Hasan Bülent KAHRAMAN
Edebiyat tarihimizi bir kültür tarihi olarak ele alan kaç yapıt var bilemiyorum, bir çırpıda sayamıyorum. Aklıma dönüp dolaşıp Tanpınar'ın XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi geliyor. O aslında bir kültür tarihidir. Edebiyatçıları toplumsal ve siyasal değişimlerin içine yerleştirir. Hatta diyebilirim ki, kitabın bu kısmı edebiyata ayrılmış kısmından daha azdır. En azından bu bölümün ağırlığı altındadır.
Bu biraz bizim edebiyat tarihi yazıcılığımızın sorunudur. Ama işlerin değişeceği kanısındayım. Bazı üniversitelerde devam eden Türk edebiyatı bölümleri geleneksel anlayışı yakında büsbütün parçalayacaktır.
Geçenlerde neredeyse bütün mecralarda Tevfik Fikret'in 100. ölüm yıldönümü olduğunu okuyunca bu sorunu düşündüm. Baktım, o yazılarda, Tevfik Fikret hayli yavan bir biçimde ele alınıyor. Çok 'standart' bilginin tekrarından öteye gidilmiyor.
Fikret'in şiirini şiir ve ideoloji olarak ikiye ayırmak mümkün. Önce şiir kısmına bakalım... Bildiğiniz gibi, Osmanlı şiiri Divan edebiyatı kalıpları içinde yazılıyordu. Mazmunlar bir yandan, vezinler öteki yandan bu şiiri tayin ediyordu. Derken toplumsal değişmenin getirdiği zorunluluklar, o sistematiği anlatmak için yapılan kurgular sadece şiirin değil bütün sanatsal ifadelerin değişmesine yol açtı.
En büyük bestekarlarımızdan ve toplumsal dönüşümü başlatan padişah III. Selim'in besteleri, şarkıları bile o dönüşümü yansıtır. Modeller, formlar, sesler küçülmüş, sokağa açılmış, zenginleşmiştir. Kayahan Özgül'ün Arayışlar Devri Türk Şiiri Antolojisi ve Divanyolu'ndan Pera'ya Selametle Modern Türk Şiirine Doğru kitapları bu farklılaşmanın şiirde ve edebiyatta nasıl oluştuğunu gayet güçlü bir biçimde gösterir. Bu işin kaynağı 1789'a kadar gider. Sonra dünyanın yeniden edebiyat olarak keşfedildiği Tanzimat geliyor. Ardından Edebiyatı Cedide, sonra II. Meşrutiyet, Cumhuriyet... Şiir artık dünyanın malı olmuştur. Ve bu öyle sanıldığı gibi sadece çok geç dönemlerin işi değildir. Hâlâ Divan edebiyatı kapsamında ele alınabilecek isimler de şiiri nesnelerle, olgularla, düşünceyle tanıştırıp iç içe geçirmiştir.
TOPLUMSAL EDEBİYAT
Tevfik Fikret bütün önemli şairler gibi tam kırılma noktasında ortaya çıkan bir isimdir. Şimdi Servet-i Fünun (veya Edebiyat-ı Cedide) şiirinin genel özelliklerini sayıp dökmenin alemi yok. Kaldı ki, Fikret de o alanda bana göre bir süre, ilk döneminde, oylanmış, daha sonra toplumsalcı yanı ağır basan bir şiire yönelmiştir. Beni de asıl bu ilgilendiriyor.
Tevfik Fikret'in şiirine gelindiğinde edebiyat artık her düzeyde toplumsaldır. Bu bizim modern geleneğimizin en önemli yanıdır. Nedeni Tanzimat edebiyatının ve bir bütün olarak Tanzimatın toplumsal bir hareket olarak doğmasıdır. Gazetenin çıkarılması, tiyatronun gelişmesi, romanın ve öykünün doğuşu tamamen toplumsal alanın teşekkülünü hazırlar. Şiir bütün bu oluşumdan uzak değildir. O da gelir bu şablona yerleşir. İster istemez de toplumsal bir damar kazanır.
Ama bu öylesine güçlü bir damardır ki, bakın Türkiye'de belli bir çevrenin bağrına bastığı, çığır açıcı gördüğü, başka bir çevrenin de yakın zamana kadar şiddetle reddettiği Mehmet Akif de toplumsal oluşumun ve bilincin merkezinde yer alır. Tamamen içe dönük tek tük şiirleri olsa bile, Akif de tepeden tırnağa bir toplumsal şiir yazmış, o da kendi inanışı, inancı, görgüsü ve yorumu doğrultusunda bir toplumsal mühendislik gerçekleştirmiştir.
Tevfik Fikret bu anlayış doğrultusunda şiirini serbest nazıma (o dönemde serbest müstezat deniyordu) yaklaştırdı çünkü artık bir şey 'anlatmak' istiyordu. Toplumu ve sorunlarını anlattı. Bu onun ilk çıkış noktasıdır. Kendisinden sonra gelen kuşakları da Yahya Kemal'den Nazım Hikmet'e kadar bu yöndeki anlatımı ve biçim yenilemeleriyle çok etkilemiştir.
İkincisi daha da önemlidir. Ona da ideolojisi diyelim. Henüz o kaynakları yeterince bilmiyoruz ama Servet-i Fünun geleneği zaten pozitif bilimlere kapıyı aralamıştı.
Bu Pozitivizm meselesi bitmez tükenmez bir konudur. Birçok yanı, köşesi, yüzü vardır. Ama iki önemli özelliği galip gelir. Birisi bunların dünyayı somutlaştırmak ve sadece dünyanın bilgisiyle açıklamaktır. Metafizik her türden yaklaşım reddedilir. Abdullah Cevdet'in İçtihat dergisi bu konularda başı çeker. Ateizme kadar varan bir anlayışla dünya somut ve tecrübe edilebilir bir gerçeklik şeklinde düşünülür.
İkincisi, hal böyle olunca mesele bu ideolojinin toplumsallaştırılmasına gelir. O da aydınlar ve seçkinler eliyle, aracılığıyla, şimdinin moda deyimiyle belirteyim, bir toplum mühendisliği kurma işidir. Tevfik Fikret bu iki çizginin kesiştiği yerde biçimlendi. O sıralarda aynı köklerden gelen, aynı kaynaklardan beslenen bir yeni kuşak da hazırlanıyordu. Nihayet o kuşak 1908 Devrimi'yle birlikte iş başına geldi. bu 'Genç Türkler'in partisi İttihat ve Terakki gelenekle olan bütün sorunlu ilişkisine rağmen bu zihniyet doğrultusundaydı. Ama elbette hareketin son halkası Atatürk ve Cumhuriyet'ti.
Tevfik Fikret'le Atatürk arasındaki çizgi gerçekten somuttur. Genç Paşanın Anafartalar kahramanı olarak Aşiyan'da bir anma törenine gitmesi ilginçtir. Nasıl gitti, niye gitti bilmiyoruz. Ama Namık Kemal'den hayli etkilenen Mustafa Kemal'in Fikret'in Amentü şiirini bilememesi olanaksızdı. Bilmemek ne kelime onun bir çok şiirini ezberden okuyordu. Bu şiir, bugün için bile sert ve hayli ileridir. Fikret daha önce Promete şiirinde tarif ettiği 'yeni insana' bu şiirinde nihai şeklini verir. İslami bir kavram olan Amentü'yü materyalist, deist, enternasyonalist bir 'şiar' olarak tanımlar. Tanrı'ya sadece vicdanıyla inandığını söyler, milliyetçiliği reddeder, şeytan, cin, melek gibi kavramlarla bütünleşmiş din düşüncesini yadsır, aklı tek güç sayar, kutsal kitapları insan gelişmesinin bir sonucu diye tanımlar, bilimden öte yol yoktur der.
AKİF-FİKRET KAVGASI
Ötesi bir yana, sadece bu bile Aşiyan'a giden çok yakışıklı, şık ve deftere yazılmış 'tavaf-ı taharrunda bulunmakla mübahi perestişkaran-ı Fikret' diyen müthiş bir cümleyi imzalayan (cümleyi orada bulunan edebiyatçılardan biri, İbrahim Alaattin Gövsa, yazmıştır, şunu da belirteyim o defterde kayıtlı 'eğilmeyen bir başın huzurunda hürmet eğiliyorum' sözünü de Mustafa Kemal'in yazıp imzaladığı söylenir, hayır bunu orada bulunan Muslihittin Adil yazıp imzalamıştır.) Mustafa Kemal zaten daha sonra bu şaire hayranlığını belirtecek ve Tarih-i Kadim'i bütün devrimlerin kaynağı gördüğünü belirtir ki, Akif'le Fikret kavgasının özü bu şiirdir, polemik başlayınca da Tarih-i Kadim'e Zeyl'i (Ek) yazacaktır. 3. Ordu komutanıyken de Fikret'in şiirlerini okumaktadır. Dolayısıyla Fikret'in ideolojisi şiirini aşacak derecede güçlü bir şekilde bugün de toplumun belli bir kesimi tarafından benimsenmekte, hatta sürmektedir. Hatta bundan da daha ileri bir olgudur.
Ne yapalım ki, bazı şairlerin kaderi budur, bu biraz da bizim edebiyatımızın kaderidir. Yahya Kemal bile bu plandadır. Bütün o Akif-Fikret kavgasına bir de buradan bakın derim
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024