İbrahim Karagül
Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in; “Mehmet Şevket Eygi’nin Özel Harp Dairesi tarafından görevlendirildiği”ne dair iddiası, kişilerle değil, konusu itibarıyla çok önemli bir tartışmanın kapılarını araladı. Bu tartışma; Türkiye’nin Soğuk Savaş dönemine ait bütün örtülü ilişkilerini açığa çıkarabilir, çıkarmalı da.
Dahası bu tartışma; ülkemizin geleceğine dair yol haritasını netleştirebilir, netleştirmeli de. Çünkü Türkiye, bu hesaplaşmayı yapmadan geleceğe dönük doğru bir yol çizemez. Özellikle muhafazakâr çevrenin bu alanda bir iç hesaplaşma yaşamadan bir gelecek inşa etmesi mümkün değildir. Bu hesaplaşma yapılamazsa, eskinin vesayet çevreleri yenilenir, yeni örtülü yapılar kurulur, bence şu an kuruluyor da. İşte tartışmayı bu açıdan, eskiyi sorgulamaktan çok, şimdiki ve geleceğe dönük hesaplar açından çok önemsiyorum.
Eygi’nin cevabı,Dilipak’ın yazısı
O dönem, “Özel Harp Dairesi”ne iş yapıyordu, kimlerle çalışıyordu, kimlerin ajandasına göre iş yürütüyordu, asıl tartışma konusu bu. Ama şimdilik bunu geçelim. Hemen belirtelim ki, Eygi’nin bu iddiaya tepkisi sert oldu. Pekin’e; “İftiralarınızı ispat ederseniz bana, edemezseniz size ait olacak yedi sıfatı tekrar ediyorum: Şerefsiz, namussuz, alçak, müfteri (iftiracı), yalancı, vicdanı ve kalemi satılık veya kiralık, haysiyetsiz, pislik, rezil, saldırgan köpek, fitneci..” gibi çok ağır sıfatlarla karşılık verdi.
Bir süredir “aykırı, şaşırtıcı” çıkışlar yapan Abdurrahman Dilipak’ın bu tartışmaya girmesi ve “Hepimizi Kullandılar” başlığı ile yazdığı yazı konuyu biraz daha genişletti. Elbette bu yaklaşımlar üzerine söyleyebileceğimiz çok şey var. Ama dedim ya; konuyu tartışmak kişiler üzerinden tartışmaktan çok daha doğru sonuçlar verir. Biz de öyle yapacağız.
Parayı Verdi Düdüğü Çaldı: Bu kitap çok şey anlatıyor
“Parayı Verdi Düdüğü Çaldı” adıyla Türkçeye çevrilen Frances Stonor Saunders’ın “Who Paid the Piper: The CIA and the Cultural Cold War” adlı bir çalışması var. Soğuk Savaş döneminde CIA’nın kimleri nasıl “kullandığını”, görevlendirdiğini, pazarladığını anlatıyor.
Kitapta; Marshall Planı ile paralel yürütülen çalışma çerçevesinde, Jackson Pollock, Irving Kristol, Andre Malraux, Reinhold Neibuhr, George Orwell, Bertrand Russell, Stephen Spender, Arthur Schlesinger Jr., Arnoldo Toynbee, Vladimir Nabokov, Jean-Paul Sartre, Herbert Spencer gibi daha birçok yazarın CIA tarafından finanse edildiği, gazete, dergi, kitap ve radyoların nasıl kullanıldığı, Encounter dergisinin 1953-1990 yılları arasında CIA parasıyla çıkarıldığı, Orwell’ın “1984” ve “Hayvan Çiftliği” gibi kitaplarının CIA tarafından basılıp dağıtıldığı, yine CIA’nın “demokratik sol” grupları komünizme karşı kullandığı ve bu çevrelerin yayınlarını finanse ettiği, sinemaya büyük paralar aktarıldığı, onlarca dergi çıkarıldığı, Amerikan yemek kültürünün, giyiminin, şarkılarının ve sanatının teşviki için kültür merkezlerinin, sinemanın, tiyatronun nasıl desteklendiği anlatılıyor. Sol ve Komünist cephede bilinen birçok ismin nasıl CIA’nın “aparatı” haline getirildiğine dair çarpıcı örnekler var kitapta.
Muhafazakârlar için de “Parayı Verdi Düdüğü Çaldı” kitabı yazılacaktır
2004 ve 2010 yılında kitaplar ve konuyla ilgili iki yazı yazmışım. Bunları okurken üç şey söylemiştim: Peki ABD ve CIA, o dönem Türkiye ve Müslüman ülkelerde, muhafazakâr/İslâmî çevrelerden kimleri böyle kullandı? “Parayı Verdi Düdüğü Çaldı”nın Müslüman aydınlar, siyasiler, kanaat önderleri versiyonunu kimler yazacak? Peki, İslamcılar için de yirmi/otuz yıl sonra bir “Parayı Verdi Düdüğü Çaldı” kitabı yazılacak mı?
Bu sorular önemliydi. Dünya yeniden şekilleniyor, Türkiye yüz yıl sonra yeniden yükselişe geçiyor, sistemik dönüşümünü tamamlamaya çalışıyor, tarih ve coğrafya havzasına dönüyor ve tam bu sırada yeni bir örtülü vesayet teşkilatlanması dikkat çekiyordu.
Peki CIA sadece FETÖ ile mi çalıştı? “Muhafazakâr vesayetçiler” ne olacak?
FETÖ ve 15 Temmuz’da bunun en acı olayını görüp sarsıldık. Bir beka meselesi olduğunu anladık. Peki, bu adamlar, CIA ya da Atlantikçi çevre sadece devlet içinde mi çalıştı? Sadece FETÖ ile mi çalışıp onu güçlendirdi? Başka hangi çevreler ve kişiler böyle bir yapının, “görevlendirmenin” içindeydi?
Türkiye’de yoğun olarak on yıldır “vesayet”ten kurtulma yönünde çok büyük bir mücadele veriliyor. Sol, ulusalcı ya da liberal çevreler bu anlamda ağır bir eleştiriye tabi tutuldu, sorgulandı? Peki, bu “vesayet”in muhafazakâr/İslâmî çevrelerle ilgili boyutu hakkında tek kelime edilmedi, tek soru sorulmadı? Yok muydu?
Tehlikeli sorular biliyorum: Kimlere rol ve güç verdiler?
17-25 Aralık öncesi FETÖ bile bu açıdan sorgulanmadı. Bugün FETÖ dışındaki hiçbir yapı, çevre ve kişi bu konuda sorgulanmıyor. Yok mu? İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana, bu adamlar muhafazakâr/İslâmî çevrelerle hiç mi iş tutmadılar? Kimlerle çalıştılar, hangi isimleri öne çıkardılar, kimleri İslâmî çevrelerin nazarında parlattılar, kimlere rol ve güç verdiler?
Tehlikeli sorular bunlar, biliyorum. Ama kimse böyle bir şey yok diyemez. Diyemeyeceğine göre, bir şeyleri hâlâ gizliyor olmak, bu ülkenin, milletimizin geleceğini bir kez daha ipotek altına almakla sonuçlanacaktır. Türkiye’nin tarih ve coğrafya havzasına dönüşü bu hesaplaşma yapılmadan mümkün olmayacaktır.
Masonlar listesindeki muhafazakâr isimler
1990’larda FETÖ’nün “istişare heyeti” listesine bakıyorum. Heyette bulunanların yüzde yetmişi, resmi olarak hazırlanan Masonlar listesinde de yer alıyor? Yine o masonlar listesine bakıyorum; şaşırtıcı isimler var. Muhafazakâr camianın saygı gösterdiği, öncü gördüğü isimler bile var. Bunları nereye koyacağız?
Bu demektir ki; sadece FETÖ üzerinden çalışmamışlar. Başka çevrelere de yatırım yapmışlar. Bugün FETÖ dışında ihtimalleri göz ardı edersek benzer müdahalelerle yeniden karşılaşabiliriz. Çünkü Türkiye’nin yükseliş mücadelesi, Türkiye için bir mesele değildir, küresel ölçekte bir güç hesaplaşmasıdır. Öyleyse cephe her yerdedir. Bunun İslâmî ya da gayri İslâmî çevresi veya ideolojik ayrımı olmuyor, yok zaten. Bu, tarih, coğrafya ve güç hesaplaşmasıdır.
Osmanlı’dan günümüze o ‘vesayetçi’ damar hep aynı
Osmanlı’nın son dönemindeki mandacı/vesayetçi yapılardan bugüne uzanan bir damar, bir gelenek var. O zamanın vesayetçileri ile Soğuk Savaş dönemi vesayetçileri ve bugün yeniden biçimlendirilmeye çalışılan vesayetçiler arasında güçlü bir silsile, bağ var. O zaman neye yakınlarsa bugün de o güçlere yakınlar. O zaman neye karşılarsa bugün de ona karşılar. Soğuk Savaş döneminde kimler nasıl kullanıldıysa bugün de başkaları benzer şekilde kullanılıyor, yeniden yapılandırılıyor.
Muhafazakâr/İslâmî çevreler Türkiye için, coğrafya için güçlü bir özgürlükçü söylem üretmeden Türkiye’nin gelecek yürüyüşü tamamlanamaz. Bu çevreler kendilerini yerlilik testinden geçirmedikçe, zihinsel ve organik olarak vesayetçi rollerden koparılmadıkça yeni yeni FETÖ tehditleri bu ülkenin karşısına dikilecektir.
“Muhafazakâr Muhalefet”, “Muhafazakâr Müdahale” dediğim işte bu tehlikedir
Mesela bugünlerde Türkiye’nin millileşmesine, kendini dönüştürmesine, tarihi yükselişine karşı pozisyon alanların, Erdoğan’a muhaliflik altında gizledikleri vesayetçi bağlantıları, ülke için bir tehdit haline gelebilir. Bu yönde bir arayışın, hareketlenmenin, çalışmanın varlığı ortadadır.
Bu ülkeyi yeni bir çokuluslu müdahaleye açık hale getirmek isteyenler kesinlikle bağımsız, yerli değildir ve başkalarının ajandasını servis etmektedir. İki yıldır, “Muhafazakâr Muhalefet” ve “Muhafazakâr Müdahale” ile anlatmaya çalıştığım budur. Bu, yeni bir vesayet ekseni inşa etme girişimi çerçevesinde bir tartışmadır. Dün birileri nasıl kullanıldıysa bugün de ikame çevreler o şekilde kullanılmaktadır.
Bugünkü vesayetçi yapılanmayı otuz yıl sonra mı tartışacağız yani!
Osmanlı’nın son dönemi, Soğuk Savaş dönemi ve Türkiye’nin millileşme/vesayetten kurtulma mücadelesi verdiği bu dönemi iyi kıyaslayın. Kimlerin nerede durduklarına dikkatle bakın. Çok çarpıcı örnekler göreceksiniz.
Bu konu kişisel tartışmalara indirgenemez. Çünkü bu, Türkiye’nin bekâ meselesidir, öyle ele alınmalıdır. Geçmişle hesaplaşmadan bir gelecek kuramazsınız. Bu hesaplaşma yaşanmazsa aynı direnç odakları, “iç işgalciler” yeni bir yapılanma ile Türkiye’nin karşısına dikilir. Şu an böyle bir çalışma yapılıyor zaten. Siyasette, medyada, iş dünyasında, sivil toplum kuruluşlarında bu yönde büyük bir çalışma var zaten.
Geçmişte kimlerin, hangi çevrelerin ne amaçla kullanıldığını açıkça ortaya serelim. Bunu yapmazsak, bugünü ve geleceği göremeyiz. Bugünkü vesayetçi yapılanmayı da otuz yıl sonra tartışırız o zaman!
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021