Lale KEMAL
ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin, Irak ve Suriye’de IŞİD terör örgütünü “bitirmek” adına etkin kara gücüyle desteklenmeyen hava operasyonları ile başarılı olamayacağı tezi hem Türkiye hem de dünya genelinde savunuluyor.
,“Bu savaş en başından ölü mü doğdu?” sorularının sorulmasında daha başka çok etken var.
Diğer terör örgütlerinden kendisini ayıran özelliklerine baktığımızda IŞİD’in, Ortadoğu coğrafyasında ne denli kalıcı ve Türkiye dâhil bölge ülkelerine ne denli büyük tehdit oluşturmakta olduğu belki daha iyi anlaşılabilir.
IŞİD, El Kaide gibi terör örgütlerinin izlediği taktiklerden farklı olarak, komşularımız Irak ve Suriye’de, stratejik öneme sahip baraj, su ve petrol yollarının bulunduğu toprakları işgal etti, bankalara el koydu ve Türkiye’den ağırlıklı olmak üzere petrol geliri elde ediyor. IŞİD, böylece işgal ettiği topraklarda yaşayanlara sürdürülebilir hale getirdiği gelirlerle adeta bir devlet gibi hizmet veriyor. Ve bu IŞİD, Türkiye sınırlarına çok yakın Suriye içlerinde Kürtlerle çatışmakta olduğu Kobani’ye bayrağını dikti bile, İslam dinini yobazlaştıran cihatçı zihniyetiyle Türkiye’nin başını çok ağrıtacak potansiyeli barındırıyor.
IŞİD’in ilan ettiği sözde hilafet devletinin gerçeğe dönüşmesi riskinin ne yazık ki çok yüksek olduğu bir arka planla, Amerikan önderliğinde IŞİD’le devam eden hava akınlı savaşın, konulan yanlış teşhisler ve Türkiye dahil koalisyon ortaklarının birbirleriyle örtüşmeyen hedefleri dahil edildiğinde kazanılma şansı çok az görünüyor.
Kanada merkezli Geopolitical Monitor adlı internet sitesinde, Alessandro Bruno tarafından kaleme alınan 6 Ekim tarihli makalede, ABD Başkanı Obama’nın, IŞİD sorununu çözmekten ziyade hasmı Cumhuriyetçilerden ve savaş yanlısı Şahinlerden gelen baskılarla yani iç politika saikleriyle bu terör örgütüyle mücadele başlattığını savlıyor. Yazar, özetle NATO ile İran ve Suriye yönetimlerinin dâhil olmadığı bir IŞİD savaşının başarılı olamayacağına işaret ediyor.
Amerikan dış politikasına bir dönem yön veren önemli düşünürlerden Henry Kissinger, 91 yaşında geçenlerde yayımladığı “Dünya Düzeni” (World Order) adlı kitabında, bugünün terörle mücadele çağında, ahlakî ama aynı zamanda rasyonel yani akılcı dış politikanın öneminin altını çiziyor. Time dergisinin 22 Eylül sayısında Kissinger’ın kitabından yapılan alıntılarda, bu önemli devlet adamı, 2003 Mart’ında, diktatör Saddam Hüseyin’i devirmek için ABD önderliğindeki Irak savaşını başlatan dönemin Amerikan Devlet Başkanı Bush ve yönetimini, idealizme dayanan haçlı zihniyetiyle ayakları yere basan gerçekleri göz ardı etmekle suçluyor ve ekliyor: “Amerikan (demokrasi) değerlerinin, bu anlamda tarihsel kökleri olmayan dünyanın bir bölgesinde inşa edileceği fikri gerçekle bağdaşmıyordu.” Kissinger, bir konuşmasında da, yerini neyin dolduracağını bilmeden Suriye’de Esed rejiminin devrilmesinin bir siyasî hedef olarak konulmuş olmasının yanlışlığına işaret ettikten sonra, “Çünkü, bu durum daha radikal cihadist güçlerin baskın olacağı bir kaotik iç savaşa yol açacaktı.” diyor. Nitekim Kissinger’in öngörüleri doğru çıktı. Kissinger’ın öngörülerinin Türkiye için de aslında ne denli öğretici olduğu ortaya çıkıyor ama ders alan yok. İktidar, ilk yıllarındaki ayakları yere basan gerçekçi politikalarından çok uzaklaştığından ve bunun yerine duygusal, Esed’in gitmesi israrında olduğu gibi takıntılı ve akılcı olmayan politikaları izlediğinden beridir, IŞİD tehdidini doğru okuyamadı, okumamaya da devam ediyor.[email protected]
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016