Akdoğan Özkan

Akdoğan Özkan
Akdoğan Özkan
T24 Tüm Yazıları
İsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor
11.08.2025
15
İsrail Gazze’deki ekilebilir arazilerin yüzde 98,5’ini kullanılabilir olmaktan çıkarmış durumda. Bu durum, 60 gramlık bir minik paket şekerin 170 dolardan satıldığı bölgede Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı kıtlık koşullarını derinleşmesine yol açıyor

Tarihin en iyi belgelenen soykırımı kapsamında hayatta kalabilmiş Filistinlileri bir de açlığa mahkûm eden İsrail’in Hamas ile mücadele adı altında Gazze Şeridi’nin genelindeki ekili alanların yüzde 98,5’ini de kullanılabilir olmaktan çıkardığı ortaya kondu.

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile BM Uydu Merkezi'nin (UNOSAT) yeni bir raporu, Gazze'deki ekilebilir arazilerin -28 Temmuz 2025 itibarıyla- artık yalnızca yüzde 1,5'inin erişilebilir ve hasarsız kaldığını ortaya koyuyor. Rapora göre, ekilebilir arazilerin yüzde 86'sından fazlası hasarlı, yüzde 12,4'ü ise hasarsız olmasına rağmen erişilemez halden çıkmış durumda.

Ekilebilir arazilerin hasar görme oranı, Gazze’nin kuzeyine çıktıkça artıyor. Söz konusu BM raporuna göre, Refah bölgesinde bu oran yüzde 79,2 ile sınırlı iken, Han Yunus’ta yüzde 81,3; Deyri Belah’da yüzde 84,3; Gazze’de yüzde 90,8; Kuzey Gazze’de ise yüzde 93,7.

İsrail’in bölgeye yönelik tam abluka uygulamaya başladığı Mart ayından bu yana kullanılabilir tarım arazilerinin yüzölçümünde ciddi düşüş yaşandığı anlaşılıyor. Zira, BM’nin Nisan 2025 tarihli benzer raporunda, Refah bölgesinde bu oran yüzde 74, Han Yunus’ta yüzde 75,5; Deyri Belah’da yüzde 81,5; Gazze şehrinde yüzde 84,4; Kuzey Gazze’de ise yüzde 88 idi. Toplamda bu oran bütün bölgede yüzde 80,8 idi.

Bir diğer deyişle, BM raporlarından aldığım rakamlara bakılırsa, iki tarih arasında ekilebilir arazilerin yüzölçümünde 5,3 puanlık bir azalma meydana gelmiş durumda.

Tabii bu rakamlar sadece hasarlı tarım arazilerini gösteriyor. Bir de hasarlı olmamasına rağmen artık insanlar için erişilebilir olmaktan çıkmış, yani ekilebilir halden uzak araziler söz konusu. Bunları da dikkate aldığımızda, erişilebilir ve hasarsız kalmış tarım arazilerinin varlığının yok denecek kadar bir düzeye indiği görülüyor. Yine 28 Temmuz tarihli rapordaki rakamlara göre, erişilebilir ve hasarsız kalmış tarım arazilerinin toplam içindeki oranı şu şekilde dağılıyor:

Erişilebilir ve hasarsız kalmış tarım arazileri, Refah’ta ve Kuzey Gazze’de yüzde 0 (sıfır), Gazze şehrinde yüzde 0,3; Han Yunus’ta yüzde 1,1; Deyri Belah’da yüzde 6,8. Nisan 2025 tarihli raporda erişilebilir ve hasarsız kalmış tarım arazilerinin toplam içindeki oranı yüzde 4,6 idi. Dağılım da şu şekilde idi: Refah’ta yüzde 0 (sıfır), Kuzey Gazze’de 0,5; Gazze şehrinde yüzde 0,6; Han Yunus’ta yüzde 8,8; Deyri Belah’da yüzde 10,6.

Bir diğer deyişle, Nisan’dan 28 Temmuz 20025’e, erişilebilir ve hasarsız arazilerin yüzölçümü yüzde 4,6’dan yüzde 1,5’a düşmüş. Yani 3,1 puanlık bir azalma meydana gelmiş.

Ekilebilir arazilerin bu şekilde ortadan kaldırılmış olması zaten insani yardımlara ulaşmada olağanüstü kısıtlamalarla karşı karşıya olan 2 milyondan fazla Filistin’in kıtlık benzeri koşullarının derinleşmesine yol açıyor.

Gazze’deki yerel Sağlık Bakanlığı’nın geçen çarşamba günü bildirdiğine göre, Gazze’deki açlık kaynaklı ölümlerin sayısı yaklaşık 200'e ulaşmış durumda; bunların da yarısı çocuk. 100'den fazla prematüre bebeğin de hayati tehlikesinin yüksek olduğu bildiriliyor.

Gazze’deki Şifa Hastanesi Direktörü’nün verdiği bilgilere göre, İsrail tıbbi tesislerin yüzde 70’ini yok etmiş durumda. BM Yardım Koordinasyon Ofisi'ne (OCHA) göre, hastaneler aşırı yüklenmiş durumda ve birçok hasta yerlerde veya sokaklarda yatıyor. Yatak, tıbbi malzeme ve ekipman eksikliği acıların dindirilebilmesini imkânsız kılıyor. Acil sağlık ekiplerinin Gazze'ye girişi geçen salı günü bir kez daha engellendi. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bildirdiğine göre, aralarında cerrahların ve diğer uzman sağlıkçıların bulunduğu 100'den fazla sağlık çalışanının bölgeye girişleri İsrail güçlerinin tam abluka uygulamaya başladığı Mart ayından bu yana engelleniyor.

BM yetkililerinin aktardıklarına bakılırsa, gıda yardımlarının son derece yetersiz ve sağlıksız yürütülmesi insani krizi daha da derinleştiriyor. Gazze’de şeker, piyasadaki en pahalı ürünlerden biri olmaya devam ediyor. 60 gramlık bir paket şekerin fiyatı yaklaşık 170 dolar. Yumurta, kümes hayvanları ve etin piyasalardan tamamen çıktığı koşullar altında Filistinli aileler hayatta kalmak için bakliyat ve ekmeğe bağımlı hale gelmiş durumda. Büyük çoğunluğunun bunlara da erişimi kalmamış durumda. Yardım kamyonlarından dağıtılan gıda malzemelerine ya da havadan atılan yardımlara erişebilmek için hayatlarını tehlikeye atan Filistinleri kimi durumlarda un çuvalları yerine İsrail askerlerinin kurşunları bekliyor.

Dünya n’apıyor peki?

Bassem Yusuf’un dediği gibi, “Havadan yardım, bir doğal afetin insanların afet bölgelerine ulaşmasını engellediği durumlarda gerçekleşir. Burada doğal afet de yok. İnsanları yok eden bir ordu söz konusu ve Batı dünyası, sivillerin tepesine havadan ağır sandıklar atarak ve buna insani yardım diyerek umursuyormuş gibi yapıyor.”

Dünya umursuyormuş gibi yapmaya ve seyretmeye devam ediyor! Ha, tabii Gestapo hariç! Gestapo polisi katilin duygularını incitebilir endişesi içinde “çocuklar öldürülmesin” diyenlere göz açtırmama derdinde.

Ne halde Hiroşima’dan daha fazla bombaya maruz kalmış Gazze, derseniz, şu videoyu izlemeniz yeterli.

Peki Ne halde Gazzeliler, derseniz de, şu videoyu izlemeniz yeterli.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar