İhsan DAĞI
Birkaç milyon oy alacaksın, milletvekillerin, parti grubun olacak Meclis'te, ancak hâlâ bir terör örgütünün vesayeti altında kalmaya razı olacaksın...
Böyle bir siyasi parti olmaz. Dünyanın medeni her ülkesinde şiddeti öven, destekleyen bir siyasi partinin 'meşruiyeti' tartışılır. Evet, BDP'den söz ediyoruz...
Son terör eylemlerinden sonra PKK'yı konuşuyoruz çokça, ama asıl üzerinde durulması gereken 'bir siyasi parti' olarak BDP. Hava operasyonunu protesto etmek için Kandil'e BDP'lilerin yürümesini destekleyeceğim, eğer aynı BDP'liler Silvan ve Çukurca'da saldıran PKK'yı kınamak için de yollara düşerlerse...
BDP'nin sorunu aslında tam da bu; PKK'nın 'vesayeti' altında olmak, onun silahlı gücüne karşı gelememek, siyaseti şiddetten üstün ve etkili görememek. Böyle olunca da BDP 'siyasal bir aktör' hüviyetine bürünemiyor bir türlü. Şimdilerde 'demokratik özerklik'ten söz eden BDP'nin kendisi ne kadar 'özerk', ne kadar 'kendi kendini yönetebilir ve kendi kendine karar verebilir' halde? Partinin lideri kim? PKK'nın neresinde duruyor? DTK'nın içinde mi, dışında mı? KCK'nın üstünde mi, altında mı?
Soru çok. BDP'nin bunları açıklıkla cevaplayabileceğini sanmıyorum. Çünkü BDP 'reel' bir parti değil; illegal bir örgütün siyasal 'front' [öncü] yapılanması görüntüsünde. Ne kendi karar mercileri var, ne de örgütünün çıkardığı bir lideri... Şu sıralar partinin genel başkanı kim hakikaten? Bilen var mı? Daha da önemlisi bu kişinin-kişilerin bir 'hükmü' var mı? Bu çağda böyle 'paralel' yapılarla siyaset yapılamaz. Siyaset şeffaf olmayı gerektirir. Parti, kendisi karar almak yerine İmralı veya Kandil'den buyruk alıyorsa ortada bir 'parti' yok demektir. BDP'de siyaset yapan insanlar artık 'bağımsızlaşmalı'. TC devletinden istedikleri 'özerklik'i, PKK'dan da isteyebilmeli. Yoksa tüm iddiaları 'kötü birer şaka' olarak görülecektir.
Etnik çatışma ve isyanların yaşandığı dünyanın değişik yerlerinde silahlı örgütlerin siyasal uzantıları konumunda olan hareketler belli bir noktada 'liderlik' işlevi üstlenebildi. Silahlı kanadı dışlayıp 'siyasal temsil' rolünü oynayabildiler. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok kesimin beklentisinin aksine BDP'de bu yönde hiçbir işaret yok. Kendi iradesi, gücü böylesine bir 'hiç' olan ve hiçliğe de razı bir siyasal parti olabilir mi? BDP gerçekten bir siyasi partiyse Kandil'e de İmralı'ya da dönüp; 'şiddete son, siyasete bir şans verin' diyebilir, diyebilmeli. BDP'ye oy veren yaklaşık iki buçuk milyon insanın çok büyük bir kesiminin 'savaş'a değil, 'barış'a destek vereceklerini düşünüyorum. Kimse evlatlarını kaybetmek istemiyor artık. BDP'den 'savaş lobisi'ne, en azından kendi halkı için 'hayır' demesini de mi beklemeyelim?
Yıllardır Türkiye siyasetinde 'muhalefet boşluğu'ndan söz ediyoruz. BDP kendini tamamen örgütün yedeği yapmaktansa bu boşluğu doldurmaya talip bir siyasi parti olarak yeniden tanımlayabilirdi. Tamam, 'Kürt kimliği' üzerinden siyaset yapabilir, ancak bununla kalmaz, demokrat, çoğulcu ve de solcu bir pozisyon alabilirdi. Tercih etmediler bu tür açılımları. Anlaşılan partinin 'sahipleri' buna izin vermediler. Oysa 'tek konu' ve 'tek bir etnik unsur'a dayalı siyaset 'içe kapanmak' demektir. İktidar olmanın yolu ise 'dışa ulaşmak'tan geçiyor. AK Parti'yi iktidar yapan değişimin özü 1990'ların başında Refah Partisi'nin 'sadece dindarların oyuyla iktidara gelemeyecekleri'ni anlayarak daha geniş kitlelere açılma çabasına girmeleriydi. BDP benzer bir vizyon geliştiremedi, üstelik son 10 yıllık konjonktür de buna uygunken...
BDP henüz bir 'parti' olup olmadığına bile karar vermiş değil. Böylesi bir vizyon geliştirmeleri de imkânsız tabii. Kendi dışında bir 'güç'ün vesayeti altında formel bir 'temsil' işlevi görmekle yetiniyor. Bu yüzden de neredeyse son yirmi yıldır oy oranı hiç değişmiyor. Kürt siyasal hareketi örgütün vesayetinden kurtulmadıkça gerçek anlamda partileşemeyecek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023