Hasan CEMAL
Sevgili Cengo'yla Stockholm sokaklarında hasret gideriyoruz.
Dünleri, bugünleri, yarınları konuşuyoruz.
Her şeyde bir hüzün var.
Bilemiyorum, belki de hüsran...
Yıllar geçtikçe birçok şeyi hatırlamanın ne kadar acı verdiğini bir kez daha fark ediyorum.
Bir kilisenin bahçesinden geçerken, "Gel sana Olof Palme'nin mezarını göstereyim" diyor.
Ne kadar sade bir mezar.
Taşın üstünde adı ve 1927-1986 yazıyor.
Sosyal demokrat lider, bir akşam vakti oğlu ve eşiyle sinemadan çıkar, her zamanki gibi korumasız halde evine doğru yürürken suikasta, bir faili meçhul cinayete kurban gider.
Kabrinin yanında fotoğrafımı çekiyor Cengo, yıllarını İsveç sürgününde geçirmiş sevgili Şahin'e gönderiyoruz.
Cengo, Şahin'le Fatma'nın Stockholm günlerini anlatırken bir WhatsApp düşüyor cebime:
Fatma Alpay'ın beyin ölümü gerçekleşmiş...
Donup kalıyoruz.
Ayvalık Körfezi rüzgarlı. Çam ağaçlarının arasından denize bakan bir evin bahçesinde, sevgili Fatma'nın etrafında toplanmış Şahin'i dinliyoruz.
55 yıl süren beraberliğimizin maalesef üç yılını sürgünde, iki yılını da hapiste geçirdim. Ondan ayrı kaldığım beş yıl için kendimi affetmiyorum. Huzurunuzda ondan bir kez daha af diliyorum. Birlikte yaşadıklarımızın hikâyesini yazıp ölmek istiyorum.
Bir köşeye çekilip sessizce ağlıyorum.
Acı içime akıyor.
Hayat ne kadar da acımasız.
Bir varsın, bir yoksun hikayesi...
Kül rengi bir sabah.
Yağmur yağıyor.
Boğaz'ın üstüne sis inmiş.
İlk işim Paris'i, Asaf'ı aramak oluyor.
Sevgili Nilüfer ameliyata alınmış.
Beş altı saatlik açık kalp ameliyatı...
Kendi kendime o Cesuryürek'tir, ona bir şey olmaz, dualarımız onunla diye mırıldanıyorum.
Haftaya Nilüfer'in de İstanbul'da davası var, barış bildirisine imza attığı için...
Birden aklıma geliyor, Erdağ'ın, heykeltraş arkadaşımın da bu sabah davası var. O da barışa sahip çıktığı için yargılanıyor.
Telefonla ulaşıyorum sevgili Erdağ'a.
"Birazdan savunmamı yapacağım" diyor.
Bilgisayardan başımı kaldırıyorum.
Masamın üstünde duruyor.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nden gelmiş, 3 Ocak 2019'da saat 9'da bekleniyorum Çağlayan Adliyesi'nde.
Delila kitabı, eski bir yazım, terör örgütü propagandası...
Sevgili Can...
Erdoğan kendisini ajan, casus ilan ettikten sonra, kendimi daha çok tehlike altında hissediyorum, demiş galiba... Ve etrafındaki koruma çemberi sıkılaştırılmış.
Sabah vakti arıyorum cepten, kıkır kıkır gülüyor:
Beni paketlemeye kalkışırlarsa, inşallah tek parça paketlerler!
Sevgili Mehmet'i arıyorum, çoktandır görüşmedik.
Yine gümbür gümbür konuşuyor.
Sanki karşımda Çetin Abi...
"Unutma hiç, karamsarlık enerjiyi götürür" diyor, sonra da ekliyor:
Türkiye'nin en yüksek mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi...
Avrupa'nın en yüksek mahkemesi olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi...
Her iki yüksek mahkeme de hakkımda, aynı dosyanın en son hali üzerinden "Bu dosyayla gözaltına bile alınamaz" diye karar veriyor. Ama gelgelelim, yine aynı dosyanın en son hali üzerinden İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi ile, ben tahliye edildikten sonra Başkanı ve bir üyesi değiştirilen İstanbul Bölge Mahkemesi 2. Ceza Dairesi hakkımda tekrar ağırlaştırılmış müebbet veriyor.
Bu nasıl hukuk?
İşte böyle zamanlar yaşıyorum, yaşıyoruz.
Hüzün mü, hüsran mı?
Bilemiyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024