Lale KEMAL
Türkiye yakın tarihinde belki de ilk kez vekiller, CHP’li Vahap Seçer’in tanımıyla, bir dönem tartışılması bile insanları ürküten askerî harcamaları, demokrasi çıtasına göreceli yaklaşan bir üslupla yakınlarda mercek altına aldılar. Başta ana muhalefetteki CHP milletvekilleri, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da önceki yılların kamu harcamalarına ilişkin Sayıştay raporlarının detaylı bir biçimde ilgili komisyona gelmemiş olmasına sert tepkiyi Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bütçesi görüşülürken de dile getirdiler. Malum, hükümet, devlet harcamalarının şeffaf ve hesap verilebilir biçimde Sayıştay tarafından denetlenmesini öngören ve ağırlığını koyarak 2010 aralık ayında Meclis’ten geçirttiği Sayıştay Yasası’nı, sonrasında getirdiği torba kanunlarla kendi elleriyle kadük etmişti. Bu yasa, şeffaflığa sonradan sır perdesi örtse de ilk kez askerî harcamaların denetlenmesini de öngörüyor dolayısıyla kısmen artık vekiller, askerî harcamaları da bir nebze izleyebiliyorlar. Ama vatandaşa yasak var!.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bütçesinin, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 11 Kasım Pazartesi günü tartışılması sırasında başta CHP’li vekillerin, askerî bütçeyi sorgulama teknikleri açısından donanım kazandıklarını ve vatandaş adına Meclis’te hesap sorma kültürünün de arttığını gösteriyordu.
Aralarında Bülent Kuşoğlu, Vahap Seçer, Müslim Sarı gibi CHP’li ve Hasip Kaplan gibi BDP’li vekillerin bulunduğu isimler, Türkiye’nin tedarik ettiği silahların neredeyse artık hemen hepsinden sorumlu olan Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın özel ve fondaki harcamalarına ilişkin Sayıştay raporlarında hukuki aykırılıklar olduğunu dile getirirlerken vatandaşın vergilerinin nasıl harcandığının kendileri tarafından sorulması gerektiğine işaret ediyorlardı. Dikkat çeken husus, vekillerin, müsteşarlığa ilişkin Sayıştay raporlarını mercek altına alırken, büyük olasılıkla ellerinde veri olmadığı için TSK’nın harcamalarını yeterince sorgulamıyor olmalarıydı.
Diğer bazı vekiller, Türkiye’nin, başta ABD ve NATO’nun, birlikte çalışmalarının mümkün olmadığını dile getirdikleri, dolayısıyla nihayetinde Türkiye’nin güvenliğini zafiyete uğratabilecek potansiyeldeki uzun menzilli füzeleri tedarik etmek üzere Çin ile görüşmelere başlamasının, olası ciddi sonuçlarını sorgularken Milli Savunma Bakan İsmet Yılmaz’a, Türkiye’nin aldığı silahların nasıl bir tehdide cevap verecek nitelikte olacağı gibi uzun vadeli stratejiler üzerine öngörüler yapmasını talep ediyorlardı.
Vekillerden bir ricam olacak; lütfen 3 ila 3,5 milyar dolarlık saldırı helikopterindeki sorun nedir, bizler adına aydınlığa kavuştursunlar.
NOT: 2014 MSB bütçesi, 21,8 milyar TL ile geçen yıla göre yüzde 7,1’lik artış gösterirken, GSYİH içindeki payı yaklaşık yüzde 1,2. MSB, İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ki bütçesi yüzde 12,04 artış gördü , MİT, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ile MGK bütçelerinin toplamı, yani savunma, güvenlik ve istihbarat bütçelerinin 2014 yılı toplamı 49,6 milyar TL ile geçen yıla göre yüzde 9,4’lük artış gösterdi. GSYİH içindeki payı ise yaklaşık yüzde 3. Hatırlatmakta yarar var, MSB bütçesi, gerek Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıklarına ayrılan ödenekleri de içermekle birlikte, bırakın vatandaşı, vekillerden bile gizli tutulurken yine bütçe dışı askerî harcamalar üzerindeki sır perdesi de aralanmıyor. Dolayısıyla, MSB’nin 21,8 milyar liralık bütçesine, silah tedarikinin önemli bölümünün yapıldığı SSM fonuna aktarılan kaynak miktarı ve TSK vakfına bağlı 18 askerî firmanın harcamaları gibi önemli kimi gizli kimi açık bütçe dışı askerî kaynaklar dâhil değil. Dâhil edildiğinde yalnızca Savunma bütçesinin GSYİH içindeki payının yüzde 2,3’e yaklaştığı tahmin ediliyor.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- IŞİD’den mesaj var; ‘Oksijenimi kesme topyekûn savaşırım’
2.02.2016 - Brexit istismarı çabuk başladı
25.06.2016 - Dış politikada Saray dönemi
18.06.2016 - Askere yasal zırh ve CHP
11.06.2016 - “Mercedes’ini yakacak babayiğit var mı?”
4.02.2016 - 6,5 milyon pasaporta vizesiz Avrupa!
28.05.2016 - ‘Şehir savaşlarına’ hazırlıksız yakalandılar
14.05.2016 - Ara seçim zorlanacak
7.02.2016 - Amerikalı ne diyor, bizimkiler ne anlıyor?
30.04.2016 - Bir garip ‘askeri casusluk’ operasyonu
24.04.2016
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
CAFER AYDOĞAN
yargı ve hukuk kararından bahsediyor hüseyin gülerce;günlerdir sanki türkiyede yaşamıyor.hangi yargı,hangi hukuk ? günlerdir yapılan bu hukuksuzlukları sanki yurt dışındaki savcılar yapmış gibi konuşuyor.yargı ve hukuk cemaat ve cemaatin iplerinde tutan güçlerin en büyük silahı olmuştur.sade vatandaş bunu böyle bilmektedir.ve sade vatandaş sizin hoş görü hareketinize artık inanmamaktadır.
faruk tuncay
Adam resmen tehdit ediyor. Bu üslup, nüfusun %60ını Erdoğancı yapar, bunlara da kimse acımaz!