Hasan Bülent KAHRAMAN
Demokrasiyi par excellence yaşayan, bildiğimiz Hobbescu devletin olmadığı, sivil toplumun bütün dinamikleriyle işlediği, hele son 20 yılda demokrasi denen varlığın büsbütün incelip geliştiği ABD'de sandığa gidildi, bir sonuç doğdu, şimdi bu 'demokratik' toplumun bir bölümü, sandıktan çıkmış Trump'ı Başkan kabul etmiyor. Amerikan elitlerigösteri düzenliyor. Olaylara kan bile sıçradı.
Haklarıdır, düzenlerler. Ama bu hali demokratik teori ve yapı içinde nereye yerleştireceğiz? Neticede, bildiğimiz demokratik düzenin bir uzantısı/ sonucu olarak Trump ortaya çıktı. Ona oy verenler uzaydan gelmediler. Onları Amerikan toplumu üretti. Sorun demokraside mi?
Bahsettiğim bu demokratik yapıyı daha baştan reddeden bir yaklaşım var. Profesör Jason Brennan bu anlayışın başını çekiyor. Daha önce iki kitap yazdı. İlk yapıtında demokrasinin bugünkü haline, yani sadece dört yılda bir yapılan seçimlerle birisini/ bir partiyi yönetici olarak seçmenin 'sakıncalarına' değindi. İkinci kitabında zorunlu oy konusuna karşı çıktı.
Yeni yayınlanan Demokrasiye Karşı'da (Against Democracy) ek olarak da 'epistokrasi'nin (yani bilginlerin yönetimde olduğu rejim) demokrasiden iyi olduğunu, liberalizmin temel dayanağı olan ortak akılla /kamu aklı (public reason) ile epistokrasinin, uyumsuzolduğunu söyleyenleri reddedip örtüşebildiğini ileri sürüyor.
Brennan'ın bütün bu görüşlerini getirip üstüne oturttuğu zemin şu: yurttaşlık erdemi/ erdemli yurttaşlık (civic virtue) artık siyasette değil, siyaset dışı alanlarda cereyan ediyor. Ben de bu yönde birçok yazıyı bu köşede bir durum tespiti olarak daha önceleri yazmıştım. Hele teknolojiye bağlı yeni bir beyaz yakalılar sınıfının yani 'yeni elitlerin' doğduğu bir dünyada bu gerçek, haydi haydi geçerli.
Daha çok uzatabileceğim, hayati derecede önemli olan bu tartışmayı kesip şuraya geleceğim: mevcut şartlar altında, dünya ciddi bir tartışmaya sürükleniyor: yenidemokrasi!
Anlaşılan, mevcut demokratik yapı yetersiz. Demokrasinin iki önemli özelliği var. Birincisi, daha iyisi henüz bulunamadığı için en iyi rejimdir denir. İkincisi, demokrasi ikinci en iyidir. Daha iyisi beklenir, aranır. (Derrida buna 'gelecek demokrasi' (democracy to come) der.)
Eğer bugünkü yapı yetersizse bu demokrasiden vazgeçmek için bir neden olamaz. Daha iyi demokrasiyi bulmak ve kurmak için yararlanılır o yetersizlik koşulundan. Bu da başka düzlemlere bakmayı gerektiriyor. Onların başında çok yakında daha fazla karşılaşacağımız bir tartışma geliyor. Demokrasinin niteliği.
Yani, şu epistokrasi tartışmaları gibi daha ileri aşamaları bırakırsak, bundan böyle demokrasi cephesi bile kendi içinde bölünecek. Kimse kategorik olarak karşı olmasa da,demokrasinin seçim- halk çoğunluğu olduğunu iddia edenlerle yani popülistlerledemokrasinin daha farklı bir süreç olduğunu öne sürenler yani elitistler arasındaki tartışmaya dönüşecek iş. Bir manada demokrasiyi elit yönetimi olarak tanımlayan Platongeri geliyor. Trump'ın seçimi hayli zamandır bekleyen bu tartışmayı alevlendirecek. Ama bitirmeyecek.
Neden bitirmeyeceğini de gelecek yazıda sol meselesini ele alarak yazayım, öylelikle ben kendi tartışmamı bitireyim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024