Mehmet Ali ALÇINKAYA

Mehmet Ali ALÇINKAYA
Mehmet Ali ALÇINKAYA
Tüm Yazıları
15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol...
11.08.2025
256

15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol: Barış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Kürt Ulusal Birliği ve Demokratik Sosyalizm...

15 Ağustos, tarih boyunca baskı ve inkâr altında tutulan halkların özgürlük iradesinin en güçlü ifadesi, demokratik toplumun ve sosyalizmin inşasına giden yolun dönüm noktasıdır. Bu tarih, sadece Kürt halkının değil, Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin geleceğini değiştirecek toplumsal devrim perspektifinin adıdır.

Bugün, 15 Ağustos’un mirasına sahip çıkmak; Kürt ulusal birliğini derinleştirerek, demokratik sosyalizm temelinde barış ve demokratik toplum inşasına yürümek anlamına gelmektedir.

Tarihsel ve Politik Miras: Özgürlük Ateşi Sönmez

15 Ağustos, halkların kendi kaderini tayin hakkını fiilen kullanmaya başladığı, öz yönetim ve demokratik dayanışma ilkelerinin sahada hayat bulduğu bir dönemeçtir.
Bu miras, sadece direnişin değil; halkların eşit ve özgür bir arada yaşayacağı yeni toplumun da temelidir.
Rojava deneyimi ve Türkiye’deki demokratik mücadele, bu tarihsel mirası bugün somutlaştıran pratik örneklerdir.

Demokratik Sosyalizm: Yeni Toplumsal Modelin Teorik Temeli

Demokratik sosyalizm, ekonomik eşitlik, siyasi katılım, toplumsal cinsiyet özgürlüğü ve ekolojik duyarlılığı içeren kapsamlı bir dönüşüm programıdır.

Ekonomik demokrasi, üretim araçlarının halkın denetiminde olmasıdır.

Kadın özgürlüğü çizgisi, patriyarkal sistemlerin kırılması ve kadınların öncü rolüyle yeni toplumun inşasıdır.

Çoğulculuk ve kültürel eşitlik, tüm halkların kimliklerini özgürce yaşadığı bir demokratik toplumun temelidir.

Ekolojik yaşam, doğayla barışık, sürdürülebilir üretim ve tüketim biçimlerinin benimsenmesidir.


Bu temeller, hem Türkiye hem de Ortadoğu’daki halkların barış, özgürlük ve adalet talebinin teorik karşılığıdır.

Kürt Ulusal Birliği: Mücadelenin ve İnşanın Gücü

Kürt ulusal birliği, parçalanmışlık ve dış müdahalelerle zorlanmış olsa da, demokratik toplum ve barış mücadelesinin merkezinde yer alır.
Bu birlik, farklı Kürt kimliklerinin, inançlarının ve bölgesel farklılıklarının demokratik ve eşitlikçi bir çerçevede buluşmasıdır.
Kadınların özgürleşmesi ve gençliğin aktif katılımı, bu birliğin vazgeçilmez dinamikleridir.
Ulusal birlik olmadan, demokratik toplumun ve barışın kalıcı olarak inşası mümkün değildir.

Örgütsel Ölçü ve Strateji: Örgütlenelim, Örgütleyelim

Bugünün koşullarında halkların özgürlük ve demokratik dönüşüm yürüyüşü ancak güçlü, disiplinli ve taban örgütlenmesiyle mümkündür.

Mahalle ve köy meclisleri, komünler, halkın doğrudan karar aldığı temel birimler olmalıdır.

Kadın, gençlik ve emekçi örgütlenmeleri, mücadele hattının belkemiğini oluşturmalıdır.

Çoğulcu ve kapsayıcı bir anlayışla, farklı inanç ve kimliklerin eşit katılımı sağlanmalıdır.

Eleştiri-özeleştiri mekanizmaları ile sürekli kendini yenileyen bir örgüt yapısı inşa edilmelidir.


Örgütlenmek, halkın kendi iradesini somutlaştırmasının en temel aracıdır; bu nedenle süreç boyunca örgütlenme, bilinçlenme ve dayanışma eksik edilmemelidir.

Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı: Kalıcı ve Adil Bir Gelecek İçin

Barış, sadece çatışmaların sona ermesi değil; halkların eşit, özgür ve adil bir arada yaşadığı, demokratik toplumun kendisidir.
Barış ve demokrasi ancak halkların kendi özgürlüklerini ve haklarını örgütlü biçimde savunmasıyla mümkün olur.
Bugün barış çağrımız, halkların eşitliği ve özgürlüğü için demokratik toplumun inşasıyla iç içedir.

Rojava Deneyimi ve Bölgesel Perspektif

Rojava, Ortadoğu’da demokratik sosyalizmin ve kadın özgürlüğünün en somut örneğini yaratmıştır.
Kadınların öncülüğünde kurulan yerel özyönetimler, kolektif dayanışma ve ekolojik hassasiyetler, barış ve demokratik toplumun modelidir.
Türkiye ve bölgedeki mücadelemiz, Rojava deneyiminin yol göstericiliğiyle güç kazanmakta; halkların özgürlük yürüyüşünü ortak bir geleceğe taşımaktadır.

15 Ağustos’un Işığında Demokratik Topluma Yürüyoruz

15 Ağustos’un özgürlük ateşi, bugün Kürt ulusal birliği, demokratik sosyalizm ve barış çağrısıyla yeni bir boyut kazanmıştır.
Önümüzdeki görev açıktır:
Örgütlenelim, örgütleyelim;
Halkların özgürlük ve eşitlik yürüyüşünü büyütelim;
Demokratik toplumun güçlü temellerini atalım;
Barışı kalıcı ve adil kılalım.

Bu mücadele, sadece bir halkın değil, tüm bölge halklarının kurtuluşunun yoludur.
15 Ağustos’un ruhuyla, birleşerek, örgütlenerek ve kararlılıkla yürüyelim!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar