Gülay GÖKTÜRK
Barışımız kutlu olsun
22.03.2013
3431
Bahar hiç bu kadar güzel gelmemişti bu ülkeye.
Newroz hiç bu kadar anlamlı olmamıştı.
Bugün büyük bir gün yaşıyoruz. Diyarbakır'daki meydandan dalga dalga umut ve sevinç yayılıyor bütün Türkiye'ye. Bugün, bu ülkenin üzerine karabasan gibi çöken kötü kaderin değişmek üzere olduğuna, artık ölümün değil hayatın galebe çalacağına her zamankinden daha çok inanıyoruz.
Ben, bu büyük bayram gününde endişelileri, karamsarları, bölünme korkuları içinde kıvranan herkesi endişelerini, korkularını, karamsarlıklarını bir yana bırakmaya; birlikte sevinmeye çağırıyorum.
30 yıldır kan ve gözyaşından başka bir şey yaşamayan bu ülkenin insanları olarak, bu sevinci kendimize çok görmeyelim. Bırakalım umudun tatlı esintileri hepimizi sarıp sarmalasın, mutluluktan sarhoş etsin.
Gördünüz işte; korkacak, kaygılanacak bir şey yok.
Gizli anlaşma yok! Gizli pazarlık yok! Özerklik yok! Federasyon yok!
Bölünme yok! Statü yok!
Peki ne var?
Silah bırakma çağrısı var. Silah yerine siyaset var. Tek vatan var. Misak-ı Milli sınırları içinde birlikte yaşama iradesi var. Kucaklaşma ve helalleşme çağrısı var.
Zaten on yıllardır istediğimiz şey tam da bu değil miydi?
Kardeşlik yeniden kuruluyor
Türkiye bugün yeni bir başlangıç yapıyor; tarihinde yeni bir sayfa açıyor. Devletin 1925'te açtığı Kürtler'i inkar, baskı ve asimilasyon dönemi ebediyen kapanıyor; Kürtler'in, Türkler'in bütün farklılıklarıyla birlikte yaşamalarına olanak veren yeni bir sayfa açılıyor. Bozulan Kürt ve Türk kardeşliğinin yeniden inşası dönemi başlıyor.
Kürtler bugün Diyarbakır'da, yaşadıkları onca zulme rağmen, bu ülkede Türkler'le birlikte yaşamaktan başka bir şey istemediklerini büyük bir coşkuyla koydular ortaya.
Çünkü artık devletin değiştiğine inanıyorlar. Artık bu ülkede eşit vatandaşlar olarak yaşayabileceklerine; ezilmeden, horlanmadan, inkar edilmeden var olabileceklerine, bütün taleplerini serbestçe ortaya koyabileceklerine güveniyorlar.
İşte sürecin en önemli güvencesi "hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına" duyulan bu güvendir.
Elbette daha çok anlaşmazlıklar çıkacak ortaya; çok badire atlatacak, çok kavga edeceğiz.
Ama zaten yaşadığımız bu olay mücadeleyi bırakmak değil, yeni bir mücadele başlatmaktır. Yeni mücadelenin tek silahı siyaset olacak. Bedenler değil, fikirler çarpışacak artık. Fikirlerin çarpışmasından kan çıkmayacak, çözüm enerjisi çıkacak. Daha demokratik, daha eşitlikçi, daha özgür bir Türkiye çıkacak.
Türkiye'nin Kürt sorununu ilelebet bir kambur olarak sırtında taşıması için elinden geleni ardına koymayacak dış mihrakların olduğunu; bu mihrakların kah doğrudan kah taşeronları aracılığı ile süreci provoke etmek için her şeyi yapacağını biliyoruz.
Ama şunu da biliyoruz ki, bugün Diyarbakır'da yüz binlerin ortaya koyduğu irade o kadar güçlü ki, iç dinamiklerin yarattığı bu barış ortamını ortadan kaldırmaya hiçbir "dış dinamik"in gücü yetmez.
Haydi, hiç değilse bugünlük korkuları, kaygıları "temkinli" karamsarlıkları bir yana bırakıp geldiğimiz bu noktanın tadını çıkaralım.
Millet olmak, tasada ve kıvançta birlik olmaksa eğer, biz de bir millet olduğumuzu gösterelim: Doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle, Kürt'üyle Türk'üyle bu kıvanca ortak olabildiğimizi ortaya koyalım.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015