Hasan Bülent KAHRAMAN
Okullar açıldı. Bildiğim kadarıyla temel eğitimde 11.5 milyon, lisede 6 milyon,üniversitede 6.5 milyon öğrenci var. Bu neresinden bakılsa insanı delirtecek kadar büyük bir sayıdır. Türkiye bu sayıdaki öğrencisine eğitim vermeye çalışıyor.
Her yıl başında düşündüğüm bir husus var. Biz ilk öğretim, orta öğretim, yüksek 'öğretim' diyoruz.
'Öğretim' elbette.
Ama 'eğitim' demiyoruz.
Öğretim mekanik bir husustur.
Oysa eğitim öğretimi içerir ama ondan fazlasıdır.
Sadece bu tespit bile Türkiye'deki okullulaştırmanın anlamı bakımından epey şey söylüyor bize.
Öğretimle yetinen, eğitime yönelmeyen bir anlayışın içindeyiz.
Ve bu tespit okullarımızda verilen eğitimin anlamı hakkında da ipuçları barındırıyor.
Artık biliyoruz ki, eğitimimiz eleştirel, analitik, sorgulamacı olmaktan uzaktır. Daha çokezberciliğe, dogmatik yaklaşıma dönük bir yöntemi benimsemişizdir. Bilgiyi bilgi için, gerçeği bulmak için değil, 'meslek edinmek', bir maksada hizmet etmesi için edinmeye çalışırız. Bu 'zanaat' öğrenmenin bir yoludur. Oysa okullulaştırma daima bundan fazlasını gereksinir.
Okullulaştırmanın anlamı bugün 20. yüzyılın son çeyreğinden bile farklıdır. Uzun birdönemdir bu yeni eğitim anlayışına '4. Kuşak eğitim' adını veriyorum. Söz konusu yeni eğitim yüksek öğretimde ve orta öğretimde ayrışır. Ama ikisinin de ortak bir paydası vardır.
Bu ortak payda bahsettiğim eleştirel, sorgulamacı, çözümlemeci yaklaşımdan gelen biranlayışla yenilikçilik, buluşçuluk, girişimcilik ve yaratıcılıktır.
Yaratıcılık diğerlerine oranla herkese daha yakın gelir. Her dönemde etkilidir.
Ama bugün yaratıcılık bir büyük heykelcinin veya şairin yaratıcılığı değildir. O zaten önemlidir ve çağlar aşırıdır. Ama bugünün yaratıcılığı somutlaştırılabilen, teknolojiyle bütünleşen ve değer ve katma değer üreten bir yaratıcılıktır.
Yenilikçilik bir ideolojidir. Dünyaya açık olma halidir. Buluşçuluk ise yaratıcılığın somutlaştığı düzlemdir. Bu orta ve yüksek öğretimdeki ortak paydadır.
4. Kuşak yaklaşım yüksek öğretimde gelip en geniş anlamındaki demokrasiye dayanır.
Sadece 'seçimle' bağlı bir demokrasi değil bu.
Haklar, onların en küçük birimde uygulanması, en hassas yaklaşımlarla örtüşmesi anlamında demokrasiden bahsediyoruz. Esnek çalışma saatlerinden esnek performans değerlendirmesine kadar, sivilliğin, eşitsiz bir alan olan üniversite eğitiminde temel belirleyici olmasına kadar uzanan geniş bir vadidir bugünkü demokrasi.
Üniversite yaratıcılık, girişimcilik, buluşçuluk yaklaşımını bu zeminle bütünleştiriyor şimdi.
Gene de bütün bunlar eğitimin en önemli özelliğini ortadan kaldırmıyor: planlama.
Eğitim kadar planlamaya ihtiyaç duyan başka bir alan yok. Çünkü eğitim en pahalıyatırımlardan biri. Oysa Türkiye 21. yüzyılda iyi kötü ayakta durabilmek için zorunlu olan üç hususu, İngilizce, matematik ve bilgisayar öğretimini ne yazık ki başaramıyor. Üç alanda da çok gerideyiz. Öte yandan fakültelerimizi, bölümlerimizi mezunlarıyla ve onların iş bulma olanaklarıyla birlikte düşünmüyoruz ki, ABD'de mezuniyetinden sonra altı ay içinde iş bulamayan öğrencilere üniversitelerin geri ödeme yaptığı bir dünyadayız.
Tüm öğrencilere başarılar, gene onlara, hocalarına ve ailelerine kolaylıklar diliyorum.
Not: Hakkında yayınladığım yazıda 'İshak Alaton Beyin' adını 'İzak' diye yazdım.
Nedeni vardı. İlk tanışmamızda şaka yollu 'İshak demek zor, İzak desem olmaz mı' dediğimde, bugün gibi kulaklarımda sesi, 'aslında, İzak'tır Hasan, sen de öyle diyebilirsin' demişti, ben de ondan sonraki karşılaşmalarımızda, 'İzak Bey ben ayrıcalıklıyım, adınızı değişik söyleyen tek kişiyim' dediğimde, 'izin almış, izin verdiğim tek kişisin Hasan yoksa çok kişi öyle telaffuz ediyor' demişti. Buna atfen öyle yazmıştım. Bu anekdotu belirtmemiştim. Adını yanlış yazmışım gibi bir durum oluştu. Öyküsü budur. Gene de içtenlikle özür dilerim. İçim şimdi rahat.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024