ediyor. 

Bu düşük doz, ister Ankara’nın aldığı önlemlerin sonucu olsun, ister örgütün Barzani ve Talabani’nin devrede olmasına paralel ‘düşük profil’ izlemesinden kaynaklansın, sonuç itibariyle diyaloğu kolaylaştırıcı doğasıyla dikkat çekiyor. 

Çelik’in sözleri, Barzani ve Talabani’nin arabuluculuk faaliyetleri sürerken silahı Kürt sorununun çözümünün garantisi olarak gören Kandil’e “Silahlar Kürt sorununun tanınmasını sağladı. Artık gereksiz. Ateşkes yetmez, kalıcı silah bırakın” mesajı gönderiyor. 
Talabani’nin açıklaması, -Kandil’in ilk şart olarak af çıkarılmasını talep etmesiyle şaşırtıcı olsa da- Kürt sorununun çözümü için yeni anayasanın işlevine dikkat çekiyor ve Ankara’nın askeri/siyasi operasyonları durdurmaya yanaşmadığını hissettiriyor. Talabani, Bakır ve Masum’un açıklamaları, PKK’nın silahları susturması ve Kürt sorununun çözüm yoluna girmesinde 27 Kasım itibariyle anahtarın Kuzey Irak’ta olduğunu, yoğun bir trafiğin sürdüğünü ve bir ölçüde de ilerleme kaydedildiğini gösteriyor. 


YAZARIN NOTU: 

Ekim 2007’de Referans gazetesinde başlayan Ekim 2010’dan itibaren de radikal.com.tr sitesinde devam eden Kuzey Irak Güncesi yazılarında, esas itibariyle, “Kim ne dedi? Ne yaptı? Ne anlama geliyor?” temel felsefesi gereği verili anın ‘fotoğrafı’ çekilerek geleceğe dönük kestirimler yapılır. Yazar, Türkiye’de Kürt sorunu ve PKK konusunda herkese açık olan kaynakların taranmasından çıkan anlamlı verileri kullanır. Bu nedenle herhangi bir kaynaktan nispeten fazla alıntı yapılması somut durumun sonucudur. Konunun çok dinamik olması nedeniyle yeni bir gelişmenin ortaya çıkması halinde farklı bir kestirimin yapılabileceğinin bilincinde olan yazar, analize dahil edilen verilerin tarih ve saat ile sınırlandırılmasını zorunlu görür. Yazarın objektifliği temel kriter olarak alması, sorunun nasıl çözüleceğine dair bir fikrinin olmadığı anlamına gelmez. Bununla birlikte yazar ‘sürüden ayrı düşmeyi’ göze alır ve konuyla ilgilenenlere derli toplu bir kaynak da sunan farklı formatını korumaya özen gösterir.