Hilâl KAPLAN
Hiç seçmeni korkutmak gibi dertlerim yok. Herkes istediği gibi, istediği şekilde oy versin ya da oy vermesin. Fakat kamuoyuna söz söyleme imkânına sahip biri olarak gördüğümü açıkça söylemezsem vebali var. Bu yüzden başlıktaki kadar kritik bir seçimle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum.
Türkiye, tarihinin en parlak dönemini Mayıs 2013'te yaşadı. Artık bütçesinin açık değil fazla verdiği, nihayet IMF borcunu kapatmış, çözüm süreciyle iç barışını tesise ve nüfuzunu da prestijini de artırmaya aday olmuş, İsrail'e tarihinde ilk kez resmî olarak özür diletmiş, "yumuşak güç"le de çok şey başarılabileceğini kanıtlamış, İslâm coğrafyasının kalbi Mısır'daki yönetimin örnek aldığı bir ülke haline gelmişti.
İşte o vakit, Türkiye ne zaman ileri doğru bir atılım yaparsa olan oldu ve Gezi kalkışmasıyla başlayan ve hâlen devam eden operasyon silsilesi yürürlüğe girdi.
Türkiye'yi direkt müdahaleyle, askerî darbeyle veya Fetullahçı darbeyle çökertemeyenler, içimize doğru inanılmaz başarılı bir mühendislik çabasına giriştiler. Sadece bir yıl içinde yılların ulusalcılarını PKK sempatizanı, 2005'ten beri Barış için yemediği sille kalmayan Erdoğan'ı bir kısım Kürdün gözünde "katil", Ergenekon ve KCK'dan zulüm görmüşleri Fetullahçı yancısı, PKK yöneticisi ile MHP liderini "Saray'ı devirmek" parolasında yoldaş yaptılar.
Sadece bu tablo bile, mezkûr operasyonun başarısını kabul etmek ve Türkiye'nin içerden kuşatılmışlığını anlamak için yeterliyken bir de DAEŞ bağlantılı kişiler, ya seçime ya PKK'nın ateşkesi bitirdiği ilanına denk gelecek şekilde ve özellikle Alevi ya da Kürt grupların yoğun olduğu yerlerde zaman ayarlı bombalar patlattılar.
Buna ek olarak sınırlarımızın büyük kısmında çökmüş devletler var. Bu da bizi dış operasyonlara karşı daha savunmasız hale getiriyor. Seçimden tek başına Ak Parti iktidarı çıkmadığı takdirde, Demirtaş'ın "bir arada yaşamayacağız", HDP'nin "iç savaşı tartışırız" çıkışına uygun hareket edileceği anlaşılıyor. Koalisyonların zayıf siyasi iradeleri olduğunu bilen dış müdahale odakları da elbette boş durmayacak.
Önümüzde çok partili seçenekler olsa da bu seçimde tercih edilecek sadece iki seçenek var: Ya ayakta kalarak birlikte büyüyeceğiz ya da toplumsal olarak bölüneceğiz ve bunun sokağa yansımaması için dua edeceğiz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019