Ergun BABAHAN
Önüne gelene dava açıp gözaltına aldırmak Erdoğan’a istediği saygınlığı kazandırmayacak. Açtığı her dava, gözaltına aldırdığı her şahıs ona saygı duymayanların sayısına yeni eklemeler yapıyor.
Muhammed Ali’nin cenazesi için Amerika’ya gittiğinde uluslararası itibarının ölçüsünü almıştı. Dünya siyaset arenasında da, kendisine demokrasi ve hukuk devleti diyen ülkeler arasındaki saygınlığı da sıfır noktasında. Siyasi liderler kendilerine saygı ve itibarı yasa gücüyle alamaz. Diktatörlüklerin ve despot yönetimlerin tarzıdır yasayla saygınlık sağlama çabası.
Aslında bu acınası bir durumdur çünkü en çok saygısını istediği kesimlerdir onun peşine düştüğü ve dava açtığı. Onların beğenisi için kıvranmakta, bunu bulamayınca da arda arda davalar açtırmaktadır. Bunu göremeyince öfkesi daha da artmaktadır. Muhtarlar değildir veya gazetelerinde emir eri gibi çalışan gazete memurları değildir kendisine saygı duymasını istedikleri.
Yüzde 50’den fazla insanın Cumhurbaşkanı olarak görmediği, kabul etmediği ve itibar etmediği bir şahsiyet olmak, Avrupa’da kendisini ağırlayacak bir ülke bile bulamamak bunca yılın sonunda geldiği noktadır.
Akademisyenler, gazeteciler, yazarlar, bilimadamları ve sanatçılarla davalık olan bir siyasinin durumu tek kelimeyle içler acısıdır. Satın alınmış itibarın kalıcı olmadığını, gerçek itibarı sağlayacak olanların mahkemeler ve hapishanelerde süründürdüğü insanlardan geleceğini bilmektedir.
Amerika Başkanı ile telefonda beş dakika konuşabilmek için eşcinsellere yönelik katliamı bahane edip üzüntü dile getiren, ardından Türkiye’de Onur Yürüyüşü’nü yasaklatan bir zihniyetle karşı karşıyayız. İşine geldiğinde Dersim’i dert edinen, işine geldiğinde ‘‘Bu ülkede Kürt sorunu yoktur’’ diyebilen bir zihniyetle de karşı karşıyayız.
Köktendinci Arap ve Türkmenleri desteklediği yetmedi, şimdi aynı çabayı Kürtler arasında gerçekleştirmeye çalışıyor. Suriye’de radikal İslamcı Kürtleri örgütleyip seküler, kadın-erkek eşitliğine saygılı PYD’nin karşısına çıkarmaya uğraşıyor. Bu yolda attığı her adımla da Batı ile olan ilişkisi biraz daha kopuyor.
Ergenekon’un savcısıydı. Görüştüğü her gazeteciye Ergenekon’un ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunu, sivil iktidarın önünü kesmek için cinayetler işlemekten çekinmediğini, darbe peşinde olduğunu söylüyordu. Bugün o Ergenekoncularla işbirliği içinde bir darbe gerçekleştirdi. Ergenekon zanlıları artık devlet protokolünün en önünde yer alıyor.
Dersim diyordu, yönetiminde bir Kürt siyasetçinin gözaltında kaybolduğuna tanıklık ettik. Kürt coğrafyasını ihya etme sözüyle yıllarca Kürtlerin oyunu aldı, bölgeyi yerle bir etti. Bu kan dursun, gençler pisi pisine ölmesin söyleminden ‘‘Şehit kanıyla sulanan toprak vatandır’’ söylemine geçti, ölümleri kutsamaya başladı.
Avrupa Birliği hedefi diyordu ama Batı ile ilişkileri koparma noktasına getirdi. Avrupa Parlamentosu’nun geri yolladığı her raporu sadece Avrupa ile bağları biraz daha koparmıyor, onun peşinde olduğu itibarın çıtasını bir tık daha düşürüyor.
Her söylediğinin tersini anında söylemekten çekinmeyen bir siyasi kimlik o. Hangi yasa, hangi hapis tehditi ona saygı duymayı sağlayabilir ki.
Bu ülkenin Kürtleri, demokratları, demokrat-müslümanları, çevrecileri, Gezicileri, eşcinselleri, şarap severleri ve liselileri için o bir despot. Açtığı hiçbir dava bu gerçeği değiştirmeyecek. Saygı kazanılan bir şeydir çünkü.
ERGUN BABAHAN / HABERDAR
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021