Mahfi Egilmez
Sisifos ve Tantalus'un Öykülerinden Dersler
23.12.2018
1242
Korint kralı Sisifos, Zeus’un bir sırrını açıkladığı için tanrılar tarafından büyük bir kayayı dik bir tepenin doruğuna yuvarlayarak çıkarmakla cezalandırılır. Her seferinde tam tepenin doruğuna ulaştığında kaya elinden kayar ve dibe düşer. Sisifos her şeye yeniden başlamak zorunda kalır. Bu ceza böylece sonsuza kadar sürecektir.[i]
Albert Camus[ii], ünlü denemesi ‘Sisifos Söyleni’nde[iii] yaşamın saçmalığı[iv] kuramını kral Sisifos’un kayayı taşıyıp durması ve bir türlü olayı sonlandıramaması üzerine inşa eder. Yaşamın kendisi de tıpkı Sisifos’un bu anlamsız çabası gibidir. Camus’ye göre her gün aynı şeyleri yaparak ve her gün yeniden başlayarak süregiden bir yaşam saçmadır. Buradan Camus’nün ünlü başkaldırı edebiyatına geçiş köprüsü çıkar. İnsan bu saçma yaşama başkaldırmalı ve onu değiştirmeye çalışmalıdır.
Türkiye ekonomisi, içinde bulunduğu labirentten bir türlü çıkamıyor, büyüme, işsizlik, cari açık reel sorunları üçgeninde, birinden ötekine odaklanarak birisini feda etme açmazı içinde bulunuyor. Dış görünümde ya da reel dünyanın dışında bu açmazların yansıması kur, enflasyon ve faiz olarak ortaya çıkıyor. Çoğu kez bu dış görünüme odaklanılıyor ve asıl reel sorunlar üçgeni dikkatten kaçıyor. Türkiye’nin durumu Sisifos’un sürekli ve anlamsız saçma çabasını andırıyor. Bu saçmalıktan kurtulmanın tek yolu Albert Camus’nün dediği gibi saçmalığa başkaldırmaktan geçiyor. Bu başkaldırı reel sorunların çözümüne yönelmek yani yapısal reformlara girişmekle olacak. Bunları yapamazsak sonsuza kadar bu kayayı tepeye taşıyıp duracağız.
Zeus ve Pluto’nun oğulları olan Spylus[v] Kralı Tantalus, sıklıkla Olimpos dağındaki tanrılar sofrasında yemeğe davet edilir. Tantalus, bu sofrada ilk kez gördüğü ve tattığı nektar ile ambrosia’yı[vi] çok beğenir ve kimseye belli etmeden bunları çalarak halkına götürür. Böylece tanrıların yiyeceği ölümlü insanların eline geçmiş olur. Tanrılar bu hırsızlığı öğrendiklerinde çok kızarlar, Tantalus’u Olimpos’tan kovarlar ve sonsuza kadar bir havuzda yaşamaya mahkûm ederler. Havuz su doludur ve üzerinde meyve ağaçlarının havuza kadar sarkan dalları vardır. Beline kadar su içinde olan Tantalus ne zaman meyve yemek isteyip dallara uzansa dallar yükselir ve ulaşmak imkânsız hale gelir, ne zaman su içmek için havuzun sularına eğilse sular çekiliverir. Tantalus sonsuza dek ne meyve yiyebilecek ne de su içebilecektir.[vii]
Tarımı öylesine ihmal edip öylesine yanlış işler yaptık ki bu toprakların temel ürünlerinden olan mercimek ve nohutu karlar altındaki Kanada’dan ithal eder olduk. Bütün dünya tarıma inanılmaz destekler verirken biz destekleri ya kaldırdık ya da azalttık. Hatta Dünya Bankası’nın önerilerine inanıp doğrudan gelir desteği vererek çiftçilik yapan insanlarımızı tarımdan uzaklaştırıp kentlere taşıdık. Oysa Kanada, tarımı desteklemeye devam etti. Çiftçilik yapacak, tarımla uğraşacak olanlara toprak tahsis etti, maddi destek verdi. Mercimek ve nohutu orada yetiştirip bize satmaya başladılar. Sonuçta biz ihraç edeceğimiz mercimek ve nohutu ithal eder duruma geldik, kendi çiftçimize TL ile vermediğimiz desteği Kanada’ya dövizle verir olduk. Özetle Tantalus’un meyve ağaçlarıyla dolu bir havuzda meyve yiyememesi gibi bir duruma soktuk kendimizi.
Şimdilik Tantalus’tan farkımız sularımızı içebiliyor olmamız. Ne var ki yalan yanlış bir yapılaşmayla sularımızı öylesine kirletiyor ve hor kullanıyoruz ki yakında içme suyunu da ithal eder konuma gelebiliriz. O zaman Tantalus’tan bir farkımız kalmaz.
Bu iki mitoloji öyküsünün uyarlanmasından iki sonuç çıkar (kıssadan[viii] hisse): (1) Yapısal reformlar, sürekli tekrarlanan ve sonuç vermeyen çabaların bir sonuca ulaşmasını sağlayabilir. (2) Tarım politikamızı değiştirip düzeltmez ve çevreyi kirletmeye devam edersek yiyecek, içecek bulmakta zorlanırız.
[i] Sisifos öyküsünden hareketle bitmek, tükenmek bilmeyen işlere İngilizce’de Sisyphean deniyor.
[ii] Albert Camus, 1957 yılı Nobel Edebiyat ödülünü kazanmış Cezayir asıllı Fransız filozof, edebiyatçı, yazar.
[iii] Söylen: Mit
[iv] Absurdite
[v] Lidya ve Frigya’ya sınırdaş Anadolu’da bir ülke.
[vi] Homeros, ambrosianın nektar olduğunu söyler.
[vii] Tantalus’tan türetilmiş olan İngilizcedeki tantalize sözcüğü
[viii] Kıssa: Ders çıkarılması gereken anlatı, olay
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2025
7.10.2025
7.10.2025
3.09.2025
2.09.2025
5.08.2025
1.08.2025
26.07.2025
9.06.2025
1.06.2025