Doğan AKIN
1 Mayıs'ta yaşanan olaylar, Türkiye'nin çok alışık olduğu bir devlet anlayışının fotokopisini de bir kez daha karşımıza koydu. Sadece askeri vesayetin geriletilmesiyle demokratikleşmediği anlaşılan, peşin kabulle vatandaşını suçlu olarak görürken memurunun şiddetini savunan çok tanıdık bir devletin fotokopisinden söz ediyorum.
Emek Bayramı için Taksim'de toplanmak isteyenlere karşı sergilenen tavır ve sonra yapılan açıklamalar hangi açılardan sorunlu, soru ve cevaplarla anlamaya çalışalım:
1- Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının dayanağı ne?
Anayasa. Anayasa uyarınca, herkes önceden izin almaksızın toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahip bulunuyor. Anayasa'nın “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı”başlığını taşıyan 34. maddesi şu hükmü taşıyor:
“Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.”
2- Anayasa önce izinsiz gösteri hakkını, ama hemen ardından da bu hakkın sınırlanabileceğini hükme bağladığına göre, İstanbul Valiliği'nin yasaklama kararı Anayasa'ya uygun mu?
İki nedenle hayır. Birincisi; Taksim'de toplanmanın yasaklanması “milli güvenliği, kamu düzenini, suç işlenmesinin önlenmesini, genel sağlığı, genel ahlakı ve başkalarının hak ve özgürlüklerini korumayı” kendiliğinden sağlamıyor. Aksine; valiliğin, hükümetin talimatı doğrultusundaki yasaklama kararını orantısız güç kullanarak uygulama çabasının kamu düzenini bozduğuna, suç işlenmesine (polis şiddeti) neden olduğuna tanık olduk.
Yasaklama kararını Anayasa'ya aykırı kılan diğer nedenlere gelince... Anayasa'nın “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlığını taşıyan 13. maddesi şu hükmü taşıyor:
“Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın, yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”
Madde metni, hak ve hürriyetlerin sınırlanmasına iki temel sınır getiriyor. Birincisi; “sınırlanacak hak ve hürriyetin özüne dokunulmaması.” İkincisi de, “sınırlamanın demokratik toplum düzeninine ve ölçülülük ilkesine aykırı olmaması.”
Türkiye'de 1 Mayıs ile ile özdeşleşmiş olan Taksim'de miting yasağı, hem “demokratik toplum düzeninin gereklerine, hem de izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının özüne” aykırı görünüyor.
Diğer yandan; “toplantı ve gösteri yapma hakkı”, bu hakkı kullanacakların “toplantı ve gösterinin nerede yapılacağını belirleme hakkını” da kapsıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de (AİHM), bu konuda bir içtihat geliştirmiş bulunuyor.
3- Anayasa'nın dili, yasaklama yorumuna da olanak vermiyor mu?
Özünde, devletin temel örgütlenişinin yanı sıra devlete karşı temel hakları güvence altına alan anayasaların yasaklayıcı bir anlayışla yorumlanmaması gerekir. Güncel tartışma; temel hakların sınırlanmasında “öze dokunma yasağı” ve “demokratik toplum düzeninin gerekleri” gibi kısıtlamalar getiren kriterlere rağmen yapılan uygulamaların, anayasaların yanı sıra anayasaların nasıl yorumlandığının da ülkedeki demokrasi anlayışı hakkında fikir verdiğini gösteriyor.
4- Taksim yasağının Anayasa hükümleri karşısındaki durumu bu maddelerden mi ibaret?
Hayır. 12 Eylül 1980'de darbe yapan generallerin son biçimini verdiği 1982 Anayasası'nda gerçekleştirilen önemli reformlardan biri, 90. madde üzerinde yapıldı. 90. maddeye 2004 yılında eklenen hükümle, temel haklara ilişkin uluslararası sözleşmeler iç hukukun üzerinde sayıldı. 2004'te 90. maddeye eklenen hükmü hatırlayalım:
“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”
5- Bu ne anlama geliyor?
Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin hükümleri ile bu sözleşmeye dayanarak yargılama yapan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarının, iç hukuktan üstün olduğu anlamına geliyor. Taksim yasağı, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra kapatılan parlamentonun tekrar açılmasına kadar geçen sürede ülkeyi yöneten Milli Güvenlik Konseyi döneminde çıkan ve hâlâ yürürlükte olan Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na dayanarak uygulansa da, Anayasa'nın 90. maddesi ile çelişiyor. Zira AİHM, yargılama yetkisini tanıyan Türkiye için DİSK ve KESK'in açtığı dava üzerine verdiği kararda, 2008 yılında 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasının gaz ve su sıkılarak engellenmesini mahkûm etti. AİHM, polisin biber gazı kullanmasının da gösteri yapmak isteyenlere karşı “orantılı bir güç” olarak kabul edilemeyeceğine hükmetti. Mahkeme, gösteri hakkının, gösterinin nerede yapılacağını seçebilmeyi de kapsadığını hükme bağladı.
AİHM'nin, Anayasa'nın 90. maddesi kapsamına giren ve iç hukuktan daha öncelikli bir statü tanınan AİHS'ye dayanarak aldığı kararların Türkiye'de yargıyı da, idareyi de bağlaması gerekir. Ancak İstanbul Valiliği, AİHM'nin hukuksuz saydığı Taksim yasağını biber gazlarıyla, tazyikli sular ve coplarla bir kez daha uyguladı.
6- Taksim yasağının Anayasa'ya aykırı başka boyutu var mı?
Var. Taksim, 1 Mayıs günü, sadece burada miting yapmkak isteyenlere değil, bütün İstanbullulara yasaklandı. Otobüs ve metro seferleri durduruldu, deniz ulaşımı engellendi, bölgeye yaya olarak girmek isteyenlere de akşama kadar izin verilmedi. Bu uygulama, 1 Mayıs'ta İstanbul'u felç etti. İstanbul Valiliği, bu kararıyla Anayasa'nın 23. maddesinde güvence altına alınan “Seyahat Özgürlüğü”nü ihlal etmiş oldu.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun, uyarılarını dinleyerek gelmeyenlere teşekkür ettiği Taksim'e ulaşım, 1 Mayıs'ta sadece uçarak mümkündü! Zira Mutlu yer altından, yer üstünden, denizden ve yaya olarak Taksim'e ulaşımı yasaklamıştı.
Anayasa'nın 23. maddesi, seyahet özgürlüğünün ancak “suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek” için sınırlanabileceğini hükme bağlıyor. Ancak 1 Mayıs'ta Taksim'e seyahat özgürlükleri çiğnenen insanlar için ortada ne bir soruşturma ve kovuşturma, ne de önlenecek bir suç vardı. 1 Mayıs'ta devlet Taksim'de suç öngördü ve bu öngörüsünü haklı çıkarmak için aşağıda örnekleyeceğimiz hukuk dışı gayretler sergiledi.
7- Peki sendikalar Taksim'de öne sürülen kazı gerekçesini dikkate alarak sembolik anmayla yetinebilirler miydi?
Elbette bu da mümkündü. Ancak, Taksim Meydanı kazılmış haliyle bile binlerce kişiyi alabilecek durumda olmasına karşın, buradaki “sembolik anma” sayıları valilik tarafından alabildiğine abartıldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, emniyetin her konfederasyondan sadece “30 kişiye” izin verdiğini açıkladı. Yani, Taksim'de yapılan kazı nedeniyle işçi konfederasyonları için toplam 100-150 kişiye izin veren valilik, aynı Taksim'e binlerce polisi sığdırdı. Valiliğin her konfederasyon için meydanın alabileceği ölçüde bir kontenjan teklif etmesi anlaşmayla sonuçlanabilirdi.
Nitekim dün akşam, binlerce Galatasaray taraftarı, takımının şampiyonluğunu kutlamak üzere flama ve meşalelerle kutlamak üzere Taksim'e geldi ve hiçbir özel güvenlik önlemi bulunmamasına rağmen önemli bir sorun yaşanmadı.
Bu durum devletin ve siyasetin kriterlerinin, gösteri hakkını kimin kullandığına göre değişebildiğini de gösreriyor. Türkiye'ye ilişkin olarak bu yönde bir gözlem, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın son insan hakları raporuna da yansımış durumda. Raporda, "Yasalar toplanma özgürlüğünü güvence altına almaktadır. Bununla birlikte hükümet, seçici bir şekilde, belli tarihler ya da mekanlarla sınırlamış ve özellikle hükümeti eleştiren bir nitelik taşıyorsa ya da hassas konularla ilgiliyse gösterileri peşinen yasaklama yoluna gitmiştir" deniyor. (Sedat Ergin, Hürriyet, 2 Mayıs 2013)
8- Taksim'de 1 Mayıs 2013'ün sembolleri kim oldu?
Polisin sıktığı biber gazının kapsülünün isabet etmesi üzerine ağır yaralanan 17 yaşındaki Dilan Alp ve onu suçlu göstermek için ısrarla yanıltıcı açıklamalar yapan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu.
Rizeli olan ve 1 Mayıs olaylarına kadar özenli bir dil kullanmaya çalıştığı izlenimini veren Mutlu, İstanbul Üniversitesi'nde hukuk eğitimi aldıktan sonra mülki idare amirliği kariyerine başlamış bir isim. Mutlu'nun 1 Mayıs olaylarındaki tavrı, Türkiye'de en önemli valilik makamı olan İstanbul'a atanmadan önce sadece iki ilde (Siirt ve Diyarbakır) valilik yapmış olmasının bir tecrübe açığı yarattığı sorusunu da zihinlere taşıdı.
9- Vali Mutlu hangi yanıltıcı açıklamaları yaptı?
Birincisi; olayların ardından yaptığı ilk açıklamada, yaralı polis ve sivilleri anlatırken sivil yaralının “biber gazı kapsülüyle değil, göstericilerin attığı taşla yaralandığını” öne sürdü. Mutlu burada isim vermedi, ancak bu sözlerini dinleyen herkes, Taksim İlk Yardım Hastanesi'nde kafatası ameliyatına alınan Dilan Alp'i anladı. Nitekim, hastanede Dilan'ın durumunu izleyen BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel telefonla aradığında, Vali Mutlu'nun kendisine, “Dilan Alp'i kastetmediğini söylediğini” açıkladı.
Sivil yaralılar için “Üçü de militandır” diyen Mutlu, “Dilan adlı kızımız da yaralıdır. Dilan örgüt üyesidir, marjinal grup üyesidir. Bizde kayıtları vardır. Çatışma içindedir. Tam bir radikal mensuptur” ifadelerini kullandı.
10- Örgüt üyesi olmak suç mu?
Değil. İhtimal İstanbul Valisi Mutlu da birçok örgüte üye. Ancak Mutlu, Dilan'ı suçlarken “Örgüt üyesidir” vurgusu yaparak “yasadışı örgüt ve / veya yasadışı silahlı örgüt üyeliği üyesidir” demek istiyor.
11- Peki öyle mi?
Hayır, bugüne kadar polisten gelen bilgiler Dilan'ın yasadışı bir örgüte üyeliğini kanıtlamadı. Mutlu neyi kast ediyor bilmiyoruz, ancak yasalarda “marjinal ve radikal olmak” gibi bir suç da bulunmuyor.
12- Vali'nin açıklamalarındaki yanıtlmalar “Dilan'ın örgüt üyesi olduğu”ndan mı ibaret?
Hayır, ne yazık ki bununla sınırlı kalmadı. Mutlu, kamera görüntülerine dayanarak, kameralar önünde, Dilan'ın, gaz bombası kapsülüyle ağır yaralanmadan önce elinde “molotof kokteyli” taşıdığını da iddia etti. Ancak Dilan'ın elindeki şişede “molotof kokteyli” değil, biber gazı etkisine karşı önlem olarak düşünülen sirke olduğu anlaşıldı.
Kendisine “faşist” denmemesini isteyen, “yufka yürekli bir vali” olduğunu öne süren Mutlu, kelimelendirme konusunda kendisi için talep ettiği hassasiyeti 17 yaşındaki bir çocuk için göstermek bir yana, gerçeğe aykırı iddialar dile getirebildi.
13- Vali Mutlu'nun açıklamaları hangi hukuki sorunları içeriyor?
Birincisi; Vali, 1 Mayıs olaylarının hemen ardından, daha hiçbir inceleme ve soruşturma yaptırmadan, polisin halka karşı “fevkalade orantılı güç kullandığını” öne sürdü. Ancak, binlerce polise aynı anda ve bir savunma refleksiyle kefil olmadan önce, polis müdahalesiyle Dilan gibi ölümün eşiğine getirilmiş, şiddet görmüş insanlar olup olmadığını, yetkisini kötüye kullanan polis ve polis şefleri bulunup bulunmadığını araştırması gerekirdi.
Hüseyin Avni Mutlu, emrindeki polisler hakkında idari soruşturma yapılması izni verme yetkisini “vali” olarak elinde bulunduran bir isim olmasına rağmen, bu statüsünü de ihmal ettiğini gösteren bir tutum sergiledi. Böylece, olayların hemen ardından, hiçbir inceleme ve soruşturma yaptırmadan, ihtimal Türkiye'nin AİHM'de bir kez daha mahkûm edileceği kötü muameleler konusunda topyekûn bir savunma yaparak bu kadar tartışmalı bir süreç için gündeme gelmesi gereken idari soruşturmayı daha baştan gölgeledi.
Aynı hatayı, Mutlu'nun selefi İçişleri Bakanı Muammer Güler de, polise nedensiz bir şekilde yapılan saldırıları tasvip eden varmış gibi bir varsayımı öne sürerek yaptı. Güler, polise yöneltilen eleştirilere “Bu eleştirileri yapanlar önce polise yapılan saldırıları soruştursunlar bakalım'' cevabını vererek, hakkında idari soruşturma yaptırması gereken valilik ve emniyeti baştan savunan bir tavır sergiledi.
Vali Mutlu'nun açıklamalarında hukuki açıdan sorunlu ikinci nokta, yasaların bile reşit saymadığı 17 yaşındaki bir çocuğa karşı, gerçek olmayan bilgilerle aleyhte bir kamuoyu oluşturmaya çalışmasıydı. Dilan'ı “terörist” gibi göstermeye çalışan Mutlu'nun açıklamaları gösterdi ki, İstanbul polisinin elinde, yargıya iletilmeyen, ama valinin eline tutuşturulan “fişleme bilgileri” vardı. “Yasadışı bir örgüt üyesi” hakkında savcılığı harekete geçirmesi gereken valilik ve polis böyle bir şey yap(a)mamış, ancak ölümün eşiğine getirilmiş bir çocuk hakkında hiçbir hukuki değeri bulunmayan fişleme bilgilerini kamuoyunun önüne sürmüştü. O bilgilere göre, Dilan “TKP’den ayrılan Türkiye Devrim Partisi üyesi ve Söz adlı dergiyi dağıtan” bir tehlikeli vatandaştı. Hey Tekstil işçisi olan babası Ali Ekber Alp aylardır ücret alamayan, üniversite sınavlarına hazırlanan, “suçlu” değil ama “tehlikeli” bir vatandaş!
Vali Mutlu'nun açıklamalarında hukuki olarak kabul edilemeyecek üçüncü nokta, yine Anayasa'nın ve hukuk devleti olmanın temel ilkelerinden birini ihlal etmesi. Anayasa'nın 15. maddesi “Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmünü taşıyor. Mutlu, Dilan ve diğer göstericileri suçlu ilan ederek, Anayasa'nın bu hükmünü de açıkça ihlal etti.
14- Hükümet ve valiliğin, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı konusundaki yaklaşımı hukuki açıdan ne sorunlar taşıyor?
Bu seneki yasaklayıcı tutuma ilişkin talimatın, 1 Mayıs öncesinde konfederasyon liderleriyle de bir araya gelen Başbakan Tayyip Erdoğan'dan geldiğini biliyoruz. Erdoğan, olaylardan sonra, 4 Mayıs Cumartesi günü, “Bu medyaya göre taş atan, molotof atanlar çiçek çocuk; polis faşist! Belki yarın Taksim miting alanı olmaktan çıkarılacak, sana neresi gösterilirse orada miting yapacaksın. Yenikapı'da miting alanı yapılıyor. İnşaat bitince Kadıköy'de mitinge izin vermeyeceğiz" dedi.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da, birinci tekil şahıs kipi kullanarak, “Asıl sıkıntı yaşatanlar benim verdiğim karara riayet etmeyenlerdir. İhtiyaç olmasaydı vatandaşımıza sıkıntı yaşamazdık. Benim verdiğim karara uymazsınız çıkıp meydanlara çağrı yaparsanız bu yaralanmalar ortaya çıkar. Hukuken benim kararımı uygulamak zorundalar” dedi. Mutlu, seneye ne karar vereceğini henüz bilmediğini, ancak kişisel olarak Taksim'de mitinge karşı olduğunu da söyledi. İstanbul Valisi Mutlu'nun, Anayasa'nın toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını “önceden izin almaya bağlamayan” hükmü ile “sınırlamaların hakkın özüne ve demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamayacağı” kriterlerini dikkate almayan, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanımını kişisel takdirine bağlıymış gibi söz konusu eden tutumu sorunlu. Diğer yandan, Mutlu'nun yaklaşımı, “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının, toplantı ve gösterinin yapılacağı yeri belirleme hakkını da içerdiğini karara bağlayan” AİHM içtihadına da aykırı.
15- Bu tabloda ne eksik?
Atamayla gelmiş bir valinin, gerek göstericilere karşı, gerekse o gün ulaşım olanakları felç edilmiş herkese karşı tavrı tartışılıyor. Tabloda, İstanbulluları ve İstanbul meydanlarını bu kadar ilgilendiren bir konuda İstanbul'da yaşayanların oylarıyla seçilmiş belediye başkanı eksik. Burada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'tan değil, Türkiye'nin yönetim alışkanlıklarından söz ediyorum. Düşünün; İstanbul'da meydanları düzenleyen, Taksim Meydanı'ndaki kazıyı yapan, toplu ulaşımı idare eden ve halkın oyuyla seçilen belediye yönetiminin, kentin kullanımına ilişkin olarak çıkan bu kadar büyük bir ihtilafta tek kelime edememesi normal mi?
İstanbulluların oylarıyla seçilen bir kişi, İstanbul'da ulaşım olanaklarını felç edecek bir kararı bu kadar kolay alabilir mi, insanların gaz ve su sıkılarak püskürtülmesini, yaralanmasını bu kadar kolay savunabilir mi?
1 Mayıs olaylarından sonra çıkan tabloya iyi bakın; yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, sadece Kürt sorunu ile sınırlı olarak tartışmamız gereken bir mesele midir? Yoksa, Tarhan Erdem'in yıllardır vurguladığı gibi, bütün Türkiye'nin çok daha iyi yönetilmesi için düşünülmesi gereken bir mesele mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.09.2020
2.04.2020
28.10.2019
2.02.2018
20.06.2018
1.02.2018
5.02.2018
24.04.2018
19.02.2018
24.01.2018