İbrahim Kahveci
Seçimler ve vaatler... Ardından Hazine garantili projelerin ödemeleri.
Ve bütçe açıkları.
Seçimlerden sonra çok değişik zamlar ve vergiler gelecek demiştik. Nerede ise hepsi bir bir geldi. Bir taraftan kamu ürünlerine zamlar, diğer taraftan hem eski vergilere artış hem de yeni yeni vergiler.
Bütün bunlar bile yetmeyince Merkez Bankasının karını erkenden Hazineye aktarmak, olmadı yedek akçesini de kullanmak gibi düşünceler aklımıza geldi.
Ne varsa topladık ve ne varsa harcadık.
Zaten makro politika olarak bir yolda ilerliyoruz. O yolun özeti şu:
1- Geçmişin varlıklarını özelleştirme adı altında sattık ve harcadık.
2- Şimdiki durumun borç limitlerini kullanarak dış borçta özellikle zirveye çıktık.
3- Gelecek nesillerin gelirlerini Hazine garantisi adı altında şimdiden ipotek ettik ve harcamaya başladık.
Ve geldik gerçekten zor duruma.
Pandemi ya da salgın hastalıkla mücadeleye.
Biz bu mücadeleye geriden başladık. İlk hamlemiz ‘dut pekmezi’ oldu.
İkinci hamlemiz ise sınır kapılarından gelenlerin ateşini ölçmekti. Ateşi olanlara rica-lütfen dedik, olmayanlar zaten elini kolunu sallayarak gelip-gittiler.
Şirin Payzın İtalya’dan geldiğinde ‘hiç uyarılmadığını’ yazmış, Sağlık Bakanımız da “Biz takip ettik” açıklaması ile kapak yapmıştı. Tabii ki o gün kapak olan bu açıklama sonradan kabak tadı bir şey oldu. Çünkü hastalığın 14 gün içinde ateş vs olmadan kuluçka dönemi oluyormuş.
Meğerse sosyal medya üzerinden yapılan baskılar ve önlem çağrıları daha ciddiymiş. Bunu şimdi anlıyoruz tabii.
İyi bir siyaset topluma öncülük ederek önlemleri daha önce alması gerekirken, toplumsal sesler siyasete önlemlerin artırılması konusunda baskı yapar oldu. Tabii ki bazı baskıların da gözaltı ve tutuklamalar ile sonuçlandığını gördük.
Son önlemeler 20 yaş altının da sokağa çıkmaması oldu. Ama bir gün sonra çalışan 20+ yaş altına yeniden serbestlik geldi.
DİSKAR bu sayının 811 bin kişi olduğunu ilan etti. Yani 3 ayda 5 milyar lira tutan asgari ücretli kesim.
Bir başka önlemimiz ise “Biz bize yeteriz” kampanyası.
Kampanya için bağışların çok büyük kısmı kamusal kurumlardan geliyor. Kamu bankaları, kamu kurumları bağış üstüne bağış açıklıyor. Ama asıl önemli nokta kamu personelinin bağış oranları.
Sosyal medyada dolaşan bilgilere göre şu kadrolar bu kadar, şu dereceli memurlar bu kadar vs bağış yapacak. Yani maaşlarından kesilecek.
Böyle bir yöntem bağış olamaz. Bu yöntem vergi salmanın bir başka yoludur.
Vergiler her zaman süreklilik arz etmez. Mesela 2003 yılında ek MTV taksiti de bir vergiydi.
O nedenle bugün bir vergisel zorlama olacaksa bu hakkaniyet içerisinde olmalıdır.
Geçmişte ülkemizde de benzer dönemlerde benzer vergiler salınmış ve toplumsal yaralar sarılmaya çalışılmıştır. Mesela 1999 depremi sonrası çıkartılan haberleşme vergisi gibi.
Bugün de bir vergi çıkartılacaksa bu vergi servet üzerinden geçici ve/veya bir seferlik olabilir. Ama unutmayalım ki, her vergi bir kaynak kullanımı sorununu gündeme getirir.
Mesela vergi toplamak kadar vergiyi harcamanın da toplumsal karşılığı olmalıdır.
Bugün gelir, yani akım olarak sermayeden elde edilen kaynaklar çok sınırlıdır. Ama kilit nokta servettir. Bu tür durumlarda servetler üzerinden sorgulama yapılır ve kaynak teminine gidilir.
Zaten ülkemizde de gelir dağılımı bozukluğundan daha üst düzeyde servet dağılımı bozukluğu vardır. O nedenle toplumsal kaynaşma anlamında asıl sorun servet etkisidir.
Ama burada bir başka sorun daha vardır. Servet etkisi veya kullanımı kamu üst düzeyde çok daha yüksektir.
O nedenle bir servet vergisi düşünülecekse, öncelikle bunun kamu üst düzeyden başlaması gerekmektedir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025