Enver SEZGİN

Yüksekova’da ne oldu
7.01.2014
2323

 Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde meydana gelen ve üç insanın yaşamını yitirmesine neden olan olayların ardından tam bir ay geçti.

Olayı hatırlayalım: 6 Aralık Cuma günü Orman Mahalle’sinde bulunan PKK’lilere ait mezarların tahrip edildiği iddiasıyla iki bin civarında bir grup şehir merkezine doğru yürüyüşe geçer. Ardından burada bir basın açıklaması yaparlar. İşte ne olduysa bu esnada olur. Polisler gaz bombaları ile kalabalığa müdahale eder. Çoğunluk dağılır. Geride yüz civarında insan kalmıştır. Polisin “gaz saldırısına” taşlarla yanıt verirler. Güvenlik güçlerinin cevabı daha da sertleşir. Hedef sadece taş atanlar değildir. Neredeyse orada bulunan herkes saldırıdan nasibini alır.

Yüksekova’da o gün bir vahşet yaşanır.

Hakkâri Barosu Başkanı Muhittin Güngör şunları söylüyor: “Bugüne kadar ilçede benzeri sayısız gösteriler oldu. Ancak ilk kez polisin bu kadar sert davrandığına tanık oldum.

Aynı gün Hakkâri Valiliği’nin basın açıklamasında şu iddiaya yer verildi: “Olayların başlamasından bir saat sonra eylemciler sekiz dokuz uzun namlulu silahla değişik mevkilerden TOMA araçlarına ateş etmeye başlamışlardır.

Baro Başkanı Güngör, bu iddialara itiraz ediyor.

Ortada herhangi bir silah yok. Üstelik olay yerinde de iddia edildiği gibi mermi kovanları da yoktu. Savcıya olay yeri incelemesi yapılmasını istedim, kabul etmedi.

İlçede genel kanı herhangi bir silahı çatışma olmadığı yönündedir. İnsanlar bir haber ajansı tarafından basına servis edilen görüntülerin o günkü olaylarla bir ilgisi olmadığını söylüyorlar.

Basın açıklamasına katılanlardan biri de İhsan İşbilir’dir.

Burada kardeşi Mehmet Reşit İşbilir ve yeğeni Veysel İşbilir’le karşılaşır. Kardeşi kaynakçı, yeğeni ise oto tamircisidir. Ellerinde herhangi bir silah yoktur. Üstelik her ikisi de iş elbiseleriyle gelmişlerdir. Basın açıklamasından hemen sonra işe döneceklerini söylerler.

Bunun, onlarla yaptığı son konuşma olduğunu bilemezdi.

Ortalık karışır. O güne kadar görülmemiş sayıda polis aracı kalabalığa acımasızca saldırır.

Kobra tipi araçlar, Toma’lar...

Bize düşmanca ve büyük bir hınçla saldırıyorlardı.

Bu sözler İhsan İşbilir’e ait.

Bir süre sonra silah sesleri yükselir. Polis araçlarından ateş açılır. Olan olmuştur.


Amca- yeğen polis kurşunlarının hedefi olurlar.
 İnfaz gerçekleşmiştir. İki insan yaşamını kaybeder.

İki evlat, iki baba, iki eş.

Cenazeler morga kaldırılır. Polis bu kez morgu basar. İnsanlara plastik mermi ve gaz bombalarıyla saldırırlar.

Polis, cenaze törenine katılanlara da “iyi!” davranmaz. Panzerler onbinlerce kişinin arasına dalar. Sonra gaz bombası ve plastik mermiler devreye girer.

En sonunda ise silahlar patlar. Polisin yakın mesafeden açtığı ateş sonucu Bemal Tokçu yaşamını yitirir.

İlçede genel kanı bu olayların bir kışkırtma sonucunda ortaya çıktığı ve hedefin de barış süreci olduğu yönündedir. Üstelik bu cinayetler aydınlatılmaz ise bu tür olayların giderek artacağı endişesi yaygındır.


Muhittin Güngör
’ün belirttiğine göre Hakkâri Valisi bugüne kadar herhangi bir idari soruşturma açmamıştır. Başsavcılığa gelince, burada henüz kimsenin ifadesine başvurulmuş değildir. Ancak Baro’nun bu işin peşini bırakmaya hiç niyeti yoktur.


İhsan İşbilir
 de öyle...

O herhangi bir intikam peşinde değildir.

Tek istediği yakınlarının katillerinin bulunup cezalandırılmasıdır.

Bunun için dava açmaya hazırlanıyor.

Barışa en yakın olduğumuz bir dönemde bu provokasyonu yapanların peşini bırakmayacağız” diyor.

Tam bir ay önce Yüksekova’da üç eve ateş düştü. Üç anne katledilen evlatları için ağladı. Burada devlet eliyle üç cinayet işlendi.

Olan budur.

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar