Güldalı COŞKUN

Güldalı COŞKUN
Güldalı COŞKUN
Tüm Yazıları
Hedef, bağımsız Türkiye
3.02.2017
1137

 ABD, 2010 yılında İran’a ambargo koyduğunda, Türkiye bunun BM kararı olmadığını ve sınır komşusu olan İran’dan enerji ihtiyacını karşılamak zorunda olduğunu söyleyerek şerh düşer. Dolayısıyla Türkiye, BM kurallarına aykırı olmayan bir yöntemle ticaretlerini sürdürür.

Ancak, ambargoyu kendisi de muhtelif yollarla delen ABD, dünyanın en büyük bankalarından olan Fransız BNP Paribas ve İngiliz bankası HSBC’ye İran ve Kore ambargolarını deldikleri için ağır cezalar keser. Çünkü bu bankalar, aynı zamanda ABD’de faaliyetleri olan bankalardır. Bu da ABD’ye kendi finans sistemini korumak amacıyla ceza verme yetkisini doğurmaktadır.

ABD’de faaliyeti olmayan Halk Bankası, düzenli olarak, Uluslararası Bağımsız Denetim Şirketleri tarafından denetlenir. Çeşitli reyting kuruluşları ve yatırımcılar için şeffaflık önemlidir. Şimdiye kadar hukuka aykırı bir işlemine rastlanmamış olan banka, halka açık bir şirketimizdir.

O halde, şimdi yaşadıklarımız ne oluyor? Üstelik 2016 yılının başında İran’a ambargoyu kaldırmış olan ABD, neyin peşinde? Bu dava, hukuki olarak bir şey elde edemeyeceklerinden, artık siyasi bir dâvadır. Amaç, Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarını itibarsızlaştırarak devirmektir. Çünkü destekledikleri FETÖ 15 Temmuz Darbesi başarısız oldu. Ayrıca, bu darbede onların rollerini ortaya koyacak konsolosluk çalışanı Türkiye vatandaşı Metin Topuz, iletişim kurdukları telefonlarla birlikte, itirafçı olarak gözaltına alınmıştı.

Bu durum, onları öylesine delirtmişti ki, vize yasağı koyarak bizi yıldıracaklarını sandılar. Daha sonra, sürdükleri şartlar, kabul edilemezdi ve etmedik de. Zarrab, "Tutuklu değişimi girişimi başarısız olunca, iş birliği yapmaya karar verdim" dedi. Acaba bu kişi, Metin Topuz olabilir mi?

1,5 yıldır ABD’de tutuklu olarak yargılanan Zarrab’ın suçu, iddiaya göre ABD ambargosunu delerek onları ekonomik zarara uğratmaktı. Ancak ne hikmetse, yukarıdaki ambargoyu delen bankalara cezalar kesilirken, hiçbir Fransız ya da İngiliz vatandaşı yargılanmadı, Zarrab’a sorulan sorular sorulmadı. Örneğin; “O dönem ülkenin başbakanı kim?” denilmedi. Banka müdürleri tutuklanmadı. Rüşvet var mı, yok mu ilgilenilmedi.

Çarşamba gününden beri, ABD’de süren dâva, FETÖ’cülerin ilettiği sahte delillerle 2-3 hafta daha sürecek. Bu satırları yazdığımda bizim bu davayı BM’ye taşıma ihtimalimiz düştü ajanslara. Eğer, böyle bir girişimde bulunursak, tarihe geçecek ilginç gelişmeler bizi bekliyor olacak.

Aslında yönlendirici soru ve cevaplara baktığınızda, hedefin, bizim iç siyasetimiz ve Erdoğan iktidarından kurtulmak olduğunu görebiliyoruz.

İster kabul edin, ister etmeyin, Erdoğan bir bilinç uyandırdı ve düzeni sorgulayan cümleler kurdu. “Dünya 5’ten büyüktür”, “AB’de çifte standart vardır” ve “BM’deki üyelik biçimleri adil ve eşitlikçi değildir” gibi söylemler, zaman içinde çığ gibi büyüyecek tepkilerin ilk tohumlarıdır ve ABD/Batı bu yüzden kaygılıdır.

Artık, istediklerinde darbe yaptırdıkları ABD’nin deyimiyle; “bizim çocuklar” birer birer ayıklanıyor. İçimize yerleştirdikleri Gladyoyu deşifre ettik. Her 10 yılda bir darbelerle bankalarımızı boşaltamaz, halkımızı soyamazlar. IMF boyunduruğu ile üretim tercihimizi belirleyerek daha güçlü ve bağımsız olmamızı engelleyemezler.

Bu yüzden, son kozları olan Zarrab’a çeşitli bankalarımızın adını verdirerek ekonomik darbe yapmaya çalışıyorlar. Çünkü, rasyoları ve sağlam alt yapıları ile örnek kurumlarımızı itibarsızlaştırıp yıpratırlarsa, ekonomimizin zarar göreceğini düşünüyorlar.

Ayrıca, “Kimler rüşvet aldı, milyonlarca avro ve dolarlar kimlerin cebine girdi” gibi argümanlarla halkı kışkırtıp, arzu ettikleri tepkiyi vermesini bekliyorlar.

Halk diyor ki: “Sam Amca, elin değmişken şöyle taa Cumhuriyet’in kurulduğu yıllardan başla, kim ne yemiş dök ortaya; bizce mahsuru yok!”

Hani sen Türkiye ve halkını çok seviyorsun ya; insanlar ekmeği karneyle alırken, halk çıplak ayakla gezerken, İngiltere’den getirtilen şapkalık kumaşları, şık takımları, Hindistan’dan gelen altınların akıbetini de soruştur. Soruştur ki, dâvayı izleyen New York Times da (NYT) bizi bilgilendirsin.

Hem dilimizi de biliyor artık!

Fakat, bilemedikleri şu; bu milletin büyük çoğunluğu, her toplumda ahlaksızlar ve yolsuzlar olacağını bilir. Zamanı gelince bu tipleri içinden koparıp atmasını da.

ABD yapımı algı oyunlarını paketleyip, çöpe atmasını da…

Şerbetliyiz artık sizin oyunlarınıza! Acaba NYT, bunu nasıl İngilizcede twittlerdi!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar