Ferhat KENTEL
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa toplumu hakkıyla temsil etmeye en yakın bir bileşim ortaya çıktı. HDP’nin gösterdiği başarıyla, bugün dindar Sünni’si, Alevi’si, laiki, Kürd’ü, Ermeni’si, Roman’ı, Ezidi’si Meclis’te varlar.
Bu bileşim, devlete rağmen ve tabii ki epey bir zamandır devlet gibi düşünen ve hareket eden bir parti haline gelen AKP’ye rağmen ortaya çıktı.
AKP destekçisi çevrelerde HDP ile ilgili olarak mızmız bir memnuniyetsizlik vardı. Ancak, seçimlerden önce hafif tehditkâr ve alaycı bir şekilde, “HDP barajı geçerse, biz de MHP’yle koalisyon yaparız!” diyen bu çevreler herhalde bugün ibrenin AKP-MHP koalisyonunu gösteriyor olmasından memnundurlar.
Ve kuşkusuz bu memnuniyet çok “anlamlı”!
Aslında, gerçek demokrasi için “tek güvencemiz” olduğu, “o olmazsa barış sürecinin çökeceği” iddia edilen AKP’nin, barış lafından nefret eden, çözüm sürecini anında iptal edeceğini açıkça dile getiren bir MHP ile aynı safı tutabilecek olması, AKP’nin geçmişte değil belki ama bugün itibariyle nerede durduğu hakkında bir fikir veriyordur.
AKP’nin bu durduğu yer “barış” ve “demokrasi” meselesi ile yakınlık taşımaktan ziyade, devletle, devletin refleksleriyle içiçeliğini gösterebilir ancak.
Bu partiyi ele geçiren devlet ya da devletleşen AKP bize sürekli olarak, 6-8 Ekim Kobanê olaylarından; İmralı’daki lideriyle görüşmesine rağmen hâlâ “terörist örgütten” bahsediyor; “HDP barajı geçemezse süper olur” gibi lâflarla darbeci generallerin “istikrar” adına dayattığı barajı savunma basiretsizliğini gösteriyor.
Koca koca adamlar, Anayasa hukukçusu, “saygıdeğer İslam âlimi” olarak nam salan bir takım insanlar, ezberlediği düzgün (çok derin anlamlı zannettiği) cümleleri sürekli aralara korsan bildiri gibi sokuşturan şarkıcılar, AKP’ye oy vermeyip, HDP’ye oy verenlere hakaret edip duruyorlar.
AKP’nin ciddi ciddi “memleketi şaha kaldırdığına” inanan bunların “milletimiz, milletimiz!” retorikleri de sona ermiş görünüyor. Artık millete “ırgat”, “cahil” ve “nankör” gibi sıfatlar yapıştırıp, Gezi’de yapılamayan “darbe”nin seçimle yapıldığını söyleyebilecek kadar pusulayı şaşırmış görünüyorlar.
Bu devlet (ve AKP) dili, yaşadığımız memleket sanki çok “rasyonel” bir dünya imiş gibi, HDP çizgisinin ne kadar “irrasyonel” olduğunu anlatıp duruyor.
Ancak bugünkü “irrasyonel” bulup hakaret ettikleri hareketin nerelerden, nasıl ortaya çıktığını ve geçmişten bu yana izlediği güzergâhı da bildikleri halde dile getirmiyorlar.
Şu anda Dersim’deyim…
Bu coğrafya 1938’in soykırımının acı hatıralarıyla dolu… Cafer Solgun anlatıyor: teslim olan Dersimliler çoluk çocuk, ihtiyarlar şu tepeden Munzur’a atıldılar. Şurada başka bir grup kurşuna dizildi…
Şehre tepeden bakan askeri garnizon… Adeta Amerika’nın vahşi batısında “Rancer kalesi”… Vahşi Batı’yı fethe giden beyaz adamın vahşi Kızılderililerden korunmak için diktiği kale misali… Şehirde protokole eşlik eden, adına “akrep” denilen savaş araçları…
Toplumu benimsemeyen bir devleti benimsemeyen bir toplum…
Bir anne, 17 yaşında hapse giren, müebbet hapse mahkum olan oğlunu anlatıyor. Üzerine yıkılan uyduruk bir suç yüzünden, “örgüt lideri” damgası yapıştırılarak, 20 yılını hapiste geçiren ve daha ne kadar geçireceği de bilinmeyen oğlunu…
Hani, şöyle laflar var ya: “bizim de yolumuz yok ama biz devlete isyan etmedik” ya da “bize de zulüm uygulandı ama biz şiddete başvurmadık”…
İşte PKK’sinden HDP’sine, veya farklı örgüt ve cemaatlere ya da dağa çıkanından çıkmayanına kadar travmatize olan bir Kürd coğrafyası ve insanından bahsediyoruz…
Şimdi, şiddetle örselenmiş Kürdlere akıl, itidal, rasyonalite falan tavsiye ediyorlar.
Kendileri çok itidalli ve rasyonel davranmış gibi…
Ama bütün bu geçmişe rağmen, bugün HDP ile gelinen aşamada Kürd toplumu, Türkleri de yanına alarak, bir iyileşme hamlesi yapıyor. (BasHaber Gazetesi
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.07.2024
16.04.2024
5.02.2024
12.07.2023
24.01.2023
26.11.2021
2.05.2021
16.04.2021
10.10.2020
9.09.2020