Hasan Bülent KAHRAMAN
Rus Büyükelçisi'nin katledilmesi sadece kendisiyle sınırlı olsaydı bile çok büyük bir hadisesayılacaktı ki, öyle değil; yani bu olay kendisini fersah fersah aşacak boyutlara sahip, o derecede önemli, ciddi, irkiltici bir hadise deyip hemen belirteyim: dünyanın neresinde birbüyükelçi öldürülse o melun girişimin maksadı o ülkeyi 'destabilize' etmektir.
Ankara'da cereyan eden girişimin bu maksadı gütmediğini söylemek için kör, sağır ve budala olmak gerekir. Büyükelçinin öldürülmesinden önceki ve sonraki Türkiyebirbirinden farklıdır. Bir kere bunu bir kenara yazalım ve muhatap olduğumuz olayın diğer özelliklerini bu tespitten hareketle değerlendirelim.
Göze ilk elde Türk-Rus ilişkilerinin bozulmasına dönük amaç çarpıyor. Ve bu girişimi Suriye üstünden okumak şart.
Türkiye ve Rusya ilişkisi, 2015'te Rus uçağının düşürülmesinden sonra sert bir şekilde bozuldu. Ama devreye giren sağduyuyla düzeltildi. Buna mukabil şimdi Suriye'de sürdürülen politika bakımından iki ülke esasen birbirine taban tabana zıt iki noktada duruyor. Rusya, İran'la yaptığı ittifak içinde Esed'i destekliyor. O politikasıyla Halep'i düşürdü. Türkiye ise Esed'le hâlâ kanlı bıçaklı.
Her şeye rağmen Türk- Rus ilişkisi olumlu bir mecrada akıyor. Ama bu kadar zıt iki anlayış söz konusuyken bu ilişkinin pamuk ipliğiyle bağlı olduğu varsayılıp böyle bir girişimde bulunmak öyle zor bir kurgu değil. Ama görüldüğü kadarıyla ilişkinin özellikleri bu darboğazı aşabilecek. Bunu son dönemlerin en büyük kazancı olarak görelim.
Görelim ama daha pazartesi günkü yazımda belirttiğim gibi, Rusya gibi bir dev ülkenin, bir başka ülkeyle ilişkisini öyle tek boyutlu sürdürmeyeceğini de bilelim. Bu Türkiye de olsa böyledir. Yani bir yanıyla can ciğer olan ilişkiler bir başka yanıyla şeker renk olabilir. Hele sahada PKK gibi bir konu varsa bu haydi haydi böyledir. Tam böyle bir hassas dengedeyken her şey, büyükelçinin katledilmesinin nelere yol açabileceği, mal olabileceği bir an bile hatırdan çıkarılmamalıdır.
Gene bu yöndeki bir başka unsur ABD'nin pozisyonudur. Bu dünya devi sahadaki Rusya'yı kınıyor. Aslında bu tutum Türkiye'nin Suriye tezlerine hayli yakın. Böyle bir denklemde Türkiye'nin açıkça ABD ile ittifak edip Rusya'ya karşı tavır alması beklenir. Oysa Türkiye ABD ile mesafeli Rusya ile yakın. Böylesi bir denge ne kadar korunabilir sorusunun cevabı Karlov'un katlinde saklıdır.
Şimdi gelelim hadisenin Türkiye'deki derinliğine. Rus uçağının nasıl ve kimler tarafından düşürüldüğü artık belli. Karlov'un katli de aynı kaynakla ilişkili. Bunun içeride nasıl bir 'çalkantı' ('destabilizasyon'un Türkçesi bu durumda 'dengesizlik' değil 'çalkantı'dır) yaratacağı besbelli. Toplum art arda patlayan bombalarla, öldürülen insanlarla ve şimdi katledilen büyükelçiyle kendisini ciddi bir tehdit altında hissediyor, karamsarlığa, yılgınlığa ve tedirginliğe sürükleniyor. Böyle olsun isteniyor.
Türkiye'nin dışa dönük yüzünde de bu hadisenin ağır sonuçları var. Dışarıdan bakınca Türkiye'nin sorunlu bir ülke olarak görülmesi bu olayları planlayanlar, tezgâhlayanlar, icra edenler için bir maksat. Böyle görülen bir ülkenin yaşayacağı sıkıntılardan o çevrelerin medet umduğu aşikâr. Kısacası, ortada ağır, vahim bir tablo var ve anlaşılıyor ki, Türkiye'nin her bakımdan kendisini güçlendirmesi (yani 'stabilize' etmesi) bir zaruret.
Ötelenemeyecek, ertelenemeyecek bir zaruret bu.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025