Eyüphan KAYA
İnsan yaratılanların en özeli, yer yüzünün hatta kainatın hizmetine amade olduğu yegane varlık. Güneş, hava, su ve toprak, acaba insan olmasaydı bir ilahi matbaa olarak ortaya koydukları mahsul neye yarardı diye merak etmemek elde değil.
Şu anda yeryüzünde yedi milyar insan varsa her bir insan bir o kadar özel ve alternatifi yok, ne ondan önce ne de ondan sonra emsali gelmemiş gelmeyecek. Bir insanı değerlendirirken bu gözle, bu bakış açısıyla bakmak lazım ona göre onu ölçüp biçmek gerekir.
Yüce Allah’ın birer kulu olarak yeryüzüne bir imtihan için gönderilen bu bahtsız ve zayıf varlık, bazen bazı açılardan kendini avantajlı hissedince kontrolden çıkabiliyor, tuğyan edebiliyor maalesef.
İnsanlar genelde kendini ayrıcalıklı görmek isterler, ama herkesin ayrıcalıklı yaratıldıklarını unuturlar.Kimisine ağır bir imtihan olarak mal ve evlat verilmiş kimisine güç ve kürdret, kimisine makam ve nüfuz, kimisine de ilim ve edep…artık ne derseniz deyin ama her kesin bir imtihanda olduğunu unutmamak lazım.
Ne acıdır ki bir insanı değerlendirirken boyuna, postuna göre, mal varlığına göre ya da unvanına göre değerlendiriyoruz. Halbuki bir insanı değerlendirirken hayata verdiği katkı, toplumsal huzura kazandırdığı değer ya da hak ve adalet kavramına olan bağlılığına dikkat etmemiz gerekir. Hatta bireysel ibadetleri de O’nunla Rabbı arasında niyet ve ihlas derecesine göre Yüce Allah ibadetini değerlendirir.
Bir insan dünyaya eksik gelmişse ya da bir musibet sonucu bir azası işlevsiz kalmışsa veya fıtri bir aidiyeti varsa bundan dolayı tenkit etmek İslam düşüncesinde yeri olmadığı gibi cahiliye adetlerinden olup Yüce Allah’ın kader çizgisini eleştirmeye kadar gider ki, maazallah insanın imanını sorgular düzeye bile çıkabilir.
Bir insanın zeka düzeyi düşükse, spastik özürlüyse, ya da ama ise onunla alay etmek insanı dinden bile çıkara bilir. Unutmayalım Kelimeyi tevhit ile insan iman ettiği gibi başka bir kelimeyle de kişi küfre gidebilir.
İster bedenen ister zihnen özürlü kardeşlerimize aslında biz sağlam diye bilinen kimseler minnettarız. Onara baktığımız zaman Allah’ın üzerimizdeki lütfünü bir daha, bir daha anma fırsatını buluyoruz. Dolayısıyla onlara sahip çıkmak, gerekirse geçimlerini sağlamak, en önemlisi de onlarla saygı ölçüleri içinde muamele etmek boynumuzun borcudur. Unutmayalım Hz.Peygamber(a.s) bir anlık ama bir sahabe olan Abdullah ibn-i Mektum’u ihmal ettiği için ayeti Kerimeyle Allah tarafından uyarılmıştır. O Mübarek sahabe ki hakkında 16 ayet nazil olmuştur.
Ayrıca bir zenciye bir gün biri alaylı bir gözle bakınca maneviyatı güçlü olan siyahi adam, beyaz adama bakarak; -hayrola bey efendi boyayı mı beğenmedin boyacıyı mı? Bir an için kendine gelen kişi özür diler ve tövbe eder. Halbuki hayatın içinde bu ve benzeri ne kaba davranışlarımız oluyor değil mi?
Malum Safa ile Merva arasında saiy diye haccın bir rüknü var. Aslında o güzergah Hz.Hacer’in Hz.İsmail’i için koşuşturduğu bir aradır. Yüce Allah Haccın kabul şartlarından biri olarak sayi emretmiş neden mi? Hazreti Hacer, Kadın, Zenci ve Cariye idi maalesef bu üç vasfı gaflet ehli insanlar hala da bir eksiklik olarak görüyor. Keşke insanlar hac sonrası hiç olmazsa bu hatalarının farkında olabilseler değil mi? Hacca gidemediği halde benim gibi bunun farkında olan kimseler de vardır. Bundan dolayı da Allah’a şükür ediyorum.
Mevlana’nın manidar bir sözü var diyor ki; Kafire kem gözle bakma iman üzere ölmeyeceği ne malum? mefhumu muhaliften şu da akla gelmiyor değil acaba kendini ehli iman olarak gören ve öyle olan bir kimsenin maazallah iman üzeri öleceği malum mu?
Bu vesileyle diyorum ki,
Bir birimizi küçük görmeyelim, din, dil, kültür farklarımızı önemseyelim,
İnsani değerlerimize saygılı olup bir birimize kol kanat gerelim,
Ben sen kavgasından vazgeçelim,
Bakın bakayım İslam ülkelerine var olan kavga ve kargaşa dünyanın birçok bölgesinde yok.
İnsanlar bir birine rahmet gözüyle bakarlarsa Yüce Allah da onlara rahmet yağdırır. Hem, insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır diyen Ahir zaman Peygamberi haşa boşuna mı bu güzel ifadeyi dillendirmiştir. Çünkü insanlar bir birleriyle uğraştıkları zaman;
1-Hep bir birlerine dönük planlar yaparlar,
2-Dünya ve ahretlerine yönelik bir eylem planları olmaz,
3-Mutlu olmaları mümkün değildir çünkü daima içinden bir ah çekiyor,
4-Üretken olmaları çok zor, çünkü mutlu olmayan bir kişi verimli olamaz,
5-İnsana karşı kin ve nefret taşıdığı için ruhu daralır, psikolojisi bozulur,
6-İnsana sevgi ve muhabbetle bakmadığı için hep karşısında bir düşman, bir rakip gözüyle bakar,
7-İnsanın iyi yanlarını kötü yanlarına kurban eder ve her fırsatta su-i zanda bulunur, günah kazanır.
Aslında insana insan gözüyle bakma fırsatını yakalasaydık, hem dünyamızı hem ahretimizi mamur etmek çok daha kolaylaşırdı. Ben bir insanın her an bu fırsatı olduğuna inanıyorum.
Bir an evvel bu fırsatı değerlendirmek dileğiyle, saygılarımı tüm canlılara hatta canlı cansız tüm kainata sunarım Yüce Yaratan yaratmışsa bir hikmeti var, özellikle de insana.
Mutlu, huzurlu, haktan yana ve onurunla yaşa ey insan.Farkını fark et, değerini bil. Bil ki senin huzur ve mutluluğun diğer insanların huzur ve mutluluğundan bağımsız değildir.Dolayısıyla insanı önemse, değer kazan diyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.03.2020
26.08.2019
20.08.2019
17.06.2018
17.04.2018
11.03.2018
25.10.2017
16.10.2017