Kemal ÖZTÜRK
onu size yabancı gibi gelmesin. Hepimizin yaşadığı bir sorundan bahsedeceğim.
Bir fikrin mayalanması, büyümesi ve dal budak salması için şartların oluşması gerekir. Bazı fikirler her iklimde büyümez, her toprakta kök salmaz. Bazı fikirler vardır, farklı bir iklimle, toprakla karşılaştığında dönüşür, biçim değiştirir, serpilir ya da çürür.
Komünizm komşumuz Rusya'da kök salarken, bizde hayat bulamamıştır. Mezhepçilik yanı başımızdaki İran'da, Suriye'de, Irak'ta büyürken bizde karşılık bulamamıştır. Bizim toprağımız farklıdır.
KAPALI TOPLULUKLAR, ÖZGÜR FİKİRLERİN DÜŞMANIDIR
Kapalı toplumlar, gruplar, cemaatler, oluşumlar farklı havanın, farklı suyun topraklarına gelmesine izin vermezler. Gettolaşma böyle oluşur.
FETÖ bu yüzden kendilerinden başka hiçbir kitabın okunmasına, hiçbir yazarın takip edilmesine, üyelerinin farklı ortamlara girmesine asla izin vermezdi.
Aynı taktiği izleyen her cemaatin amacı aynıdır. Mayalamak istedikleri fikrin etkileşime girmesine izin vermezler.
Üniversite yıllarımızda birlikte polisten dayak yiyip, çay ocaklarında diz büktüğümüz arkadaşlarımızla önceki gün konuşurken şunu fark ettik: Akıl almaz çeşitlilikte bir okuma serüvenimiz olmuş. İran'da Mevdudi okumuşuz, Fatih'te Kemal Tahir güzellemesi yapmışsız, Necip Fazıl'ın şiirlerini Nazım'ınkiyle kıyaslamışız.
Kafamız karışmış ancak ne mezhepçi olmuşuz, ne cemaat fanatiği. Ne dogmatik bir zihnimiz olmuş, ne de ülkeye hainlik etmişiz. Özgürce tartışmanın, özgürce eleştirmenin ve özgürce konuşmanın meyvelerini, olgunluk yaşımızda toplamışız.
Kimse bizi bir gün dost bildiğimiz insanlara düşman edememiş, ekmeğini yediğimiz ülkeye ihanet ettirememiş. Soru sormanın, sorgulamanın, körü körüne bağlanmamanın, illaki bir neden aramamızın sonuçlarıdır bunlar.
Fikirlerimizin mayalanması esnasında her iklime, her zemine, her suya ve herkese açık olmuşuz.
FİKİRLER ZIDDI İLE KAVİLEŞİR
Her gün aynı gazeteyi takip eden, aynı televizyonu izleyen, aynı kitapları okuyan, aynı mahallede dolaşan ve aynı kişilerle konuşan birinin fikirleri kavileşmez, katılaşır.
Fikirler zıddı ile karşılaştığında kavileşir. Fikirleri katılaşan biri de esneyemez, kırılır.
Kendi fikrine, tezine, argümanına güvenmeyen biri, dış etkenlerden korunmak için onu bir fanusta büyütmeyi tercih eder.
Fanusta büyütülen hiçbir fikir, toplumda kök salamaz, çınarlar gibi yücelmez.
Aynı yerden beslenen insanlar, hep aynı vitamini alan vücut gibi, bir yanı gelişirken, diğer yanı zayıflar. Dogmatik zihin böyle doğar. Tüm gelişmelere, yeniliklere, farklılıklara, ötekine tepki gösterir, hasım olur.
Kötü fikrin en büyük korkusu, iyi bir fikirle karşılaşmaktır.
O yüzden zayıf insanlar sürekli kendileri gibi düşünen, kendileri gibi konuşan, kendileri gibi hareket edenlerle birlikte olmayı tercih ederler. Fikren korkaktırlar yani.
EN BÜYÜK NİMET ELEŞTİRİDİR
Şunu gördüm ki, aynı şeyleri dinleyen ve hep aynı kişilerle konuşan insanlar aslında birbirini besliyor. Kötülük en çok bu ortamları sever. Dışarıya kapalı, gettolaşmış, durgun göl gibi akarsuları kesilmiş ortamlar, bakteri üretmeye en müsait yerlerdir. Böyle ortamlarda kötülük çok hızlı büyür ve yayılır.
Kendinden emin olan insanların en büyük nimeti ve beslenme kaynağı, eleştiridir. Eleştiri derken, 'hakaret' anlayanları kast etmiyorum. Fikir üretemeyen, küfür üretir. Onları dikkate almayın.
Bir insan hatasını, yanlışını, eksiğini söyleyen birine nimet gibi yapışması gerekir. İslam, Müslümanlar arasında iyiliği ve kötülüğü birbirine anlatmayı hep teşvik etmiştir.
Yaşadığımız şehirde, mahallede, steril ortamlarda, dışarıya ve eleştiriye kapalı kurduğunuz tüm hayatlar gerçek değildir, sanaldır.
Sokaklarda olmak, başka yüzler, başka zihinler, başka fikirlerle karşılaşmak insan için büyük kazançtır. Hele bir de o insanlar size iyi niyetle hatanızı, eksiğinizi söylüyorsa işte ayakları yere basan gerçek yaşam o zaman başlıyor demektir.
HAKKI SÖYLEYENLERE İHTİYACIMIZ VAR
Bir yönetici için en büyük kayıp, ona hep yalakalık yapan, hatasını söylemeyen danışmanlarla, yardımcılarla çalışmaktır. Bundan daha büyük körlük olmaz. Maaşla çalışan bir danışmanın cesurca, yöneticisinin hatalarını söylemesi çok da gerçekçi değil bu ortamlarda. O yüzden Osmanlı padişahlarının kendisinden hiçbir çıkar beklemeyen hocaları, lalaları, yol arkadaşları vardı. Onlar hakkı söylemekten korkmazlardı.
Siz siz olun, başka mahallelere, başka diyarlara, başka topraklara gidin. Başka sözler dinleyin, başka fikirlerle çarpışın, sağlam olanın ayakta kaldığına şahitlik edin.
Gündüzünüzü anlamak için geceye, geceyi keşfetmek için gündüze muhtaçsınız. Allah her şeyi zıddı ile kaim etmiştir.
Hatalarınızı, eksiğinizi yüzünüze söyleyebilecek akıllı adamlar, hakkaniyetli insanlar bulun.
Korkmayın. Fikirlerinizi mayalanırken, orkideden, papatyadan, gülden, laleden polen toplayan arı gibi olun. Ancak o zaman bal üretebilirsiniz.
Akla ihtiyacımız var. Bal üreten akıllı insanlara. Kötülük fazlasıyla yayıldı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021