Hakan AKSAY
Sesi kulaklarımda hâlâ.
Yorgun, hasta, boğuk...
Kendisi 105 yaşında...
Birkaç cümlesini tam anlayamıyorum.
Sonra net olarak "Burada mısın?" diye soruyor bana.
Heyecanlanıyorum.
"Buradayım, Berfo Ana, buradayım. Sen de hep burada olacaksın."
* * *
Sonra telefonu tekrar oğlu Mikail Kırbayır alıyor.
Beni Berfo Ana ile görüştürdüğü için ona teşekkür edip annesinin iyileşeceği umudumu dile getirmeye çalışıyorum.
Durgun bir sesle "Kim bilir, diyor Mikail, belki haklısın, belki de onun sesini en son duyan insanlardan biri sen olacaksın!"
İtiraz etmekle kederlenmek arasında dalgalanıyor yüreğim.
Berfo Ana’nın ölmemesi gerektiğine inanıyorum.
Çünkü ona borcumuz var. Oğlunun dirisine kavuşamayan bu kadına hiç olmazsa Cemil Kırbayır’ın gömüldüğü yeri, ondan geriye kalan kemikleri bulma borcumuz var. Daha doğrusu bu işi yapması için devlete baskı yapma görevimiz...
Tarih, 13 Ocak 2013. Bu konuşmayı T24’e göndermek üzere olduğum ilk Berfo Ana yazıma ekliyorum.
Beş hafta sonra, 21 Şubat’ta acı haber geliyor: 12 Eylül darbesinin ilk kurbanlarından biri olan Cemil’i 33 yıl boyunca arayan ve bekleyen Berfo Ana’yı kaybediyoruz.
* * *
40 yıllık yaramız kanıyor hâlâ...
Berfo Ana’dan geriye kalan üç cümle daha yankılanıyor kulaklarımda:
İlki, 13 Eylül 1980’de oğlunun gözaltına alınışını anlatırken söyledikleri:
"Son defa 'Cemil' dedim, o da 'Anne' dedi; bir daha göremedim yavrumun yüzünü..."
İkincisi, 12 Eylül davasının ikinci duruşmasında Kenan Evren’e haykırışı:
"Hiç mi utanmadın benim çocuğumu öldürürken? Senin de ocağın sönsün!"
Üçüncüsü de, 2011’de dönemin Başbakanı Erdoğan’a seslenişi:
"Ben Cemil Kırbayır’ın annesiyim. Oğlumun ölüsünü istiyorum. Yeter!.."
* * *
Berfo Ana’ya söz verdiler.
Ama tutmadılar sözlerini.
Berfo Ana o kadar önemli değildi onlar için.
"Devlet Baba" idi önemli olan.
O da böyle işlerle uğraşmayı pek sevmezdi.
Cemil’e işkence yapıldığı ve katledildiği resmî kayıtlara geçmişti ya! Bir de mezar aramakla, hele hele kendi içinden birilerini bulup cezalandırmakla uğraşacak değildi devlet...
* * *
Yıllar geçti.
Geçenlerde 12 Eylül’ün 40. yıldönümünde yine içimiz karardı. Acılarımız depreşti bir kez daha.
Ardından duyduk ki, Cemil Kırbayır dosyasının kapatılması için düğmeye basılmıştı. Belli ki Devlet Baba artık bu konuda başının ağrıtılmasından sıkılmıştı.
Adaleti arayarak geçen onlarca yılın ardından geldiğimiz yer burasıydı.
Hiçbir şeyin 40 yıllık hatırı yoktu bu topraklarda...
Ne kahvenin, ne hayatın, ne de ölümün...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025
20.02.2025