Erol KATIRCIOĞLU

Erol KATIRCIOĞLU
Erol KATIRCIOĞLU
Tüm Yazıları
Kimlik siyaseti bir çıkmazdır kurtuluş değil
21.10.2015
1976

 Son günlerde ülkedeki iki olay kutuplaşma siyasetinin nerelere kadar geldiğini göstermesi bakımından dikkat çekici. Bunlardan biri Kimya dalında Nobel’e layık görülen Prof. Dr Aziz Sancar’ın kimliği üzerinden ortaya çıkan tartışma, diğeri ise mili maçta Ankara Katliamı’nda hunharca öldürülen yüzden fazla insanımıza ilişkin anma sırasında ıslıklama ve tekbir sesleriyle yapılan saygısızlık. New York Times’ın ‘Ne keder ne de zafer Türkleri birleştirdi’ yorumu bu çerçevede çok düşündürücü.

Temsili demokrasi (ya da parlementer demokrasi) birey üzerinden oluşmuş bir sistemdir. Yani herhangi bir ulus devlette yaşayan tek tek bireyler kendi değer ve fikirleri doğrultusunda sandığa gidip oy vererek kendilerini yönetecek ‘temsilcileri’ seçerler. Bütün demokrasi teorileri de bu anlayış üzerine oturmuştur. Fakat ne var ki küreselleşmeyle birlikte hem Batı tipi homojen ulus devletlerin ve hem de başlangıçtan itibaren heterojen ulus devletlerin toplumsal yapıları değişmeye başladı. Batı ulus devletlerine yönelik uluslararası göçler ‘yabancıları’ bu toplumların dokusuna sokarak onların heterojenleşmesine yani onları ‘tek tek’ bireylerden çıkarıp ‘farklı kimliklerden’ oluşan toplumlara çevirirken; başlangıçtan itibaren heterojen olan bizim gibi ulus devletlerde ise ‘farklı kimliklerin’ güneşin altında yerlerini istemelerine neden oldu.

Bütün bunların anlamı ise çağımızda varolan ‘temsili demokrasinin’ artık miadını doldurmuş olduğudur. Bir başka deyişle bugünün toplumları, artık ‘tek tek’ bireylerden değil, ‘farklı kimliklerden’ oluşan yapılara dönüşmüşlerdir. Bu nedenle de bugünkü toplumlarda ‘tek tek bireyler kendi değer ve fikirleri doğrultusunda sandığa gidip oy vererek kendilerini yönetecek ‘temsilcileri’ seçerler’ şeklindeki bir demokrasi tanımını artık geçersiz bir tanım olmaya başlamıştır.

Toplumsal kimlik, esas olarak bir bireyin kendisini tanımlarken işaret ettiği değerler ve ilişkiler bütünü olarak tanımlanabilir. Siyasetin ya da başka bir anlatımla oy verme davranışının kişinin benimsediği kimlik üzerine dayanması, o kişiyi ‘tek tek birey’ olmaktan çıkarır ve kendi değerlerini paylaştığı kitleyle özdeşleştirir. Bunun ne önemi var diyebilirsiniz ama, bu durumda sandık (ve demokrasi), ‘tek tek bireylerin’ tercihlerini yansıtan bir araç olmaktan çıkar bir bütün olarak ‘kimlikler arası güç savaşlarını’ yansıtan bir araç haline dönüşür ki bu da siyaseti çatışmacı ve kutuplaştırıcı bir siyasete dönüştürür. Nitekim Türkiye’de bir zamandan beri siyaset tam anlamıyla bir ‘kimlik siyaseti’ niteliğine dönüşmüş ve o nedenle de bir ülkenin sorunlarını çözme aracı olarak anlamını yitirmeye başlamıştır.

Üstelik bilmek gerekir ki bu durum yalnızca bize özgü bir durum da değildir. Bugün belki Avrupa’da bu durumu açık bir biçimde henüz görmüyoruz ama örneğin Amerika’da partiler arasındaki kutuplaşma alarm verir hale gelmiştir. Ülkedeki iki parti arasında, yani Cumhuriyetçilerle Demokratlar arasında inanılması zor bir kutuplaşma herkesi düşündürmekte ve meşgul etmektedir. Siyaset bilimciler bu kutuplaşmanın nedenlerini aramakta ve nasıl giderilebileceği üzerine kafa yormaktadırlar. Yeniden bize dönecek olursak diyebiliriz ki bu durum başlangıçtan beri böyleydi ama özellikle siyaset alanının üzerindeki vesayet gölgesi siyasi alanın bu özelliğinin görülmesini engelledi. AKP, ki çoğunluk durumunda olan ‘İslami kimliğin’ temsilcisi olarak, aymaz bir biçimde sırf taraftarlarını konsolide etmek amacıyla bu durumun üzere gidince ‘kimlik siyaseti’ de dayanılmaz bir hal geldi.  Tabii ki burada daha azınlık da olsa diğer kimlikleri temsil eden partilerin de bu gidişte katkıları olmadığını söylemek istemiyorum, ama sanırım AKP’nin o zamanlar başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yöndeki günahları çok daha fazla. Yazıyı bitirirken tekrar altını çizmekte yarar var. ‘Kimlik siyaseti’ çatışmacı ve kutuplaştırıcı bir siyasettir ve bu tür bir siyasetin ülkenin sorunlarını çözmesi de pek mümkün değildir. Seçimlere az bir zaman kalmış olan bu günlerde seçimlerin sonuçlarının aynı çıkma olasılığının ima ettiği koalisyon imkanını bir de bu çerçevede değerlendirmekte büyük yarar vardır.

http://www.ozgur-gundem.org/yazi/134200/kimlik-siyaseti-bir-cikmazdir-kurtulus-degil

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar