Hasan Bülent KAHRAMAN
Türkiye'de büyük bir değişim olduğunu, bu değişimin ekonomiden Kürt barışına kadar yayıldığını görmemek olanaksız. O kadar güçlü bir değişimden söz ediyoruz ki, sonunda, Kürt barışı konusunda tavır alamayan, aldığı zaman daolumsuz bir tutum içine giren CHP bile, tıpkı 1958'deki CHP'nin yayınladığı İlk Hedefler Beyannamesi'ne benzer bir açıklama yaptı.
Bu açıklamayı iki açıdan görmek gerekir. Birincisi, geçenlerde önemli bir aydın grubu başka bir açıklama yapmış ve Türkiye'nin daha da demokratikleşmesi için bir çağrıda bulunmuştu. O aydın grubunun son tahlilde CHP'yle ilişkili olduğunu, CHP'nin "yenilikçi/sol" denen kanadıyla yakın durduğunu görmemek olanaksız. Yaptıkları açıklamada yer alan bazı hususlar da son derecede önemliydi ve gerçekten daha demokratik bir Türkiye için gerekli olan noktaları gösteriyordu. Eğer Kürt barışının gelip geçici bir şey olmadığını, kalıcı, yerleşik bir yapıyla bütünleşmesi gerektiğini düşünüyorsak o ilkeleri uygulamaya koymak şart.
CHP'nin bu günkü hamlesi ilk bakışta o çıkışla bütünleşiyor. Kılıçdaroğlu o ilkelerin bazılarını benimsemiş görünüyor yaptığı açıklamada. Peki bu ne anlama geliyor? Acaba bu yaklaşımla Kılıçdaroğlu parti içindeki sağ/ulusalcı kanadı bertaraf etmeye ve öteki tarafla ittifak kurnaya hazır olduğunu mu göstermek istiyor?
Bir ihtimaldir, sözü edilebilir. Ne var ki, biraz daha derinlemesine bakınca ve biraz da Kılıçdaroğlu'nun bu güne kadarki tutumu neticesinde yoğurdu üfleyince bunun da bir "taktik" olduğunu düşünmemek için bir neden yok. Herhangi bir tarafı tercih etmiyor, parti içindeki yarılmada hâlâ bir taraf olmuyor Kılıçdaroğlu fakat herkesin üzerinde iyi kötü uzlaşabileceği bir "ortak demokratikleşme zemini" kuruyor. Bununla, tam tersine, çatışmayı bir süreliğine dondurmayı umuyor muhtemelen.
Yanlış bir taktik değil. Hele "milletvekillerini liderler değil halk seçsin, nevruz resmi bayram ilan edilmelidir, üretim ve yaratıcılık eşitlikçi ve demokratik bir anlayışla desteklenmelidir" gibi tam manasıyla demagojik kalabilecek bazı unsurların içinde yer aldığı bir metin hakkında böyle bir yorum yapılabilir.
Metnin "toplumsal yaşamın bütün alanlarında tüm yurttaşlara fırsat ve olanak eşitliği sağlanmalıdır" gibi bazı maddeleri ise "Bülent Ecevit CHP'si söylemidir" ve bir önemli özellik içerir: doğrudur bunlar fakat fazlasıyla doğrudur. O zaman da işe yaramaz. Çünkü sınıflar üstü, siyaset üstü bir kutsallık doğrusu ifade eder. 1973 Bildirgesinden beri bu tutum CHP'ye hâkim bir tutumdur ve bugünkü zafiyetin önemli nedenlerinden biri, galiba da başlıcasıdır.
Bu bakımdan manifestonun diğer bildirgenin önünü kesmeye çalıştığını söylemek mümkün. Genellemeci her metin eksiktir ve siyasal arenada işlevsizdir. Kılıçdaroğlu'nun apar topar bu metne sarılmasının nedeni de böylece ortaya çıkıyor, her ne kadar Sezgin Tanrıkulu'nun bir süredir böyle bir metin üstünde çalıştığı kamuoyuna yansımış olsa bile.
Gene de bunları bir yana bırakıp bakınca bu manifestoda, ama özellikle bir önceki aydınlar bildirgesinde yer alan hususların uygulanması gerekiyor. Türkiye büyük dönüşümünü somutlaştıracaksa demokrasisinin sınırlarını genişletmek zorundadır. Başka yolu yok!
Sabah
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/kahraman/2013/05/13/chp-manifestosunun-anlami
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ‘Radikal şıklar’, Kürtler ve Sırrı Süreyya ‘gerçeği’
13.05.2025 - Şark kültürü ve Sırrı Süreyya Önder: Küçük bir değini
5.05.2025 - ‘Demokrasi sosyal’ ve ‘ilk insan’
6.03.2025 - Avrupa, Avrupa’ya düşman
26.02.2025 - Muhalefetsiz toplum üstüne düşünceler ya da muhalefetin boğduğu muhalefet*
13.02.2025 - CHP’de sosyal demokratik bir dönüşümün zorunlulukları ve olanakları
6.01.2025 - Trump’a bakıp Türkiye’yi görmek
18.11.2024 - Türkiye’nin 100 yıllık Cumhuriyeti: ikili yapının esrarı...
31.10.2024 - Açık Radyo’nun kesilen sözü
23.10.2024 - Hayal ufkunun beyaz yelkenlisi: Yeni merkez sağ parti
8.10.2024
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
amigolar
Berktay ın torosyanı ifşa etmesinin, akçam ve aktar gibi etiği hiçe sayıp herhal ve şart altında sınırsız propogandayı bilimsellik kisvesi altında meşru göstermeye yeltenmeleriyle arasına radikal bir duvar koymasının özündeki tutuma fransız kalan ve tek avuntu kaynağı olarak berktay ın kendileriyle aynı frekansta soykırım tellallığı yaptığını sanan amigolar, onun bu yazıda dink hakkındaki değinilerini ve güya dinkin mirasını savunduklarını iddia eden bugunkuler hakkındaki eleştirilerini ..dvm