Lale KEMAL
Hükümet, özellikle geçen yılki YAŞ toplantısında, “Artık yeter,” deyip, askerin başına buyruk general atama ısrarını, yasalardan aldığı yetkiyle irade ortaya koyup, kırmıştı. Artık yoluna, sivil iradeye saygıda kusur etmemeye özen gösteren Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile devam ediyor. Ne var ki, hükümet, generallerin özerkliklerini diğer bir deyişle başına buyruk halini sürdürme arayışlarına karşı, pazularını gösterme dışında, “artık bu YAŞ’ın vesayet aracı olma halini sonlandırmanın zamanı çoktan geldi geçiyor,” deyip, bu kurumun bir danışma organına indirgenmesi yolunda yasal düzenlemeler yapmazken demokrasi arayışındaki çevrelerde hayal kırıklığı yaratmıştı.
Hükümet, ustalık dönemi diye nitelendirdiği bu üçüncü döneminde, çıraklığa başladığı ilk döneminde kırdığı askerî reform alanındaki rekoruna bile ulaşmış değil, bırakın daha ileri adımlar atmayı. Geçen yılki Ağustos YAŞ şurasından bu yana, sembolik bir dizi –o da Orgeneral Özel’in inisiyatifiyle– adımlarla, sivil-asker ilişkileri, gelir geçer nitelikli, dolayısıyla yapısal olmaktan uzak bir seyir izliyor.
Orgeneral Özel’in uygulamaya koyduğu sembolik jestler, zaten olması gerekeni yapmaktan ibaret. Örneğin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlığını yaptığı ve askerî karargâhta düzenlenen YAŞ toplantılarında, geçen yıl ilk kez masanın başına tek başına oturtularak, genelkurmay başkanı ile masa başında siyasi iradeyi yan yana oturma geleneği kırılmıştı. Böylece askerin, “Bu ülkenin idaresi çift başlı, hem asker hem seçilmişler birlikte yönetiyoruz memleketi,” mesajı, görsel anlamda anlamını yitirmişken, yasal reformlar yapılmadığı için özünde değişen pek bir şey yok.
Sonra, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığını yaptığı MGK toplantılarında, rakip futbol takımları misali bloklar halinde ayrı ayrı oturan asker ve sivillerin, protokole göre karma biçimde oturma düzenine geçildi. Zaten olması gereken oldu, buna da sivil-asker ilişkilerinde normalleşme adımları dendi.
Bir askerî kaynağım, “Yakında, Orgeneral Özel, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile birlikte Brüksel’e gidip, birlikte NATO toplantısına katılırlarsa sürpriz olmaz,” diyor. Tuhaf ama gerçek, sırf bakanın arkasında oturmamak için, milli savunma bakanlarının katıldığı NATO toplantılarına genelkurmay başkanlarının gitmediği tek ittifak üyesi ülke Türkiye. Zira, bizde genelkurmay başkanları başbakana sorumlu iken –ki bu statü de sorunlu– diğer NATO üyesi ülkelerde bu tepe komutanlar, MSB’ye bağlı, yani seçilmiş hükümetlerin atadığı bakanlara.
Hükümet, ustalık döneminde kendisinden beklenenin aksine, gelir geçer palyatif tedbirlerle yetinip, yasal ve yapısal reformlar ile askerin kışlasına dönmesi yolunda adım atmıyor uzunca süredir. AK Parti, 12 Eylül Anayasa Referandumu üzerinden bir yıl üç ay geçtiği halde, halen, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve insan hakları ihlallerinin önüne geçilmesi için çok ihtiyaç duyduğumuz askerî yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güvence altına alacak uyum yasasını bile Meclis’e sevketmiş değil.
Bir yanda, ifade özgürlüğünü genişleteceğini umduğumuz üçüncü yargı paketi halen hem de Adalet Alt Komisyonu’nda beklemeye devam ederken, diğer yanda tozlu raflarda bekletilmeye bırakılmış Askerî Yargı Uyum Yasası var. Muhalefetin zaten demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi ilkeleri hayata geçirme derdi yok, bari AK Parti, 12 Haziran seçimlerinde aldığı yüksek oy oranıyla, ara verdiği reformları başlatsın istiyoruz, oradan da tık yok.
Hükümetin, şimdi de dördüncü yargı paketinin yolda olduğunu söylerken askerî yargı sisteminde yapılması gereken yasal değişiklikleri gündeme getirmeyişini, kendi kamuoyu olan subaylara yeni yeni hâkim olan Orgeneral Özel’i ürkütmemek olarak yorumluyorum.
12 Eylül Referandumu ile Anayasa’sının 145. maddesinde; “Askerî yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, askerî hâkimlerin özlük işleri, askerî savcılık görevlerini yapan askerî hâkimlerin görevli bulundukları komutanlıkla ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir,” şeklinde değişiklik yapıldığı halde askerî yargı sistemi halen bağımsızlık ve hâkimlik teminatı doğrultusunda yapılandırılmadı.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın, geçen yıl 5 ağustosta yaptığı açıklamada, “Devlet bir tane ise yargı da bir tanedir. İki tane yargı olmaz. Yargının tekliği, devletin de tekliğini gösterir,” görüşüne vurgu yaptığını hatırlatalım. Bugün ise bırakın askerî yargının kaldırılmasını, askerî yargının bağımsız ve tarafsızlığını sağlayacak adımlar bile atılmış değil.
AK Parti bir yol ayrımında. Askerî yargı kaldırılacaksa bunu bir an önce yapmalı. Eğer askerî yargı kalacak diyorsa yüzbinlerce kişinin adalet içersinde askerlik yapmasını sağlamak için askerî yargıyı bağımsız ve tarafsız hale getirecek yasaları bir an önce çıkartmalıdır. Zira, TSK’da astlara yönelik insan hakları ihlalleri bir hayli yaygın ve askerî yargı da, emir-komuta zinciri içersinde adil yargılama ilkesine uymuyor ya da baskı yüzünden uyamıyor.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016