Hasan Bülent KAHRAMAN
Uzun süreli iktidarlar ne kadar iyi, doğru ve yararlı iş yaparsa yapsın bir süre sonra toplumda bir alışkanlık duygusu uyandırır. Eşyanın tabiatı böyledir. Günümüz dünyası gibi hızlı değişen, doğrudan doğruya değişimin iktidarda olduğu bir dönemde bu gerçek daha da geçerlidir.
Akparti de bu oluşumdan payını alıyor. Çok büyük kitlelerin hâlâ kendisini üreten siyasal kurum olarak bu partiyle 'matematik' ilişkisi devam ediyor. Hatta daha da koyulaşarak devam ediyor. Gene de iktidarın (özü gereği de merkezi iktidar belki zorunlu fakat sıkıcı bir kavramdır) bu duyguyu aşacak bir çoğulculuk, katılım, paylaşım mekanizmasını harekete geçirmesi gerekir. Bunların hepsinden önemli bir nokta var.
İktidar kavramını daima asık suratlı, asıp kesen, kırıp döken bir gerçeklik olarak tanıyoruz. Öyledir. İktidar yasa ve yaptırım demektir. Erk demektir. Devlet demektir. Bütün bu kavramların başka anlamı yoktur. Bütün bu 'sevimsizlikler' yüzünden iktidarların toplumla farklı bir bağ kurması gerekir.
Bugünün dünyasında bu bağın ne olduğu biliniyor. Sadece 'maddi çıkar' temelinde bir ilişki insanlara yetmiyor. 'Maddi çıkar' hemen akla gelen şeyler değildir. Maddi çıkar sınıfsal ilişkilerdir ve sosyolojidir. Yoksa odun, kömür, makarna değildir. O yorum bir saçmalıktır ve zavallılıktır.
Buna mukabil iktidar-toplum ilişkisinin, sert, ceberut (haydi öyle bir kavram kullanayım, Hobbes'cu) devlet ötesinde yeni bir mekanizmaya ihtiyacı var. Bugünkü dünya ve demokrasi anlayışı bunu gerektiriyor. Sivil toplum, yatay örgütlenmeler, yerinden yönetim, iktidarın dağıtılması, paylaşılması yeni anlayışın unsurları.
Buna bir kavram daha ekleyeyim. Türkçede karşılanması zor bir kavram. Dostluk, arkadaşlık, dost canlılığı gibi anlamlar içeriyor, Batı dillerindeki conviviality. Ama daha önceki dönemlerde 'gelecek bilimci' ve ütopik sosyalist Ivan Illich tam da bu adla yazdığı kitapta bu kavramı 'şenlik' karşılığı olarak geliştirmişti ki, doğrudur. Kelimenin kökünde 'con' ve 'vivere' var ve festival, şenlik damarından geliyor bu sözcükler. (Kitabının adı Tools for Conviviality idi, Türkçeye Şenlikli Toplum diye bir yapıtı çevrildi, kontrol etmedim, bunun o kitap olup olmadığını bilmiyorum.)
İktidarın işin bu yönünü kavraması, insanların bu duygularını karşılaması da gerekir. Şenlik, festival duygusunu uyandırmak sadece bir 'psikoloji' meselesi değildir. Bir sivilleşme, bir seçenek oluşturma, bir yenilenme mekanizmasıdır bu.
Sadece iktidar için değil, 'şenlik' kavramı muhalefet için de geçerlidir ve daha fazla geçerlidir. Verili iktidar söylemi üstünden muhalefet yapmak iktidardan daha sıkıcı olmaktır. O koşulda, hem iktidarı zımnen içselleştirmiş ve tekrarlamış hem de bir seçenek geliştirmemiş olursunuz. Muhalefet muhakkak ki iktidarın ötesine geçen bir kuvvettir. En büyük dayanağı da bu şenlik kavramıdır. Onun içerdiği politik, toplumsal olgulardır.
CHP yürüyüşünü bu açıdan ele almakta yarar var. Muhalefet uzun süren yetersizliğini ve siyaset üretmeme kısıtlamasını böyle bir hamleyle aşmak istedi. Siyasal anlamı, sonuçları, açılımı bir tarafa. Onlar ayrıca tartışılacak. Fakat tabanında bahsettiğim 'şenlik' duygusunu yarattı. Onun getirdiği dinamizmle bir süre daha devam edecektir.
Fakat siyaset sadece şenlik ve eylem değildir. Siyaset bir ideoloji ve sosyolojidir. Muhalefetin kendisini özellikle tıkandığı bu noktalarda sürüklemesi gerekir. Türkiye için gerekli hatta zorunlu olan budur.
Şimdi bu şenlik duygusunun yaratılmasında sıra iktidarda. Onun bu coşkuyu oluşturması beklenir. Kendisine karşı olan kitlelerle temas ve köprü kurmasının yolu bu şenlik coşkusunu yaratmasından geçiyor. Çünkü şenlik aynı zamanda uzlaşma, kaynaşma, kavuşmadır. 'Bir arada olmak'tır.
Şenlik için değilse, siyaset başka ne için vardır ki?...
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025