Doğan AKIN
Türkiye’de internet düzeni, bir kez daha bir “torba kanun”un içine tıkıştırılan hükümlerle zapturapt altına alınmak isteniyor. Cumhurbaşkanlığı döneminde Abdullah Gül’ün girişimi üzerine vazgeçilen internet kullanıcılarının bütün trafik bilgilerinin idarenin elinde toplanması hükmü ile yargı kararı aranmadan internet yayınlarına yapılacak doğrudan müdahale alanının genişletilmesine ilişkin hüküm geri getirildi. Yani CumhurbaşkanıTayyip Erdoğan, daha şubat ayında dönemin Cumhurbaşkanı Gül’ün girişimleriyle internet düzeninde yapılan kısmi düzeltmeleri geri almış oldu.
Aslında “Gül dönemine Erdoğan çizikleri” geleceği haberini,Fehmi Koru’nun, yaklaşık üç hafta önceki yazısında almıştık. O yazıya döneceğiz.
İnternet yayınlarına ilişkin denetim, müdahale ve kısıtlamaların birinci derecedeki hedefinin, internet haberciliği olduğunu biliyoruz. Zira, “özel hayat ve müstehcenlik” başlıkları altında kısıtlama ve düzenlemeler Mayıs 2007’de başladı, bu sene şubat ayında devam etti. Sınırları son derece tartışmalı olan, yargıda bile yıllardır standart bir içtihad geliştirilemeyen “özel hayat ihlali ve müstehcenlik” konularında idarenin, yani Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) internet yayınlarına doğrudan müdahale yetkisi var. Bu alanlarda yargı kararı idarenin müdahalesinden, yani siteye ya da içeriğe erişimi engellemesinden sonra aranıyor! Türkiye'de internet düzenine ilişkin mevzuat hükümleri ile tartışmalı konuları, bu köşede daha önce çıkan "25 soruda mevcut internet yasası ve getirilmek istenen yeni düzen" ( http://t24.com.tr/yazarlar/dogan-akin/25-soruda-mevcut-internet-yasasi-ve-getirilmek-istenen-yeni-duzen,8452) başlıklı yazıda okuyabilirsiniz.
Doğrudan müdahale alanı genişliyor
TBMM Genel Kurulu’ndaki torba kanun görüşmelerinin son gününde 126. maddeye eklenen ve 9 Eylül Salı akşamı yasalaşan hükümlerle iki önemli değişiklik yapılıyor.
Birincisi; TİB Başkanı’nın talimatıyla internette doğrudan erişim engellemesi yapılacak durumlara “milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi” de eklendi. Söz konusu nedenlerden birine veya birkaçına bağlı olarak “gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde”, internette erişimin engellenmesi TİB Başkanı’nın talimatı üzerine, TİB tarafından yapılacak. Bu durumda erişim sağlayıcı engelleme kararını 4 saat içinde yerine getirecek. Engelleme kararı 24 saat içinde mahkemeye sunulacak ve hâkim 48 saat içinde kararını açıklayacak.
Görüldüğü gibi, önce idarenin doğrudan erişimi engelleyebilmesi, yargı kararının ise daha sonra aranması yaklaşımı son düzenlemede de korunuyor. Böylece yargı, daha sürecin başında, hükümetin atadığı bir bürokratın engelleme kararı karşısında da bırakılmış oluyor.
Bir hukuk devletinde yargıdan başka gidilecek hakem olamayacağına göre, yürütme ile yargı ilişkilerinin ideal olduğu düzenler için bile kabul edilemeyecek bir yaklaşım karşısındayız. Türkiye’de yürütmenin yargıya müdahale etmesine ilişkin düzen ve siyasi iradenin bu konuda tanık olduğumuz onlarca girişimi dikkate alındığında ciddi bir sorun karşısında olduğumuz anlaşılıyor. Buna, haberciliğin “darbecilik, ajanlık” gibi aşırı iddialarla suçlandığı bu dönemin lisanını eklediğinizde, “mili güvenlik ve kamu düzeni” kılıfının nerelere kadar uzatılacağını tahmin etmek zor değil.
İnternet kullanıcılarına büyük gözaltı
Torba kanunla getirilen ikinci sorunlu düzenleme, internet kullanıcılarının trafik bilgilerine ilişkin. Bu konuda mevcut yasal düzenleme, internet kullanıcılarının trafik bilgilerinin internet servis sağlayıcılarında tutulması, ancak yarı istediğinde TİB tarafından alınarak yargıya iletilmesi şeklindeydi. 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlarda İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 3. maddesindeki bu hükmü hatırlayalım:
"Trafik bilgisi ancak bir suç soruşturması ve/veya kovuşturması kapsamında mahkemelerce talep edilmesi hâlinde Başkanlık tarafından içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı ve/veya erişim sağlayıcıdan alınarak verilir."
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen torba kanunla, trafik bilgileri konusunda yargı aradan çıkarılarak, bilgilerin doğrudan idarenin elinde toplanması esası getirldi. Torba kanunun 126. maddesindeki hükmü de okuyalım:
"Trafik bilgisi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından ilgili işletmecilerden temin edilir ve hâkim tarafından karar verilmesi hâlinde ilgili mercilere verilir.”
Velhasıl dün Erdoğan'ın onayıyla yürürlüğe giren düzenlemeyle, trafik bilgileri, yani “hangi kullanıcıların hangi siteleri ziyaret ettiğine, bu sitelerde ne kadar süreyle kaldığına, kimlerle temasta olduğuna” ilişkin bütün bilgiler idarenin elinde toplanacak. Yargı kararına gerek duymadan idareye tanınan bu yetki, bütün vatandaşların iletişim trafiğini kontrol altına alacak “totaliter” bir yaklaşımı ifade ediyor.
Şimdi, şubat ayında yapılan düzenlemeyle TİB Başkanı hakkında soruşturma ve dava açmanın ilgili bakanın, TİB çalışanları hakkında soruşturma ve dava açmanın TİB Başkanı'nın iznine bağlandığını da hatırlayarak karar verin; Türkiye bir hukuk devleti mi?
Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor
CHP, internet düzenlemelerinin iptal edilmesi talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne gideceğini açıkladı. Haberleşmenin gizliliğini ve yargı kararı olmadan basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayarak ihlal eden bu düzenlemeler için Anayasa Mahkemesi nasıl bir karar verir, bilemeyiz. Ancak, Anayasa'nın 90. maddesinin, "temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır" hükmünü içerdiğini hatırlatalım. Mevcut yasal düzenlemenin bile AİHM'de Türkiye'nin mahkûm edilmesine neden olduğunu unutmamak gerekir.
Gül bu hükümleri çıkarttırmıştı
"Bir iki sıkıntılı konu var" diyen Abdullah Gül, Cumhubaşkanılığı döneminde şubat ayındaki torba yasayı onaylarken, tartışmalara neden olan internet düzenlemeleriyle ilgili olarak Twitter'dan şu mesajları vermişti:
"Bir süredir gündemdeki internet yasası hakkında yoğun mesajlar gönderiyorsunuz. Mesajlarınızda özellikle iki husus üzerinde itirazlar ilettiniz. Bu iki noktaya ilişkin sakıncaların esasen ben de farkındaydım. Nitekim, hükümetimizle temasa geçip bu iki noktaya ilişkin düşüncelerimi paylaşmış ve bunların düzeltilmesini istemiştim.
Memnuniyetle görüyorum ki, iki maddeyle ilgili kaygılar yarın yeni bir yasal düzenlemeyle giderilecek. Bu düzenlemenin süratle gerçekleşmesine fırsat vermek için Macaristan'dan döner dönmez önümdeki yasayı onayladım. Hükümetimiz ve siyasi partilerimize gösterdikleri anlayıştan ötürü teşekkür ederim. Hepinize iyi akşamlar diliyorum."
Özetle Gül, torba yasayı, "içindeki diğer düzenlemeleri geciktirerek mağduriyet yaratmamak" gerekçesiyle onaylamış, ancak bugün yeni torba kanunla getirilen trafik bilgileri ve yargı kararı olmadan yayınlara müdahale hükümlerinin çıkraılmasını istemişti.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da, Gül'ün uyarısı ve ardından dönemin Başbakanı Erdoğan'ın talimatı üzerine muhalefet partilerini ziyaret ederek "sansür" ve "fişleme" eleştirilerine neden olan hükümleri birlikte değiştirme teklifinde bulundu. Bu temaslardan sonra Elvan, "Sayın Cumhurbaşkanı 2 temel alanda değerlendirme yapılmasını arzu ettiğini ifade etti, biz de o alanda değerlendirmemizi yaptık" açıklamasını yaptı.
Ardından AKP, trafik bilgilerinin sadece hâkim kararıyla TİB'e verilmesini ve yayınlara müdahalenin yargı kararına bağlanmasını öngören değişikliği Meclis Başkanlığı'na sundu ve Genel Kurul'dan geçirdi.
Erdoğan'la geri dönüş
Şubat ayında vazgeçilen bu düzenlemeler yaklaşık yedi ay sonra, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın isteği ve onayıyla tekrar yürürlüğe giriyor.
Bu durum, ifade ve basın özgürlüğüne bakışta Gül ile Erdoğan'ın farklı dalga boylarında bulunduğunu da gösteriyor. AKP kongresini Cumhurbaşkanlığı'ndaki devir-teslim töreninden bir gün önce yaptırarak Gül'ün olası adaylığını-etkisini engelleyen Erdoğan, Köşk'teki ilk önemli icraatında da Gül'ün değiştirdiği bir düzenin üzerine çizik atmış olacak.
Gül ile öğrencilik yıllarından beri yakın bir ilişkisi bulunan Fehmi Koru'nun bu durumu haber veren satırlarını da, Habertürk'te 18 Ağustos'ta yayımlanan yazısından hatırlatalım:
"Dışarıdan bakıldığında görünen ne: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün AK Parti tarafından Meclis’ten geçirilmiş yasaların büyük çoğunluğunu -neredeyse hepsini onayladığı... Hiçbir yasayı iptali için Anayasa Mahkemesi’ne sevk etmediği...
'Noter gibi' eleştirilerine maruz kalmadı mı bu yüzden?
Kendisi zaman zaman anlatmaya çalışsa bile pek dikkate alınmayan gerçek ise görünenden farklı: Özellikle toplumsal, siyasal ve ekonomik dengeleri bozacağına şahsen inandığı noktalarda devreye girdi Cumhurbaşkanı Gül ve kimini teklif haline getirilmesini engelleyerek, kimini ise yasalaşma süreci içerisinde değişmesini sağlayarak müdahalelerde bulundu.
Yeni dönemde geçmişte müdahalelere maruz kalmış konuların yeniden gündeme gelmesini bekleyebiliriz.
Cumhurbaşkanı Gül’ün izin vermeyeceği düşünülerek girişimde bulunulmamış ekonomiyi, siyaseti ve sosyal hayatı etkileyecek başka konular varsa, onların da…"
Davutoğlu diyeti
Davutoğlu'na gelince… Başbakanlık'ta ilk önemli icraat olarak, vatandaşlarının haberleşme özgürlüğü ile basın özgürlüğü konusunda talihsiz bir düzenlemeye imza atmış oldu Davutoğlu.
Evet, Davutoğlu, Erdoğan tarafından Başbakanlığa getirilmesinin sadece "paralel yapı ile mücadeleye sadakat" sözü vermedi. Bakalım o makamda ne kadar diyet ödenecek?
Davutoğlu, Hükümet Programı'nda "temel hak ve özgürlüklerin kullanımının önündeki engelleri kaldırmayı kamu yönetiminin ana misyonu yapma" sözü veriyor.
Melih Cevdet Anday "Yalan" şiirinde der ki…
Fakat güç oluyor bu işler
Güç oluyor yalan söylemek...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Hepimizin hikâyesi: T24, 11 yaşında…
1.09.2020 - Adalet siyasetin yalanıdır; 72 yıl önce katledilen Sabahattin Ali'den bugüne...
2.04.2020 - Aslı Erdoğan haberleri ve T24 üzerine: Biraz da siz kafesinizi parçalayıp gerçeğinize kavuşun abiler
28.10.2019 - Hazal Özvarış söyleşileri ve şüphenin yararı; önümüze konanın ardına bakmak...
2.02.2018 - 20 soruda Tansu Çiller Türkiye'sinin karanlığında işlenen o cinayetler
20.06.2018 - Mavi en sevdiğimiz renkti...
1.02.2018 - Kılıçdaroğlu'nun 'geniş ittifak' çağrısının hedefi Akşener, İnce'nin adaylığı İyi Parti'de beklentil
5.02.2018 - Dört muhalefet partisi uzlaşmaya yakın; Erdoğan'a karşı Gül'ün 'ortak adaylığı' konusunda son gelişm
24.04.2018 - Bizim 'eğer'li yalnızlığımız...
19.02.2018 - Tek başına bir güçtü; gazetecilik can çekişirken Uğur Mumcu 25 yıldır yaşıyor!
24.01.2018
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
ali tekin
bravo sivilay hanım, her zaman başımızın tacısın. sevgiler.