Etyen MAHÇUPYAN
Birileri Türkiye’yi Ortadoğu’ya sokamadığını görünce, herhalde şimdi Ortadoğu’yu Türkiye’ye sokmaya çalışıyor. Suruç’taki canlı bomba katliamının basit okuması bu… Ötesinin spekülasyon olduğunu gözden kaçırmamakta yarar var. Birileri Türkiye’nin sanki ‘dokunulmazlığa’ sahipmiş gibi barış ortamını sürdürmesinden memnun değil. Bu birilerinin kim olduğuna geldiğimizde karşımıza o kadar geniş bir yelpaze çıkıyor ki tahminin anlamı kalmıyor. Ancak şunu söylemek mümkün: Amerika’daki bazı ‘medeni’ siyasi gruplardan Ortadoğu’nun beşeri coğrafyasının tipik özelliği haline gelen ‘ideolojik bedevilere’ kadar birçok aktör Suruç’taki katliamdan gizli veya açık bir memnuniyet duymuştur. Verilen mesaj Türkiye’nin ‘işinin’ hiç de kolay olmayacağı, daha doğrusu kolay olmasına müsaade edilmeyeceğidir.
Dolayısıyla Türkiye’nin ‘işinin’ ne olduğu, nasıl algılandığı konusuna gelmemiz lazım. AKP iktidarı altında Türkiye klasik Batı takipçiliğini bırakmakla kalmadı, İslami dünyada da çoğulcu ve demokratik bir yapılanmanın teşvikçisi ve destekçisi oldu. Diktatörlüklere karşı mücadele eden gruplara yardım etti, bunu bir söylem, bir ilkesel duruş haline getirdi. Toplumlarla uzun vadede doğru ilişkilerin kurulması mantığına dayanan bu dış politikayı tek bir kelimeyle özetlemek mümkün: Sorumluluk… Türkiye tarihsel mirasının farkında olarak doğal coğrafi çevresine yönelik ahlaki ve beşeri bir sorumluluk duygusu içinde davranıyor ve bu duyguyu bir dış politika stratejisi olarak hayata geçirmeye çalışıyor. Böyle bakıldığında Çözüm Süreci’nin de aynı sorumluluk yaklaşımının parçası olduğunu söylemek mümkün. AKP Türkiye’yi barışa yönelttiği oranda Ortadoğu’yu merkezinde Türkiye’nin yer alacağı bir barış havzasına dönüştürebilmeyi hayal ediyor.
Burada hassas bir denge var. Çok fazla yurtiçi perspektife saplanırsanız, Ortadoğu’yu etkileme imkanını yitirebilirsiniz. Buna karşılık çok fazla Ortadoğu çerçevesi içinden bakmaya başlarsanız Türkiye’deki barış sürecini elden kaçırabilirsiniz. AKP yönetimi şu ana kadar birinci yaklaşıma daha yakın durdu. Ne var ki bu politikanın başarılı olması Kürt siyasetinin de buna uygun davranmasına muhtaçtı. Oysa çeşitli vesilelerle yaşanan gelgitler Kandil’in Türkiye’den ‘bağımsız’ bir siyaset üretmesini mümkün kıldı. Böylece Çözüm Süreci’nin kırılganlığı arttı ve PKK stratejik davranış ve işbirliği yelpazesini genişletti. Gelinen noktada Çözüm Süreci Türkiye’nin hem barış yaratma potansiyelini, hem de kaosa rehin düşmesine neden olabilecek yumuşak karnını ifade ediyor.
Suruç olayı böyle bir arka plana oturuyor. O nedenle Kobani’ye gitmeyi düşünen sosyalist gençlerin toplantısını hedefe koyuyor. Sosyalizmi tehlike olarak gören veya siyasi açıdan ciddiye alan artık pek yok… Ama sol-Kobani-Kürt-Çözüm ekseninin başına bomba konduğunda sonu da yara alacaktır. Hükümetin verebileceği tek bir yanlış tepki ise Çözüm-Rojawa-Suriye -Ortadoğu eksenini patlayıcı bir maddeye çevirecektir.
AKP’nin sorumluluk anlayışı ‘doğru yönetmeyi’ de içermeli. Bu ise ortak aklın geniş bir toplumsal meşruiyete oturtularak kurumsallaştırılmasını gerektiriyor.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023