Hakan AKSAY
İmamoğlu mazbatayı aldı ama devrim falan olmadı, İstanbul fethedilmedi, ‘hürriyet kavgası’ kazanılmadı
Seçim sonuçları sevindirdi.
Çok sevindirdi.
Halkın en az yarısını.
Hele İstanbul’da günlerdir beklenen mazbata sahibini bulunca, “mutluluğun resmi” çizildi.
Coşku sadece gözlerden okunmuyor.
Sözlerden de her yere yayılıyor.
Üzülmek gibi sevinmek de insani bir duygu, ne denir ki!
“Motorları maviliklere sürün çocuklar!”
Ama tek teker üstünde şaha kaldırmayı denemeyin!..
* * *
Bazı coşkular sınır tanımıyor.
Sosyal medya, maşallah, kaynıyor.
WhatsApp grupları kıpır kıpır.
“Ne iyi oldu da iktidara ders verildi” diyen çok.
Ve tabii bunu demenin epeyce yolu var.
Bazıları çıtayı yükselteceğim derken gökyüzünü delip geçiyor.
Zafer naraları atanlar mı dersin...
Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasını Ulusal Kurtuluş Savaşı’na benzetenler mi...
Onunla Atatürk’ü epeyce zorlama montajlarla el sıkıştırırken görüntüleyenler mi...
17 Nisan 2019’u “Fetih 2019: İstanbul’un AKP’den kurtuluşu” ilan edenler mi...
AKP taraftarlarına yönelik olarak “Artık akıllı olacaksınız, zaten buna mecbursunuz” diyenler mi...
* * *
Bir dakika arkadaşlar!
Ne oluyor?
Devrim mi oldu?
İktidar düştü de yerine yenisi mi geldi?
Bir şeyler geri dönülmez biçimde değişti de biz mi fark edemedik?
İmamoğlu’nun mazbatayı aldığı İstanbul’da, “suçu”, Cumhurbaşkanı’nın da katıldığı bir “seçkinler düğünü” dolayısıyla durdurulan trafiğin açılmasını talep etmek olan genç bir avukat, hâlâ yüzü gözü dayaktan şişmiş halde ev hapsinde tutuluyor.
Bir televizyon programında iki kelime eden Ayşe Öğretmen hapse tıkılıyor.
“Terörist Cumhuriyetçiler” tekrar içeri girmek için valizlerini yerleştiriyor.
Türkiye’nin basın özgürlüğü bakımından dünyada 157. sırada olduğu ilan ediliyor.
İktidar sahipleri mazbatayı geri almanın yollarının daha tükenmediği havasında karanlık voltalar atıyor.
Velhasıl, “daha gün o gün değil” demek için yüzlerce, binlerce neden var.
O halde ne oluyor?
Ne bu aşırı coşku, heyecan?
* * *
Şimdi buraya kadar yazdıklarıma baktım da...
Bazılarınızın ne dediğini duyar gibiyim.
Ne kadar sıkıcı bir adamım, değil mi?
Yahu hiç mi sevinmesin insanlar bunca zamandan sonra?
17 yıllık iktidara yerel seçim dersi vermenin tadını hiç mi çıkarmasınlar?
Hiç mi gülüp eylenmesinler, halay çekip dans etmesinler?
Yok, hayır; elbette, o tatsız siyasetçiler gibi “sözlerim maksadını aştı” (ne demekse!) falan gibi şeyler yazmayacağım şimdi buraya.
İnsanlar sevinecek tabii.
Moraller düzelecek.
Yüzler aydınlanacak.
Başlar öne değil ileriye çevrilecek.
Adımlar sıklaşacak.
Ama...
* * *

Birincisi, lütfen abartmayalım!
İkincisi, coşku selinin içindeki kötülüklere dikkat edelim (örneğin, yukarıda yazdığım, AKP’lilere yönelik olarak “Artık akıllı olacaksınız, zaten buna mecbursunuz” uyarısı, coşku ve heyecandan çok daha fazlasını akla getiriyor; kabalık, tehdit ve intikamcılık kokuyor. Ve “yok aslında birbirinizden farkınız” dedirtiyor).
Üçüncüsü, AKP’ye karşı olan on milyonlarca insan var. Bunları belki birkaç sosyal ve siyasal kümede görmek mümkün. O kümeler dün sandık başında aynı tavrı alsa da, çıkan sonucun nasıl bir işbirliğinin ürünü olduğunu hepsi tarafından anlaşılmadı henüz. Herkesin zaferi farklı sanki. Kimse, işin ucundan tutan ötekinin katkısını hakkıyla görmekten yana değil.
Yani yerel seçimlerde kazanılan başarı tam olarak analiz edilmedi, herkesçe sindirilmedi. Bazı paylaşımlara bakıyorum da, AKP karşıtı Kemalistlerin, Kürtlerin ve muhafazakârların zaferleri genellikle birbirinden farklı ve ilgisiz gibi görünüyor.
Hata anlaşılmazsa tekrarlanır.
Başarı ise anlaşılmazsa tekrarlanmayabilir.
Seçim sonuçlarında CHP’nin, - pek çokları ne kadar kızarsa kızsın - Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ayrıca onunla işbirliği yapan sağ, muhafazakâr çevrelerin ve kuşkusuz “bağrına taş basarak da olsa” Millet İttifakı’nı destekleyen HDP’lilerin rolü iyi anlaşılmalı. Ve tabii ki İmamoğlu faktörünün önemi...
Muhalefet liderlerinin akıllı ve soğukkanlı bir tutumla provokasyona meydan vermeyen çizgisi de iyi özümsenmeli (bence iktidar 17 gün biraz da bunu bekledi; hatta bugün hâlâ bu bekleyiş içinde).
* * *
Ayrıca şimdi yaşananın benzeri bir coşkunun 7 Haziran sonrasında da hissedildiği, ancak sonrasında 1 Kasım’a bağlandığı hiç unutulmamalı.
Elbette bugün yeni 1 Kasımlar yaratmak o zamanki kadar kolay değil. Ama henüz imkânsız da değil.
Onun için siyasette dengeleri değiştirmenin çok önemli bir etkeni olan iyimserlik enerjisini ve moral üstünlüğünü, ansal şovlara ve sabırsız sonuçlara dönüştürmekten kaçınmakta yarar var.
Şair boşuna yazmamış:
“Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
Safları sıklaştırın çocuklar!
Bu kavga faşizme karşı,
Bu kavga hürriyet kavgasıdır.”
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025