Etyen MAHÇUPYAN
Atlatılan badirenin vahametini muhtemelen olay soğuduktan sonra daha iyi anlayacağız. Darbenin kritik hedefi Erdoğan’dı. Gülen cemaatinde son yıllarda fikri sabit haline gelen bu nokta aynı zamanda kötücül bir işlevselliğe de sahip… Çünkü Erdoğan’sız bir Türkiye’nin çok hızla kaosa sürüklenmesi mümkün. O nedenle bugün olması gereken şey Erdoğan’ın siyasetteki yerini koruması ama aynı zamanda doğruları yapması…
Darbenin de yüzeyselliğe kapılmadan, samimiyet ve cesaretle ele alınması gerekiyor. Toplumsal psikolojinin gerekleri yerine getirilirken, bu yaşananlardan ilerisi için alınması gereken derslere de bakmak lazım. Hayat bu vesile ile siyaset kurumuna iki önemli mesaj verdi.
***
İlki askerle ilgili… Geçmiş darbeler askerin kışlaya dönmesini öngörerek yapılırdı. Oysa bu darbe ‘gelip gitmemek’ üzere hayata geçirildi ve bu nedenle de çok acımasız olabildi. Söz konusu ‘radikalizm’ muhtemelen askeri hiyerarşideki ‘fireleri’ de bir miktar açıklar. Çünkü halkı düşmanlaştırmak Kemalist asker geleneğinin hiçbir zaman parçası olmadı. Ancak birçok asker önlerine seçim anı geldiğinde darbecilere onay vermek durumunda kalmış veya bazıları bunu tercih etmişse, bu da bizi şaşırtmamalı. Ne de olsa darbe başarılı da olabilirdi ve o durumda sistem dışında kalma tehlikesi vardı. Ayrıca birçok askerin kariyer ve oportünizm arayışı, ya da akut AK Parti karşıtlığını da hesaba katmak gerekebilir.
Generallerin yüzde 20’si bugün gözaltında… Direnenler ise birkaç kişisel kahramandan ibaret. Peki, general kategorisinin geride kalan yüzde 80’i acaba o geceyi nasıl geçirdi? Ordu’nun en çok korktuğu şey kendi içinde bölünmek ve iç savaşa gitmektir… Dolayısıyla muhtemelen askerin geri kalanı olayları izledi ve sonucu bekledi. Eğer darbe başarılı olsaydı, belki de bu kadronun çok geniş bir miktarı yeni yönetime destek verecek, geri kalanı tasfiye edilecek ve böylece sivil siyaset karşısında ‘birlik beraberlik’ içinde bir asker görünümü verilecekti… Nitekim darbe emir komuta içinde yapılmış olsaydı, birkaç istisna dışında tüm askeriyenin darbenin yanında yer alabileceğini de düşünebiliriz.
***
Birinci ders Türkiye koşullarında sivil siyasetin henüz askere tam olarak güvenemeyeceğidir. Bunun nedeni kişiler değil, kurumsal güç dengesi ve kültür. Demokrasiyi yerleştirme mücadelesinin sadece Gülencileri değil, bu militarist kültürü de muhatap alması ve söz konusu güç dengesinin dönüştürülmesi gerekiyor.
İkinci mesele hükümetin niçin Gülen örgütlenmesinin üzerine daha önce gidememiş olduğu… Bunun üç nedeni olabilir: 1) Gerilim politikası Meclis’teki muhtemel işbirliği imkanlarını ortadan kaldırdı. Basın özgürlüğü üzerine baskılar ve trolleşme ile birlikte AK Parti siyasi alanda yalnızlaştı ve potansiyel gücünden uzaklaştı. 2) Kürt meselesinde salt çatışma stratejisine dönülmesi hükümeti askeri stratejiye mahkum etti. Gülencilerin Güneydoğu’ya tayini ile birlikte nifak tohumları ekildi. 3) Dış dünyada düşman üreten bir kitlesel paranoyaya kayıldı ve Gülenciler bu genişleyen düşman cephesinin içinde kendilerini gizleyebildiler. ‘Her şeyi ABD yapıyor’ söyleminin Gülen örgütünü akladığı idrak edilmedi.
***
Sonuçta iktidar Gülencileri tasfiye etmek bir yana, belirli alanlarda onlara daha da mahkum hale geldi ve idari tedbir almanın meşruiyeti sorgulanmaya başlandı. Hukukun zorlanması ise Gülencilere hak etmedikleri bir masumiyet kazandırdı. En azından insanların zihninde durum bulanıklaştı…
İkinci ders iktidarların siyaset içinde partnerler edinmek ve meşruiyeti onlarla birlikte üretmek zorunda olduğudur. Bunun önkoşulu ise herhalde köpürtülmüş gerilimlerden uzak durulmasıdır…
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024