Hayko BAĞDAT
Bugün 40. yaşgünüm.
“Ohaa baba 40 mı oldun” diyen 10 yaşındaki oğlumu o kadar iyi anlıyorum ki… Onun yaşındayken ben de 40’ı duyunca “Ohaa”derdim çünkü, hatırlıyorum.
Üç yaşındaki diğer oğlumun pastadaki mumları benimle beraber üflemek istediği hali hatırlamıyorum ama.
18 yıldır birlikte olduğumuz eşimle 40 üstüne çok konuşmadık galiba. Belki de eskisi kadar hızlı davranamayan vücutlarımızın bizlere verdiği sinyali konuşmaktan korkuyoruzdur. Ama “Bir yastıkta kocayın”temennisinin haklılığına şahidim artık. Hayatta yerini dolduramayacağımız tek duygu şefkat olmalı. O da sadece evde var.
“Abi senin yazılarınla büyüdük. Tam da babamın yaşındaymışsın”diyen okuyucu mesajları geliyor sabahtan beri.
“Oğlum sen daha çocukmuşsun. Aferin bu yaşta bu kadar emek”diyenleri de geliyor.
4 bin yıldır yaşadığımız toprakların 40 yılını bilenler kadar çok şey biliyorum ben aslında. Fazlasını nereden bileyim?
Üzerine titrediğimiz Anadolu medeniyetinin insanlığa gururla sunduğu tüm meziyetlerden haberdarım. Komşusunu aç komayanların coğrafyası diye tarif ettiğimiz yurdumuzun kulaklarına efsaneler üflediği çocuklardanım yani.
Yani Doğu’daki ülkelere göre daha gelişkin olanlardanım. Yani Batı’daki ülkelere göre daha insani olanlardanım.
Yani emsalsiz medeniyetimizin dünyadaki en şanslı insanlardan oluşturduğu kalabalıklardanım. 10 yaşındaki oğlumun yaşındayken tüm kutsalların üzerine yemin edebilirdim böyle olduğumuza.
Gerçekmiş söylenenler…
Sonra ne oldu, ne zaman oldu hatırlamıyorum. Birileri kulaklarımıza başka şeyleri ne zaman fısıldadı bilmiyorum. Ama gerçekmiş söylenenler…
Kadim topraklarımızda demirbaş olan beş halktan üçünü niye yok ettik ki bizler?
Ecnebinin hac diye turistik geziler düzenlediği mekanlara adını veren dinlerin müminlerini niye katlettik ki? Dünyada en az Hıristiyan’ın yaşadığı İslam ülkesi olmamıza kim sebep oldu ki? Hani çanlarla ezanlar aynı anda arşa yükseldikçe mutluyduk biz?
Avucuna aldığın her toprak parçasında izini bulabileceğin Alevilik niye kriminal bir suç olmuş ki hep? Cemevleri niye camiler gibi, kiliseler gibi göğe yükselmiyor mimarisiyle? Onları niye üzerlerine benzin döküp yaktık ki biz? Yakanların niye bu kadar çok seveni var ki her şehirde?
Her Kürt evinde niye bu kadar çok devletin katlettiği insanın fotoğrafı var ki? Çocuklarının kemiklerini arayan Kürt anneler niye her hafta sokaklara dökülüyor ki?
Üniversite kapısında başından örtüsünü niye çektiler o kadınların? Örtü üzerine peruk takıp ders okuyan kadınları kim o hale getirdi? O kadınların aileleri şimdi cenazesi yedi gün sokakta bekleyen ana için niye ses etmiyor? Bir Kürt ailesinin yatak odasına botlarıyla girmiş, aynaya yazı yazmış özel harekatçının fotoğrafını görünce niye yıkılmıyor bu ülke?
Kul hakından kaçınanların ülkesi hırsız bir şarlatan Amerika’da tutuklandı diye nasıl evham yapabiliyor?
Ne zaman çocuk ölülerini yarıştırır olduk bizler?
Öldürülmüş çocukların analarını yuhalatan zalimleri nasıl bu kadar baş tacı ettik be?
Her birimizin kimliği, sureti, bir diğerimizin katilinin eşgaline nasıl da bu kadar benzer oldu?
Katilin cinayetteki hafifletici sebeplerine niye aşık olduk her birimiz?
Çocuklarımız…
Çocuklarımız 40 yaşına geldiklerinde “Yapamamışsınız” demeyecekler mi bize? Çocuklarımız 40 yaşına gelebilecekler mi? Çocuklarımız birbirlerinin katili mi olacaklar?
Bilmiyorum…
İnsanlık tarihi artı 40 yaşındayım işte nereden bileyim?
Ağzımdan çıkan her cümle “Keşke olmasaydı” diye başlıyor benim. Aynı babam gibi yani.
Şimdi bütün gücümle kavga edesim var.
Çocuklarımız bu cümleyle söze başlamasın diye kim gelirse karşıma sataşasım var. Başka ne yapabilirim bilmiyorum.
40 yaşımda, gün yüzü görmemişlerin ülkesinde yaşamaktan utanıyorum.
Öyle işte…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
23.01.2025
15.01.2025
8.01.2025
18.12.2024
11.12.2024