Demiray ORAL
Taksiye kurulmuş gazeteleri okuyordum.
Bir müddet sonra baktım “Darbelerden elbet hesap sorulmalıdır ama...” diye başlayan bir tek köşe yazısına daha bünyemin tahammülü kalmamış vaziyette, derhal “müsait bir yerde” çektim taksiciye.
“Abi daha Reşit Paşa’ya gelmedik ki” dedi doğal olarak.
“Haklısın ama yürümeye karar verdim” karşılığını verdim hafif mahcup bir tonla.
“Yok be abi, neşen bilir... Daha iyi, hafta sonu İstinye Park trafiğine girmem” dedi.
“Eyvallah” deyip indim, “neşen bilir” güzelliğini akıl defterime kaydettim.
Bizim eski mahalleye kadar yürüdüm, villaları geçip mahallenin varoş tarafındaki Esmer’in berber dükkânına ulaştım.
İçerisi misler gibi ucuz kolonya, şampuan karışımı kokuyordu. Çırak bitişikteki kahveden kaptığı karbonatlı çayı önüme koyduğu gibi post-modern kesilmiş saçlarıyla oynamaya devam etmek üzere yeniden aynanın karşısına geçti.
Gökyüzü güneşe bağlamıştı, bardağı tıngırdatma tedirginliği hissetmeden çayımı karıştırıyordum, ilk fırtı da höpürdeterek çektim mi... Ohh be!
Tam neşem bilir vaziyeti işte...
Ama neşem bilmiyormuş maalesef, berber koltuğundan yükselen mekanik ses başındaki havluyu aralayıp Esmer’e dedi ki, “Biliyorsun ben emekli askerim. Diyorum ki darbelerden elbette hesap sorulsun ama...”
Ohhh yoooo!!!
Devamını biliyorsunuz zaten, “rövanş” ve “intikam” adlı iki çocuğu var bu cümlenin ve mutlu mesut yaşıyorlar şu sıralarda. Aynı zamanda “ben de 28 Şubat mağduruyum” adlı bir de küçük kardeş mevcut ve neredeyse memlekette herkes mağdurmuş da haberimiz yokmuş.
Şahsen, son olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun 28 Şubat mağduru olduğunu öğrendim. SSK Genel Müdürü’yken Batı Çalışma Grubu (BÇG), bir buçuk kilo karışık diyeceğimiz bir raporla fişlemiş onu da.“Paris’te Kürt Enstitüsü’nü ziyaret etti, bölücü- Kürtçü- mezhepçi, ihaleye fesat karıştırdı” diye üflemişler.
En şahanesi ise şu: “Hakkındaki davaları etkilemek için yargı mensuplarıyla briç oynamak.”
Doğru tabii, neticede eğer ilkokul düzeyinde tanımlarsak “briç eşli oynanan ve bu nedenle arkadaşlıkları güçlendiren bir oyundur”. Artık hangi hâkimle kanka olmak için kaç saat briç oynadı Kılıçdaroğlu, sanzatuları çekip ortağı hâkimin gönlünü fethederek davaları nasıl etkiledi onu bilemiyorum.
Fakat şahane bir psikolojik savaş örneği olarak taçlandırılan 28 Şubat’ı yapanların basiretinden giderek kuşkuya düşüyorum.
“Bin yıl sürecek” deyip 985 senelik minik bir sapmaya imza atan bir kurmay zekâsı mevzubahis neticede.
Darbecilerin yüzlerce dramatik icraatının arasında bu tip trajikomik misal epeyce var.
Yargının emir-komuta zinciri içinde davalar, soruşturmalar açtığı o günlerde bir kadın hâkimin fişlenme gerekçesi enteresan mesela.
Kadın hâkime “eşi başörtülü” olduğu gerekçesiyle soruşturma açılmış (bkz. AKP eski milletvekili Hüsnü Tuna’nın Yargı Emir ve Görüşlerinize Hazırdır isimli kitabı).
Bu örnekleri gördükçe, acaba 28 Şubat gerçekten şahane bir psikolojik savaş timsali miydi yoksa yargısıyla, medyasıyla, işadamıyla, siyasetçisiyle, hatta sıradan vatandaşıyla bizler mi işbirlikçi olmaya, durumdan vazife çıkarmaya, kandırılmaya çok teşneydik diye sormadan edemiyorum. Cevabın ise ağırlıklı olarak ikincisi olduğunu dönemle ilgili ayrıntıları okudukça idrak ediyorum.
Hani şu yargı mensuplarının sekiz dakika ayakta alkışladıkları meşhur irtica brifingleri var ya...
Bakın bir ayrıntı vereyim o alkışlama vakasından. Yüksek yargı üyelerinin tıka basa doldurduğu salondan brifingin sonunda “Yaşasın Türk ordusu” diye bir ses yükseliyor.
Bunun üzerine bütün yüksek yargı üyeleri ayağa kalkıp alkışlamaya başlıyor, brifingi veren komutanlar da onları alkışlıyor.
Daha hüzün verici ayrıntılar da mevcut: Genelkurmay’dan Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve Sayıştay başkanlıklarına aynen şu talimat gidiyor brifing için: “10 Mayıs’ta karargâhta olun.”
400’e yakın yüksek yargı üyesi bunun üzerine birliğine teslim olmaya giden erler gibi karargâha koşuyor.
Ancak yüksek yargı brifinge doyamıyor ve ilk brifinge katılamayan kimi Yargıtay üyeleri dönemin Yargıtay başkanından ricada bulunuyor.
Yargıtay başkanı da Genelkurmay Başkanı Karadayı ile görüşüp özel brifing talep ediyor. Hazirandaki iki irtica brifingi işte böyle gerçekleşiyor...
Buradaki yargı, “darbelerden elbette hesap sorulsun ama...”daki “ama”yı temsil ediyor. Tıpkı o dönem benzer hikâyelere imza atan medya, sivil toplum, iş dünyası gibi.
Onun için “ama” diye tutturanlar birkaç kez daha düşünsün derim.
Eğer yok, biz böyle iyiyiz, ilişme diyorsanız da ben bilmem... Neşeniz bilir...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013