Hilâl KAPLAN
Son zamanlarda bir şaşkınlık haliydi sanki üzerimizdeki. Yolun sonunun nereye varacağını bilememenin getirdiği endişe, gelen her ölüm haberiyle daha da perçinleniyordu. Ardından deprem Van'ı vurdu. Kardeşlerimizin kimisi ruhunu teslim ederek kimisi diri diri toprağın altına girdiler. Ancak Van'dan gelen bu acı haber hayırlı bir duruma da sebep oldu.
Sosyal medyadan öğrendiğim dayanışma örnekleri bile meramımı ifade etmek için yeterli aslında. Bazıları yurt dışında yaşayan bir grup Türkiyeli Van'a yardım için gereken tüm bilgileri (hangi ihtiyaç malzemeleri lazım, hangi kuruluşlar ne gönderiyor, iletişim numaraları, vb.) "Yalnız değilsin Van" isimli bir sitede derliyor. Batman'lı bir dostum tır sahibi birisinin yardım toplanan yere gelip anahtarı teslim ettiğini ve işleri bitene kadar geri istemediğini anlatıyor. Başka biri Şişli Belediyesi'ne gelen yardımların toplandığı tırın yanından geçerken arabasından inip ceketini ve kaşkolunu çıkarıp kolilerin içine yerleştiren taksi şoföründen bahsediyor. Ahmet Tezcan'ın başlattığı ve Erhan Çelik'in büyümesine vesile olduğu "Evim Evindir Van" kampanyasına katılıp kendi evini Vanlı kardeşlerine açmak için sırf İstanbul'dan 10 saatte 17.000 e-mail başvurusu geliyor. Sokaklarda kâğıt toplayan çocuklar yardımları koymak için koli sıkıntısı çeken Kadıköy Belediyesi'ne koli bulup taşıyor...
Bu anektodları öğrendikten sonra ne Başbakanın ve "devlet"in ilk saatlerinde vardığı ve Ak Parti teşkilatının 24 saat aralıksız çalıştığı deprem bölgesini "devlet yok" diye haberleştiren insafsız gazeteler, ne hâlâ ölümle burun buruna olan insanlar varken "Van'a bayrak yollayalım" kampanyası düzenleyen basiret yoksunları, ne vefat eden ya da enkaz altında can cekişen kardeşlerimizi "asker-polis katili" olmakla suçlayan vicdan katilleri ne de "Allah, Çukurca'nın cezasını kesti" diyerek şirke giren ahmaklar sürüsü umrumda... Türkiye bu kadar umut veren bir birliktelik ruhu olduğunu göstermişken bu istisnaları önemsemek de en başta halkımıza haksızlık olur sanıyorum.
"Umut"tan kastımı yakinen anlamışsınızdır sanırım. "Artık Türkler Kürtlerle yaşamak istemiyor" ya da "Türklerle Kürtler ruhsal olarak bir kopuş içerisinde" gibi tesbitleri tuzla buz eden bir birlikte yaşama iradesi sergiledi Türkiye. Seküler-Müslüman, Türk-Kürt, vb. farklılıkların insaniyeti örten ideolojik ayrışmalar olmadığını gösterdi. Vatan, böyle bir şey işte. Üzerini istediğin kadar beyaz çimentoyla yazılmış "Ne mutlu Türküm diyene" sloganlarıyla kapla, fark etmez. Esas olan senden kilometrelerce uzakta yaşayan bir insan evladının en az senin kadar dertlenebildiğini ve yardımına koştuğunu gördüğün an hissettiğin "ortaklık" hissidir.
Peki, bu birarada yaşama iradesi siyasal alanda da karşılık bulacak mı, yoksa ölmeye ve öldürmeye devam mı edeceğiz? Türkiye halkı "Artık yeter!" diyor. Özeldeyse Kürt halkı sadece devlete değil, bu sefer PKK'ya da "Edî bese!" diyor. PKK, bu çağrıya kulak verip ateşkes ilan ederse, devlet de Başbakan'ın New York dönüşü verdiği "saldırı olmadığı takdirde" operasyon yapılmayacağı sözünü tutarsa, bu beladan daha fazla gencin başını yemeden kurtulma ihtimalimiz olabilir. 2004 yılında yaşanan tsunami sonrası Açe'deki barış süreci hızlanmış, 29 yıllık savaşın ardından barış tesis edilebilmişti. Aynısı 40.000 cana mal olmasına rağmen kardeşlik hissiyatını yitirmeyen Türkiye'de neden gerçekleşmesin?
Vanlı kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm halkımız için bugünlerde sıklıkla ettiğim bir duayla bitirmek istiyorum: Toza toprağa, kana ve ölüme gömüldüğümüz bugünlerde ellerimizden tut ya Rab, bizi bu enkazın da altından çıkar!
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019