Hasan Bülent KAHRAMAN
Aday olamadı diye intihar edenler oldu. Kan döküldü. İşin bu mertebeye gelmesini gerçekten irdelemek gerekiyor. Demek ki, siyaset Türkiye'de yeni bir sınıfın, bir toplumsal tercihin, toplumsal kabulün aracı olmaya doğru gidiyor. Aday listelerinin genel yapısı da bu konuda bazı ipuçları veriyor.
***
Genel olarak bakıldığında adaylar, tüm partilerde, merkeze dönük, merkeze oturmuş isimler arasından seçilmiş. Daha radikal, sivri olan kimse yok. Bu önemli. Çünkü 'herkesten oy alacak aday' önermesi siyaseten fazla anlamlı değil. Türkiye'de ideolojik bir siyasetten ziyade bütün partiler merkez odaklı bir siyasetin peşindeler. Ama bu siyasetin özüyle uyumlu bir yönseme değil. Siyaset kendine ait alanı seçip orada bulunmaktır.
Merkezden ziyade kenarların siyasetini sağ siyasetten ziyade sol siyaset yapar. İlginç olan şu ki, son üç dönemde Ak Parti daha kenarların sesi olurken CHP merkez siyaseti gözetti ve kaybetti. Bugünse aday listesine bakınca Ak Parti'nin biraz daha merkeze dönük bir değerlendirme içine girdiğini gördük.
Bu neredeyse kaçınılmaz bir durum. Çünkü üç dönem kuralı ve diğer gerekçelerle partinin yaklaşık 170 civarında milletvekili değişecek. Aradan 12 yıl, hatta 1994'ten bakılırsa 20 yıl gibi bir zaman geçtikten sonra yepyeni kadrolarla, onların toplumsal dokusuyla yeni bir uyum sağlamak zor iş. 20 yıl önce de 12 yıl önce de Ak Parti'nin siyaset pratiğinde çok şiddetli talepleri vardı. Kadrolar bu minval üzere yıllardır hazırlanıyordu ve doğal bir ayıklamadan geçmişti. Şimdiyse parti yeni bir yönelimde bulunmak zorunda ve bunu daha merkezileşerek sağlamaya çalışıyor.
***
İlginç ve sevindirici. O dönemde sadece Ak Parti'nin tartıştığı ve demokratik yanı görülmeyip marjinal kabul edilen talepler bugün bütün partilerin ortak paydası. İşte başörtüsü bunlardan biri. Tüm partiler bu doğrultuda siyaset yapıyor. Gene de bu konuda başı HDP çekiyor. Bu nedenle de HDP adayları hem önemli hem de bu partinin bugün siyaseti neden Ak Parti'ye yakın bir çizgide sürdürdüğünü açıklıyor.
Gene de HDP iki önemli hata yaptı. Bir, Öcalan'ın yeğenini aldı. İki, Türkiye'de 'flaş isim' olacak bir aday çıkarmadı. Oysa MHP, İhsanoğlu'yla onu yakaladı. Böylece HDP gene kanatta kalmaya ve siyaseti oradan zorlamaya çalışacak. Bu gene de siyasetin 'reel' bir çizgiye oturması bakımından önemli.
***
Ama bu adaylık döneminin en çarpıcı konusunu CHP öne çıkardı: önseçim. Önseçim iyidir, merkez yoklaması ve kontenjan uygulaması ancak çok sınırlı olursa anlamlıdır. CHP, siyasetin, liderin iki dudağı arasından çıkacak sözle kesilen bir hayat olmaması gerektiğini topluma anlatıp gösterdi.
İşte Hurşit Güneş, Umut Oran birer örnek. İlleri önseçimden çıkarıldı. Oysa dünya âlem önseçimi Güneş'in kazanacağını biliyordu.
Sonra kendileri liste dışı bırakıldı. Üstelik Güneş bir önceki dönemde de tabandan gelmiş. Şimdi genel başkan istemedi diye siyaset dışı kalıyor. Hangi demokratik vicdan bunu kabul edebilir? Bununla CHP'nin şu kadar ilde yaptığı önseçimi görmezden gelmiyoruz. Tersine onun ne kadar doğru, yerinde olduğunu belirtmek için önseçim yapmamanın ne kadar yanlış olduğunu belirtiyoruz.
Yeni bir Türkiye yeni bir siyaset anlayışıyla kurulacak...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024