Levent Gültekin
İktidarın corona virüsüyle mücadelesi giderek tuhaf bir hal almaya başladı.
Esasında ortada bir mücadele var mı, ondan da pek emin değilim.
Doğrusu salgının yayılmaya başladığı ilk günlerde doğru ve yerinde kararlar alınmıştı.
Erkenden Bilim Kurulu’nun oluşturulması, okulların tatil edilmesi, camilerin ibadete kapatılması, geç de olsa futbol maçlarının ertelenmesi… Bütün bunlar çok yerinde ve doğru adımlardı.
Böyle olduğu için iktidar, toplumun bütün kesimlerinin hem desteğini hem de takdirini aldı.
Fakat sorun büyüdükçe tedbirler de sorunla mücadelede yetersiz kalmaya başladı.
Özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşma iktidarın corona virüsüyle mücadelesinin üzerine büyük bir gölge düşürdü.
Erdoğan’ın açıkladığı mücadele paketinde öyle maddeler var ki insan gerçekten hayret ediyor.
Mesela hem insanları evde kalmaya davet edip hem de otel konaklamalarındaki vergi oranını indirmesi, bir taraftan insanları seyahat etmemeye teşvik ederken diğer taraftan uçak biletlerindeki KDV oranını düşürmesi, dahası böyle bir günde konut satışlarındaki kredi kullanımında peşinat oranını indirmesi…
Bütün bunlar bize gösteriyor ki iktidarın ‘corona’yla mücadelede akla, mantığa dayalı bir stratejisi yok.
Öyle olsaydı bu kadar absürt madde o paketin içinde yer almazdı.
İktidar ‘corona’yla mücadelede işe yarar adımların olduğu bir paket açıklayamadığı için mücadeleye zerre etkisi olmayan böyle tuhaf maddelerle kalabalıklaştırılmış bir paket açıkladı.
Paket açıklandıktan sonra ortaya çıkan tabloya bakınca durumun vahameti daha da netleşiyor.
Lafı dolandırmadan söyleyeyim: Devasa bir sorunla karşı karşıyayız, fakat ne yazık ki iktidarın bu sorunla bir mücadele stratejisi yok.
Hele Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yaptığı açıklamada yüzde 5 büyümeden bahsetmesi, gayet neşeli bir tavırla hepimizi endişeye düşüren bu sorunu hafife alması bize iktidarın durumun vahametini kavramadığını da gösteriyor.
Görünen o ki sorun büyük değilmiş, kolayca atlatılabilirmiş gibi bir yaklaşımla, palyatif tedbirlerle sorunu atlatmaya yönelik bir politika izliyorlar.
İktidar hem meseleye gerekli ciddiyetle yaklaşmadığı için hem de şeffaf bir politika izlemediği için ülkedeki mevcut durumu tam olarak göremiyoruz.
Mesela günde 2 bin 500-3 bin kişiye test uygulanıyor, bu sayının niçin artmadığını bilmiyoruz.
Son olarak, günlük test yapılan hasta sayısını açıklamama yoluna gittiler, buna niçin ihtiyaç duyduklarını bilmiyoruz.
Hastaların daha çok hangi illerde olduğunu bilmiyoruz.
Hastanelerde maske, dezenfekte malzemesi gibi temel ihtiyaçların eksikliğinden bahsediliyor, hatta hastaneler yardım çağrısında bulunuyor, bunun nasıl olduğunu, niçin olduğunu bilmiyoruz.
“ABD’ye 500 bin test kiti sattık” diyorlar, bu test cihazlarının Türkiye’de niçin kullanılmadığını, test yapılan hasta sayısının niçin bu kadar düşük kaldığını bilmiyoruz.
Bütün dünya muhtemel bir hasta yığılmasına karşı yeni hastaneler açarken Türkiye’de buna yönelik bir çaba veyahut hazırlık olup olmadığını da bilmiyoruz.
Sadece bunlar da değil.
Okulları tatil ettiler. Camileri kapattılar. Maçları ertelediler.
Fakat bütün bunlar insanların sokağa çıkmasını engellemeye yetmedi.
Yani bu tedbirlerin amacına ulaşmadığı bir durumla karşı karşıyayız.
Hal buyken iktidarın bu tedbirleri işe yarar hale getirecek ne yeni bir adımı var ne de bir stratejisi.
Çünkü bir gün çalışmadığında aç kalacak milyonlar var
Okullar tatil ama insanlar işe gidebiliyor.
Camiler kapalı ama asker uğurlama gibi alanlardaki toplanmalar devam ediyor.
Maçlar ertelendi ama insanlar farklı alanlarda bir araya gelmeye devam ediyor.
Burada yeni bir adıma, yeni bir stratejiye ihtiyaç var, fakat iktidar o adımı atmaktan, net bir mücadele programı ortaya koymaktan özellikle kaçınıyor.
Okul, cami gibi yasakların amacına ulaşması için ve mücadelenin etkinlik kazanması için sokağa çıkma yasağı uygulanması gerekiyor, fakat iktidar buna yanaşmıyor.
Yanaşmıyor çünkü bir gün çalışmadığında aç kalacak milyonlar var.
Sokağa çıkma yasağından önce o insanların ihtiyacını karşılayacak bir yardım paketine ihtiyaç var.
Görünen o ki ortada böyle bir para olmadığı için iktidar bu yasak kararını alamıyor, alamadığı için gerçek bir mücadele programı uygulayamıyor.
Tam da burada şeffaflıktan uzaklaşıyor, durumu bütünüyle ortaya koyacak verileri netlikle paylaşmaktan imtina ediyor. Sorun büyük değilmiş gibi davranıyor, zamana yayarak sorunu atlatacağını sanıyor.
Bütün dünya büyük bir endişeyle yardım paketleri açıklayıp sokağa çıkma yasağı uygularken, yeni hastaneler açmaya yönelirken, günlük test sayısını artıracak farklı yollar ararken bizde mesele günlük vaka sayısı açıklamakla geçiştiriliyor.
İktidar ekonomideki zayıflığın su yüzüne çıkmasını istemediği için, dahası bu zayıflığı örtmek için sahici bir mücadeleye yönelmiyor.
Hepimizin hayatının masaya sürüldüğü bir kumar
Böyle yaparak büyük bir kumar oynuyor.
Hepimizin hayatının masaya sürüldüğü bir kumar bu.
Bu işin şakası yok.
Yüzyılda bir gelebilecek büyüklükte ağır bir sorunla karşı karşıyayız.
Geciken her tedbir sorunu içinden çıkılmaz hale sokuyor.
Sorun büyük değilmiş, zamana yayarak atlatılabilirmiş gibi davranmak…
Dahası iktidar, verileri net bir şekilde paylaşmayarak, panik yaratmama politikasının arkasına sığınarak bu devasa sorunun büyümesinin önüne geçemeyeceğini artık görmeli.
Bu nedenle iktidar aklını başına toplayıp gerçek bir mücadele stratejisi ortaya koymalı.
Gerekirse bir seferberlik ilan etmeli.
Sokağa çıkma yasağı ilan etmek için ihtiyaç duyulan o yardım paketi için bir kaynak yaratmalı.
Bunun için gerekirse başta lüks ve şatafat içinde yüzen iktidar mensupları olmak üzere iş dünyası, sivil toplum örgütleri, belediyeler… yani hepimizin elini taşın altına koyacağı bir kampanyayla bir fon oluşturmalı.
Yeni hastaneler açmak, sağlık çalışanlarının çalışma şartlarını düzenlemek ve sokağa çıkma yasağı verilmesi durumunda mağdur olacak insanların ihtiyacını karşılamak amacıyla bu fon kullanılmalı.
Bütün bunları yapmayıp her akşam vaka ve ölüm sayısı açıklayarak, topluma “Lütfen sokağa çıkmayın” gibi sonuç getirmeyen çağrılar yaparak, panik oluşmasın diye gerçek bilgileri saklayarak sorunla mücadele edilemez.
Tekrar edeyim: İktidar, ekonomideki zayıflık nedeniyle gerçek, net, sağlam bir strateji içeren bir mücadele sürdürmüyor.
Sorun büyük değilmiş, bu şekilde kolayca atlatılabilirmiş gibi davranarak hepimizin hayatını, dahası ülkenin geleceğini büyük bir tehlikeye atıyor.
Bu anlayıştan vazgeçmeli ve şeffaf, gerçek bir stratejiye dayalı bir mücadeleye yönelmeli.
Aksi durumda kontrol bütünüyle kaybedilecek ve toparlanamaz bir tabloyla karşı karşıya kalacağız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2023
19.08.2023
19.08.2023
14.08.2023
6.08.2023
8.07.2023
3.07.2023
27.06.2023
23.06.2023
19.06.2023